ne zaman başımı dik tutmaya çalışsam
ayaklarımın altına çiziliyor nafile yokuşlar..
ne zaman bir somun ekmek ellerime değse
aklıma düşüyor,
ölümün satın aldığı,kadere kesilmiş biletler
para dersen, gani gani
yaş başını almış gidiyor...
a benim fesleğen kokusuna
bastonla gezintiye çıkmış
ahmakım;
karganın sesini şimdiye kadar
Üç çocuklu çocukmuşum
Çayır çimen gezerken
Paslı,talaşlı
Eldivenlerimi
Badem ağacında
Unutmuşum...
Bırakın beyler,
altını,üstünü...
Çekiç havalanmış bir kere
vurdu vuracak çiviye...
Kaldıran sadece aracı..
Biz toprağın hep üstünü
sevdik,yeşil günlerde...
konuk olduk, kelebek
saatlerine kanatlarımızda
yalancı renkler...
Akşamın yorgunluğunda,
Eve gitme telaşlarında,
Kaldırıma çökmüş
bir çocuk...
Elinde bir top,
Ateş hattında dikleşiyor keder...
Ve keder günde kan taşını
öğütür
Gencecik yürekler...
Kırılmış tohum,
Düşler bul kendine
Ismarlama olmasın ama...
Dekorları da sen seç,
__Yeşil
__Mavi
siyahtan beyaza akan
yanlıştan doğruya kaçan
acemi tövbekar..
İnat etme.
her gecenin ucunda,
diyelim ki ikizin var
ve senin gibi dişi...
onunda var
iki yüzü...
biri çokça masum
diğeri pekçe şuh...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!