Kar kardan beyaz olur mu
Dön gel sevdiğim ayazdır
Şiir yazdım okunur mu
Dön gel sevdiğim niyazdır
Hayalin hep hayallesem
umut tarlalarında
Başak topla
yitirmeden umudun zerresini
çık gönül dağlarına
Selam yolla sevdalarına i
gülen yüzünle
Yolun yokuş değil ey Hacı Bektaş
Ozanların yolu hep senden geçer
Pirim Abdal demiş bir olun canlar
Bir olmanın günü dünden geçiyor
Sana gelip yüzün sürenler için
Fabrikalar kapatılıyor, bakın
Çadır kurup içinde ateş yakın
Uyansın işçiler eylesin akın
Yumruğu havada yürüsün gayrı
İşsizlik ordusu çoğalıyor bak
Sele kapıldım gidiyom
Yar diye sarıldım taşa
Ferhat’ım dağlara düştüm
Yar peşinden koşa, koşa
İnandım yüze gülene
Özü sözü dolu dolu
Bükülemez çelik kolu
Bu yol ibrahimin yolu
Bu yol sosyalizme gider
İbrahimler gardaşımız
Derdi olanlar ölüyor
Ustam körleri görüyor
Defterlerini dürüyor
Ustam neredesin sen
Aşık’a sofra kurulsun
İmranlım dağların buzlu
Bakımsız yolların tozlu
Kızların güzel ve nazlı
Severim İmranlım seni
İnsanın insan gibidir
O ki Nazım
Memleket
Hasret
Toprak demek
O ki Nazım
Mavi Gözlü Adam
Seçim arifesine girdik; gurbete olduğumuz için oy kullanamıyacagız ve
vatandaş olarak sayılmayacağız! Memleketimizde bir çok alanda
haksızlıklara uğradığımız gibi oy hakkımız da kullanamıyoruz; kullandırmıyorlar!
İzinciler tadile giderken çile çekiyor, asgari ücretin üstünde biletlerde artış uyguluyorlar.
En az 3 yılık birikimini tadil için ayırması gerek, bir ailenin izin yapması için.
Kışın ucuz olan biletlerle yaz sezonunda tam bir vurgun vuruyorlar. Yurtdışındaki gurbetçiler, camiler ve benzeri yerlerde hatırlanıyorlar; o da dolandırılacakları zamanlar! Bunun dışında ne memlekete itibar görüyorlar nede yaşadıkları ülkede. Bu şekilde hem memlekette hem de bulunduğumuz ülkelerde hiç olarak yaşayıp gideceğiz.
KIRBAÇLAMAK DÜNYAYI
İlk bakışta Yusuf Ter’in öyküsü bildik bir serüveni anlatıyor gibi; ücralardaki “bizim köy”lerden birinde doğmuş Ter, yoksulluk ailesiyle birlikte onu yaban ellere savurmuş, hasret, baskı, yoksulluk, çileler üstüne çile O’nu Düş ülkesinin ezgilerine vurmuş, oradan da duygul ...
DOST YUSUF
“Güzel insan Yusuf Ter’e”
Yıllardır hep doğru yazdığım için
Nedendir hep beni suçlarlar Yusuf
Düzenin hilesin sezdiğim için
İdama bizlerden başlarlar Yusuf
Şöyle düşünürüm olan çok acı
Tilkiye vermişler krallık tacı
Bu düzende meyve veren ağacı
DOSTUM YUSUF TER
1970 de Kozanlı’ nın, İmranlı Köyünde Dünyaya gelen Yusuf Ter, küçük yaşta babasının işi gereği İsviçre’nin Basel kentine gider. Bu göç esnasında eğitimini de İlkokul dördüncü sınıfta bırakır bir daha okula devam etmez. Fakat, İlkokulu bile bitiremeyen Yusuf Ter, boş durmaz, ...