Tahkimatla geçen ömrüm,
daha ne kadar tevazu göstereceksin
başladı müstehzi bir dans
acının aryası eşliğinde
sağaltmak için çöken gençliğimi
Yanlışla doğruyu ayırma takatini çoktan yitiren bu yürek
Yine,
tavaf ediyor senin estirdiğin yele
Yine,
tavaf ediyor senin düşürdüğün kokuya
“Kelimeler… Kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor”
O vakit ne anlamı olurdu Oblomov’un?
Bir çocuğun anılarına mıh çakmak nedir, bilir misin?
Anlatır durur seni
Bir ömür, gündüz gece
Kahraman olmanın en kolay yoludur, bir çocuğunun anılarına misafir olabilmek
" Her gece
Kayboluşu insanın bir dehlizde
değil midir laneti zihnimizin
Özlemini yitirmiş bir sevinç
dolanıp durur o labirentlerde
Zamanın bile mutlak olmadığı bir evrende,
Mesafeleri büyütmesek,
Bulunur elbet bir solucan deliği,
Uzun Uzun bakıyoruz gökyüzüne,
Bakışlarımızla değebildiğimiz en uç noktaya,
Görmek için çırpınarak o noktadan kendimizi,
Ah! diyorum bazen,
neyi ıskaladın
sen ey sen, neyi?
Lafa gelince pişmanlıklarınla paralanırsın
es geçtiğin ne varsa hayatta rakı masasına meze edip
Kavramları sorgulayarak,
zihin sağlığımızı korumak zorunda olduğumuz bir çağın çocukları olarak ne yapmalıysak onu yapıyorduk:
Hayali bir pelerin ile
dönüyorum etrafında yer kürenin,
çektikçe içime her nefesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!