can cana,
hasret kalırsa
bu can seni arzular
alev alev yanarsa
sensiz ne kıymeti kaldı...
Gamzeli yanakları naz eder
Ela gözlerine sürmeler çeker
Gülüşün derdimi alıp da gider
Saridir saçların Kara kaşların
Kız Başak küsme bana gel nolur
Gecenin karanlığında
Her yer boğaz ışığında
Uykudan uyandığında
Peri bacasına benzer
Gezdim dolaştım ben köyü
Tiyatro-Tek Perde/Duvarın Sesi
DEKOR
Bir cezaevi koğuşu. (ranza da konulabilir, pano ile de o görüntü sağlanabilir)
SAHNE DÜZENİ
I
Uzanırsın yatağına sere serpe
Gözlerin eksen çizer
Gök kubbedir kirpik altların
Bir gün değişecek mutlak bu düzen
Kar kalmaz yanına yaptığı eza
Bitecektir elbet ezilen ezen
Elbette alacak hainler hiza
Herkes kabullenip sol düşünceyi
Gençler anlaşmışlardı birbirleriyle.. çok seviyorlar, sevgilerini gizlemeden
ulu orta kuşlar gibi sevişerek gösteriyorlardı. İki aileden uzak yerlerde, kuytularda
buluşup vakit geçiriyorlardı. Ailelerin bu ilişkiye izin vermeyeceklerini düşünüyorlardı. Dostları, arkadaşları biliyorlardı bu aşkı ve birbirlerine olan bağlılıklarını.
Kesin karar verip,daha fazla uzatmadan ailelerine açmaları gerekiyordu bunu.
Ada ile Eda, aile içinde kendilerine en yakın gördükleri babalarına açmaya karar verdiler, aşklarını.İkisinin de babası ile arkadaş gibi samimiyetleri vardı çünkü..
Zümrüt gözlerle bakan
Alaz dudakların
Öfkeli merhametsiz
Öldürecek yarından yakın
Zümrüt gözlerin uyuyacak
Takvimlerin bir nisanı
Siverek’te doğdu Yılmaz
Çirkin kral oldu sanı
Sinemaya değdi Yılmaz
Ömürden güller derledim
Güllerle yarış gülüm
Çiçekleri sana verdim
Sevdalarla barış gülüm
Yeni yılda dostla barışsan
KIRBAÇLAMAK DÜNYAYI
İlk bakışta Yusuf Ter’in öyküsü bildik bir serüveni anlatıyor gibi; ücralardaki “bizim köy”lerden birinde doğmuş Ter, yoksulluk ailesiyle birlikte onu yaban ellere savurmuş, hasret, baskı, yoksulluk, çileler üstüne çile O’nu Düş ülkesinin ezgilerine vurmuş, oradan da duygul ...
DOST YUSUF
“Güzel insan Yusuf Ter’e”
Yıllardır hep doğru yazdığım için
Nedendir hep beni suçlarlar Yusuf
Düzenin hilesin sezdiğim için
İdama bizlerden başlarlar Yusuf
Şöyle düşünürüm olan çok acı
Tilkiye vermişler krallık tacı
Bu düzende meyve veren ağacı
DOSTUM YUSUF TER
1970 de Kozanlı’ nın, İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, ...