Ey İstanbul!
Gözlerin renkli, dilin tatlı, sesin ne kadar sıcak olsa da kandıramazsın beni İstanbul.
Ellerin kanlı, tırnakların keskin, her an ısırmaya hazır olan dişlerini, tekrar ve tekrar törpülersin İstanbul.
Geceleri karanlığın bağrında, ıssız parkın soğuk banklarında, beni tek başıma bırakan İstanbul.
Çocukların sokak oyunlarını, gençlerin neşesini ve yetişkinlerin hayallerini çalan İstanbul.
Topluma ayak uydurmak zorundayım.
Fedakarlık yapmam gerekiyor.
İsteklerimden vazgeçmeliyim.
İnsanlar için doğallığı mı bozmalıyım.
O neyi severse, bende sevmeliyim.
Gecelerin aşığı, parlak yıldızlar.
Benim aşığım, hayali yüzün yar.
Torbam delik, akıyor zaman.
Yenik düşüyor, anılarımda ki güzel yüzün yar.
Gecelerin aşığı, parlak yıldızlar.
Değerini, kıymetini bilemedik.
Anı yakalamak varken, geleceğin peşinden gittik.
Geleceği düşündükçe, pişmanlıklar arttı.
Pişmanlıklar arttıkça, gözlerden yaş aktı.
Tane, tane süzmek istedim kaderimi.
Süzgeçten bir kum gibi kayıverdi.
Süzdüm de ne oldu?
Geride kalan, yine keder ve hüzün oldu.
Gölgelerde saklanan gençliğimi bulmak istedim.
Beni ilgilendirmez gözlerinden akan yaşlar.
Benim için önemli olan:
Kalbine döktüğün yaşlardır.
Merak etme anlarım ben.
Benim kalbim okyanusta yüzen bir kayıktır.
Saçından bir tutam, alın yazıma mı değdi ne?
Nedir bu, etrafımda ki dehşet ve vahşet?
Çiçek açmayan bir gül oldum, yaz sabahlarında.
Bana hiç dokunmadı ki yağmurlar.
Kanlı gözyaşlarımla suladım kendimi.
Dünyaya bedel gözlerin, görebilir mi beni?
Güzel kızlar sokaklarda gözükünce güneş doğar.
El ve ayak bilekleri gelecek kaygısını unutturur.
Renkli dudaklarına bir ömür heba edilir.
Sıcak nefesleriyle karanlığı altüst ederler.
Gülümsemeleri melekleri kıskandırır.
Kokuları, cennettin kapılarından sızan bir kokudur.
Karanlığın üstüne karanlık mı çöktü?
Yoksa gözkapaklarım mı ağırlaştı acaba?
Belki de sokak lambaları yalnızlıktan, insansızlıktan çat diye çatlamıştır.
Oda mı değil? O zaman neden her yer zifiri karanlık?
Neden bir alarm saati gibi tir tir titriyor vücudum?
Hatalar, düzeltmek için vardır.
Hatalarımdan ders alırım.
Doğrular, hata yapmak için vardır.
Doğrularımdan yeni deneyimler kazanırım.
Ama sen benim için farklıydın.
Ne bir hata ne de bir doğruydun.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!