çiçekleri kan kokar sevdiğimin
alaca sabahlar içinde
hissederim rüzgar
ona bir şeyler söyler
yüreği ayaklanır yol uzun
hayır ahnur
bana öyle bakma dağların ardından
gözlerin değince yüreğime
dizlerimin merhameti çözülüyor
bir yağmur düşüp avuçlarıma
neden ahnur
neden gülüşün rüzgarlar altında saklı ve korkak
kibrimi severken gözlerin
bir ah tutardı yüreğimi
içim ürkek susardım
sanki yüzün göğe doğru yükselirdi
ÂLEM VE ÂDEM
Âlem ki bir düş gölgelerden.
Sessizce uçan, haydut parçalayan,
Derin, yaralı bir kuş,
Bir kuş ki, rüyasını setreyleyen.
şu yağmurlar içinde kupkuru bir zehir
gıdıklıyor içimi utanmadan
kapanmış örtülerle gece
bir baba sesiyle
endamından kayarak kırsalın
içime bağırarak şefkatini
İdami bir lütuftur aşk
Kerahet vakti yoksul bir münzevi
Aşağı düşenlerin marazıdır aşk
Bir rayiha
Bir destan
Sığ bir sevda
Birikmiş göz yataklarından
Akmış
Eğreti göl olmuş yaşlar
Korkuyor su
Masumiyetine zeval getirecek
Aya bak sevgili
Üstünde nur
Mağaralarında sen var
Kaybolmasın ışığı
Saklanmasın
Yokluğunda geceyi zehirleyecek
Geceye doğru belli olur
Kırgınlıklardan damlayan
Yaratıktan bozma sular
Ve hatta sakince yaralayan
O çıldırmış
O vahşi
Bekliyorum bir tabutun başında!
Titreğim,
Ve lâl üzere derinleşmekte.
Konuşmuyor ölü.
Konuşmuyor, belli ki korkak dili.
Ne bir ses var, ne de bir seda.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!