aslında bir çocuk
şımarıklığından
öte değil zamanım
kendince oyunlar oynuyor
düşüyor kalkıyor
kaçıyor,saklanıyor
Çok eskiden,
Çok akşamlar
Çok insan
Çokça konuşurmuş..
Çok eskiden
kendine
deli
dedirtmenin en kolay yolu,
sesli düşünüp
sesli yazmak
olmalı......
şimdiye kadar kaç kez
soluklandın,öylesine...
öylesine başın ağrıdı
öylesine öfkelendin
öylesine taş kesildin
Biz ölümden;
Ölümü gördüğümüzden
Ölüme ağıtlar yakıp,
Ölümü yaşadığımızdan
Korkarız...
üstat;
harika günler,aylar yıllar geçiriyor
vatanın...
yaşanmışlığı geride bıraktık,
ah be gülüm,
bilirmisin?
her gece
baş koyarken yastığa
binbir gölgeli,binbir dilek dolaşır
hiç terk edilmemiş,
zaman, zaman bekletilmiş
biriyim...
şimdilik kalemin yazdığı
yerdeyim...
İçinde dolaşıp durduğum hayat...
Kalabalıklarından kaçışlarım oldu
Tenhalarında pusuya düştüm, kalemlerim kırıldı...
Kaç karanfil tuttum ise elimle
Kaç karanfil kokusu çektim isem içime...
Çiğnendi birer birer ellerimden çekilerek.
Ne kaybolur
Ne de kırılır birkaç kalemle
Savrulur belki nedensiz rüzgarla...
Göremiyorsan da
Sen,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!