Senden sonra bu kentin üstüne
Neler yağdı
Bilir misin kayıp sultan
Yerden tuzlar
Ve gökten
Yazları dahi tir tir titreten buzlar
Kuyu karanlık,
Yaşamak ölümle çalçene.
Bariz tabular,
Bariz ahşap Leylalar!
Elle yontulmuş sanki tüm kadınlar.
Kalbi telve telve olmuş,
bir şiir bekliyorum
içi taze kalpler kokan
biliyorum
bir zaman gelecek
gün kuruyunca damarlarımda
hissediyorum
bir açlık düşünüyorum
yarı yamalı elbiselerden boşanan
nehrini şaşırıp yaşamanın
hep kendi arkını kutsayan insanlardan
yüreğe emanet bir kaygının
belki de en çok içimize sindirdiği
Masumiyet müzesinde
Sergileniyor tenlerimiz
Uygun değil
Biliyor edepsizliğini
Çadırlara uygun şeytani renklerimiz
Bir kabus oyuklardan tertemiz
Akıyor yanaklarımdan sol bahçene
İsterik bir edayla bugünün yarınına
Yol arıyor gidecek belli belirsiz bir tutunamazlık
Sahibini öldüren kuduz bir yağmur ertesi
Yeşeriyor kadınlar an an
ben bütün sularını geçip dünyanın
üstüm başım ıslak
sana bir yağmur getirdim
bir bulut olup
tutkun ve araf
kalbini koklar mısın
sen minerva
düşüp aklıma eski çağlardan
bana ispat ettiren hikmeti
sanat ne demek
öğreten kafataslarını
boğarak kendinden geçmişliği
evet ellerim
ellerim bir deliliğin özü
uzun ince bir yol gördüm kendime
sandım ki o kader
evet ellerim
NEVA
bu yürüyen sen değilsin
saçlarında mezar dipleri
tadı keskin yollara inat ölülerin
fışkırtan kinimi boğazlandığı uykulardan
kırpıştıran dağları gönlüme
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!