Külümü döktüm kayaya
Kıçı delik dünyaya
Kimi aya kimi yaya
Kalem de yazmıyor ya
Ya, ya, ya, ya!
Içmeyin diye söylerler büyükler
Özenirler iyiymiş gibi gençler
Farkına varmazlar zehirlenirler
İş işten geçince anlarlar
Soranlara çaredir diye içerler
Toroslarda tarihle salamut yaylası
Hayvanlarla birlikte yaşanır olması
Eti, sütü, yoğurduyla bal arısı
Sedir köknar ardıç ağaçları dahası
Taşlar otlar erimiş oluşmuş sevgisi
Yirmi yıl önce kuruldu salı pazarı
Gülerdi insanların yüzlerine
Vardı paranın değeri
İnsanların toplumda yeri
Şimdi görmüyor gözleri
Deliliğini satın alırım
Bardak boşalırcasına
Ömür
Altında ben
Boz bulanık ırmağında
Karanlığında, dumanında
Uçtu uçtu serçe uçtu
Eti kanı yok gözüm uçtu
Sıkıntım geçim saçağım tutuştu
Görmedim
Bulut uçtu
Bedavası yok ki
Çatlamış deriler kurumuş dudaklar boğazlar Solgun yüzler fersiz gözler
Obruğun derinliklerinde kışın gelini
Her yerde hayatın gülü dikeni
Kanundur yok değiştireni
Kaldım ver elini
Aç düğmeni öpeyim beyaz tenini
Ürperişinin yokluğunda yastığım
Ayakkabım
Kanımda zayıflığım
Çınarın çardağım
Dallarında yüksekliğim
Ayazın
Tabanında ırmağın tuttuğu
Ağır ol dedi tabancamız
Bastık parmağımızı düşmedi can
Hayat lan dedi;boş, inan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!