Tesadüf ya, yıllardan sonra seni tekrardan gördüm
Geçen gün, geçen zaman seni ne çok değiştirmiş
Elin elini tutmuş bir de erkek çocuk gördüm
Demek ki son aşkın şirin bir meyvesini vermiş
Otuz metre ileriden aheslice yürüdünüz
Ne değişir siyah veya beyazsan
Irkın ne olursa adam ol adam
Seni seviyorum ey güzel insan
Dinin dilin farklı diye ayırmam
Hepimiz toprağa gömülmez miyiz
Dilin doğru söylemez
Bu ne biçim bir duruş
Sana lira işlemez
Senin şeref kaç kuruş
Düşünceni satarsın
Ben seni yarınlarımın dününde
şeker tutmayan balın özünde
savaşcıl arıların peteğinde sevdim.
Kadehdeki alkolün inadına
yanındaki saf suda,
Ben seni özümde
Ey İstanbul;
Şehir ettim ya seni.
İnkar etsen de,
sana çok şey öğrettim.
Yürürken koşmayı,
ağlarken gülmeyi.
Sen yoksan neyleyim ki
Altından sarayları
Sen yoksan neyleyim ki
Huriyi sultanları
Çiçekten yastık olsa
Hangimizin gözlerinden yaş akmadı
hangimiz aşık olmadık,
aşkı tanımasak da
Kimimiz Ferhat, kimimiz Şirin sandık kendimizi.
Heyhat;
karşımızda görünce koca dağları
Darağacında sorsalar,
son isteğin nedir diye!
Geçmişte kalan kat kat elbiselerimin,
rengarenk gravatlarımın zıttına
bembeyaz bir kefende,
kaşlarım çatık
Kardeş kardeşe el kaldırıyorsa
Yumruk gidiyorsa babaya kadar
Katiller, hırsızlar kol geziyorsa
Sorarım, bu gidiş nereye kadar
Tecavüz, gasp hep bu garibanlara
Tam yağmur yağarken
patlayan bir ses.
Bir şimşeğin sesi
mızrak gibi deler ciğerlerimi.
Deler kalbimi derinden
Daha alamadan derin bir nefesi...
Yusuf Ziya Leblebici....Çok değerli bir insan ve şair.Geç te olsa kendisini tanıma fırsatı bulduğum için mutluyum. Şair değilim ama şiir okumayı seven birisi olarak şiirlerini değerlendirdiğimde, her konuda ve büyük bir ustalıkla yazılmış dizeler görüyorum.Büyük bir zevkle okuyorum.Beni çeken yönü ş ...
Bizim yaşımızdaki insanlar genellikle ağır ama anlaşılır şiirlerden hoşlanır. Çünkü kendimizi bu şekilde buluyoruz.
Laf ebeliği yapıp şiirlere renk verme telaşı içinde olanların aksine 'Türkçe' yi iyi kullanan şairler ve onların şiirleri hakettiği değeri alır.
İşte Yusuf Ziya Leblebici de ...
Senin ve kaleminin yolunda her beraber yürümeyi arzu ediyorum.
Sen bana göre şairlerin içinde farklı bir yerdesin. Lütfen bu yerini koru üstadım.