Yusuf Ziya Leblebici Şiirleri - Şair Yus ...

Yusuf Ziya Leblebici

Tesadüf ya, yıllardan sonra seni tekrardan gördüm
Geçen gün, geçen zaman seni ne çok değiştirmiş
Elin elini tutmuş bir de erkek çocuk gördüm
Demek ki son aşkın şirin bir meyvesini vermiş

Otuz metre ileriden aheslice yürüdünüz

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Ne değişir siyah veya beyazsan
Irkın ne olursa adam ol adam
Seni seviyorum ey güzel insan
Dinin dilin farklı diye ayırmam

Hepimiz toprağa gömülmez miyiz

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Dilin doğru söylemez
Bu ne biçim bir duruş
Sana lira işlemez
Senin şeref kaç kuruş

Düşünceni satarsın

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Ben seni yarınlarımın dününde
şeker tutmayan balın özünde
savaşcıl arıların peteğinde sevdim.
Kadehdeki alkolün inadına
yanındaki saf suda,
Ben seni özümde

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Ey İstanbul;
Şehir ettim ya seni.
İnkar etsen de,
sana çok şey öğrettim.
Yürürken koşmayı,
ağlarken gülmeyi.

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Sen yoksan neyleyim ki
Altından sarayları
Sen yoksan neyleyim ki
Huriyi sultanları

Çiçekten yastık olsa

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Hangimizin gözlerinden yaş akmadı
hangimiz aşık olmadık,
aşkı tanımasak da
Kimimiz Ferhat, kimimiz Şirin sandık kendimizi.
Heyhat;
karşımızda görünce koca dağları

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Darağacında sorsalar,
son isteğin nedir diye!
Geçmişte kalan kat kat elbiselerimin,
rengarenk gravatlarımın zıttına
bembeyaz bir kefende,
kaşlarım çatık

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Kardeş kardeşe el kaldırıyorsa
Yumruk gidiyorsa babaya kadar
Katiller, hırsızlar kol geziyorsa
Sorarım, bu gidiş nereye kadar

Tecavüz, gasp hep bu garibanlara

Devamını Oku
Yusuf Ziya Leblebici

Tam yağmur yağarken
patlayan bir ses.
Bir şimşeğin sesi
mızrak gibi deler ciğerlerimi.
Deler kalbimi derinden
Daha alamadan derin bir nefesi...

Devamını Oku