Bakışların kâlbimde gizli sevda yarattı.
Fısıldanmış sır gibi, birden ruhuma aktı.
Sıcak bir nefes sanki, dudaklarımı yaktı.
Yıllar sonra buluştuk, önümüzde bir resim.
Hâtıralar canlandı, bakıp anarken, isim, isim.
Kimi göçmüş buradan, kimi hâlâ misafir,
Şubat-2013-Kadıköy
Bir sayfiye köyü idi Değirmendere,
İlk okuldayken, yazın Pazar günleri de,
Evlendikten, emekli olduktan sonra bile,
Ziyaret etmiştim orayı belki yüz kere
BİR FERYAT Kİ (NİSAN-2010 KADIKÖY)
Sensiz kaldım, ayrılık acısı çöktü içime,
Sana, fırsat verilmedi, doğru seçime.
Artık başka sevgilere yer yok içimde,
Öyle bir ayrılık ki, geri dönmez biçimde!
On beş gün erken gidiyorum bu senelik,
Misafirleri düşünerek, dutlar, kirazlar, mevsimlik
Meyveleri ağacından toplamak çok zevkli de,
Bilhassa sessizse, sabahın erken bir saatinde.
Asıl maksadım dua etmek, kabri ziyaret günleri.
Ömür boyu yaşasam, seninle bıkmam,
Kul köle ol desen, hatırın yıkmam;
İncitmek istemem seni, kendi dünyamda,
Dün çıktığın dönülmez bir yolculuk,
Gözyaşı döksem de oluk, oluk;
Solsa da benzim,benliğimi sarsa da hüzün;
Adın niye Güne Bakan, Güneş midir seni yakan?
Güneşe mi tapıyorsun, takip edip bakıyorsun?
Başın eğik, bükük boynun, faydalıdır, bence soyun.
Bir Gonca gördüm ki tıpkı Güllün modeli
Gözlerinin rengi, sanki Monaliza eli;
yanağında gamzesi, sesi, bülbülün sesi.
Uzaktan duyuluyor, mis kokulu nefesi.
Omzunda uzun saçlar, doğal altın sarısı,
Gönlümce yaşamadım ömür boyunca,
Bütün hayat tuzaklarla doluydu;
Güçlükleri aşamadım pek de kolayca,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!