biraz yosun kokusu
derin deniz mavisi
güneş! güneş olsun
ama guruba yakın...
dalga sesi ve esinti
bir de
Sarı zambaklı yolda
bir gül,
olmazsa olmazları
varmış
kırmızı çizgili..
avuçlarımdaki nasır
nasıl olurda
bu zamanda aynı kalır
hayret...
kolayca harcanan
ne bir söz söyledi
ne el salladı..
ne de bir adım atabildi
ardından..
gözlerini usulca çevirdi..
yüzünün pembeliği,beyaza döndü..
ruhum, tutulmuş
hayallerin unutulmuşu...
bir gecenin sabahına
ayrılık fermanı okunuşu...
tutsam korkumu,
bazen birkaç setten
birden aşan,
çağlayan...
bazende,
kuytu bir yaprak üzerinde
kaldırım taşı çatlağında konaklayan
rüzgarın dölü gelincik...
mahşer yeridir,aslında yerin
ama sen!
sen
bir esinti daha düşse bu sokağa
Aksırık
Babil'in asma bahçelerini
betimleyen aklımızı ayrı koy bir kenara...
Tarihin sayfalarına düşürdüğü kanlı savaşları...
Geceleri hazırlar,yalnızlığa akşamlar
yavaş,yavaş...
Sonra,
Birdenbire sis perdesiyle çöker hüzün...
Kurtuluş yolları çizersin el yordamıyla
Pencerende bir kuş,
sıkılmış,bunalmış yaşamından...
Bakmış hava aynı,gökyüzü aynı
uçmalar,kanat çırpmalar aynı...
özgür olmalı...
Senin avuçların yalan...dur! farkında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!