Anılar dokunmadan henüz,
Dert, tasa dolu bedenimize.
Yaş bıraktı gözlerimizde.
Yaş yerine ateş bıraksa,
En azından yaş kalmaz geride.
Üzgünüm sevgilim, üzgünüm duygularım.
Bugün sizlere yer veremeyeceğim, gizliden gizliye acı çeken mısralarımda.
Bugün sorgulama günüdür, gerçekliklerin ardı sıra pes ettiği, muzaffer bir gündür.
Çok uzak topraklarda, ne eksen onu biçeceğin muzaffer uygarlıkta bir gündür, o gün.
Seçimler ile seçilmiştir, herkesin bağladığı umut iplikleri ile bir başkan.
Başkan, deli dolu sancılı düşüncelere kapılmıştır.
Benim, bir kedim var.
Tüyleri, karanlıktan da siyah.
Benim, bir kedim var.
Gözleri, denizden de mavi.
Benim, bir kedim var.
Patileri, yorganımdan da sıcak ve yumuşak.
Benim için, her gün kıyametin koptuğu gündür.
Tüm canlılara doğudan doğan güneş,
Hep batıdan doğmuştur, o yaşla dolu gözlerime.
Benim için, her gün kıyametin koptuğu gündür.
Kaderin kucaklarından akan pınarların suyu,
Bu gözler, benim için mi ağlıyor?
Şu dökülen gözyaşları, benim için mi?
Haykırdığı feryat figan, benim için mi?
Yaz sıcağında açılan güller, benim için mi kapanıyor?
Mutluluk yas mı tutuyor, benim için?
Hayır! Hepsi sadece senin için.
Bilir misin? Ne kadar acı vericidir.
Tok karınlara ve aç kalplere sahip olmanın.
Bilir misin? Ne kadar dehşet vericidir.
Mezar taşlarımızın üzerinde sahipsiz yazması.
Bilir misin? Ne kadar çok fedakârlıktır.
Sevipte sevilememek.
Bir elimde gevrek ve taze simit.
Diğer elimde, ölümü kıskandıran dudaklarındadır.
Mahzunlu gözbebeklerimde, canım üsküdar gözükür.
Boğaza sığmayan dalgalar yüreğime taşar.
Kalbimdeki şehvet ve arzuları aşındırırlar.
Şu gördüğün denizin üstünde dalgalar vardır.
Bir gider, bir gelir.
Aynı duygular gibidir.
Önemli olan dalgalara yenilmemektir.
İşte o dalgaların ardında seni bekleyen yeni hayatlar vardır.
Düştü sevgilim, düştü.
Hayallerim fırtınalı bir suya düştü.
Düştü sevgilim, düştü.
Ellerim, boşluğunda boşluğuna düştü.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!