Olmaz deseniz de mutlak olacak
Kızıl güneş Nevşehir den doğacak
Dağlara çekilir o kızıl bayrak
Kızıl güneş Nevşehir den doğacak
Anadolu sessiz kalmaz vurana
Buralarda her şey yalan
Yoldaş dağları özledim
Ömrümüz ettiler talan
Yoldaş dağları özledim
Dediklerine de ermiyor akıl
İnsanlığa, bilme, davete gelmez
İçinde ki fitne fesadı dökül
Her şeyi bilir de bir bunu bilmez
Bütün insanlığa uzansın eller
Hadi ulan ordan
Adamı oldunuz
Korkuyorsunuz ama
Çatacak benimi buldunuz
Öldümü sandınız beni ulan
Zafer yapan ellerim kırılmadıkça
Bağlama ağladı kendi özüne
Derim ki değer ver ozan sözüne
Gerçeği yansıtır, gören gözüne
Hem Mahsuni Şerif, hem Neşet Ertaş
Kimlikleri belli deyişleriyle
İçimiz kararır her gün bakarken
Haberlerde hep insanlar ölüyor
Ateş de düştüğü yeri yakarken
Kimi bu seyirden mutlu oluyor
Sorgulanmalı bu vicdanlar artık
İmgelemde iz bırakır
Sonsuz algılar içinde
Bu algılar öyle algılar ki;
Kimisi ulaştığında bilincime
Haz duyarım her an
Ama öyleleri var ki
Yıl dokuz yüz yetmiş dokuzlar idi
Kozaklı da hastanemiz yok bizim
Sözde temel hiçbir türlü bitmedi
Kozaklı da hastanemiz yok bizim
Her dört yılda seçimde uğruyorlar
KIRBAÇLAMAK DÜNYAYI
İlk bakışta Yusuf Ter’in öyküsü bildik bir serüveni anlatıyor gibi; ücralardaki “bizim köy”lerden birinde doğmuş Ter, yoksulluk ailesiyle birlikte onu yaban ellere savurmuş, hasret, baskı, yoksulluk, çileler üstüne çile O’nu Düş ülkesinin ezgilerine vurmuş, oradan da duygul ...
DOST YUSUF
“Güzel insan Yusuf Ter’e”
Yıllardır hep doğru yazdığım için
Nedendir hep beni suçlarlar Yusuf
Düzenin hilesin sezdiğim için
İdama bizlerden başlarlar Yusuf
Şöyle düşünürüm olan çok acı
Tilkiye vermişler krallık tacı
Bu düzende meyve veren ağacı
DOSTUM YUSUF TER
1970 de Kozanlı’ nın, İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, ...