Bir hiç uğruna değil mi dostum?
Bu kadar kin ile bunca nefret?
Bırak da nefsinin gururunu,
Bir kere anla beni ve affet.
Birazcık da vicdanını dinle,
Çocuktum lezzetliydi, büyüdüm acılaştı;
Ey keder! Senin ünün, dünyayı dolaştı.
13 Mayıs 2009 Çarşamba
Dağlar;
Sıra sıra uzanır semaya dik,
Yollar kıvrılır eteğinden üstüne,
Geçilmez zannetme;
Çünkü üzerinden uzanır yollar.
Yıllar geçer, günler geçer,
Geriye bir dönüş olmaz.
Figan yükselir içimde,
Ama asla duyulmaz.
Tüm geceler gebe olur,
Ah ben neler çektim bir bilsen,
Anlayıver beni sevgilim,
İçten içe beni bir sevsen,
Tertemiz duygularla gelsen.
Biliyorum sen seviyorsun,
Kaçmak istedim de senden,
Ayrılmadın ki; peşimden.
Dertliyim seni sevmekten,
Söyle, ne istedin benden?
Uzaklaşsam kurtuluş yok,
Bir çağın ortamındayım,
Bilmiyorum nerede?
Hangi dramdayım?
Yaşıyorum böylece.
Bilinçsiz belki de,
İsimsiz bir dert bu,
Ta içimi yakan,
Ben bu dertte mahvoldum,
Kahroldum inan.
İsimsiz bir dert bu,
Ah uykularımı kaçıran.
İstanbul, uzaklardaki şehir,
Andığımda duygularım erir.
Her anın inan bir ilham verir,
Bu hasretimi yaşatan şehir.
Gel desen de, gelemem, bilirsin,
MANİ
Kahveler çok kalaba,
Gelenlere merhaba,
Oturmaya bir yer yok,
Zorun gitmesin ağa.
Saat: 22:52 Yusuf Bulut
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!