Yüz yıllık yürüyüş bu
Uçup taşarak
Engelleri aşarak
Soluğu hissedip
Seni anlayarak
Kısılıp kalamam bana biçilen haller içinde ,
Yürürüm düşe kalka her anı seher
Yollar içinde ,
Bulurum hayatın rüzgarında
bir tatlı tebessüm
yanında simit,
Simsiyah bir atlas üstünde
Dört nala koşanlar
Uçuş gibi…
Toz dumana vardığında
Geceye yağar kurşunlar
Deliş gibi…
Eskiciiiiii
Şiirlerim varrr ,yaşanmışlıklarım vaarrr
Kelimelerim,resimlerim
Çizgilerim renklerim vaaar
garip kervan gider
İki aksak bir taktak
Yürür gece gündüz
Bilinmeyen menzile
Duruşlar dönüşler
Gidenler dönseydi
Büyü bozulurdu belki ,kimbilir
Gittikleri yerde öylece kaldılar
Aynı yasta hep genç hatırlandılar
Işığın karanlıkla yoldaşlığı
Arada ben
Sesin uvertür olduğu yer
Orada sen
Digeri ile var olanım
Sağ yanım sol yanım
Hep mi haklısın cicim
Yok mu senden iyisi
Boynuna mı dolandı
Bizim köyün delisi
Bir bebek doğar
Minik elleri senin
Güçlü ellerin, onundur.
Gün doğar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!