Sen geçiyorsun aklımdan,
Rüzgârsız pupa yelken düşlerim geçiyor.
Damlacıklar süzülürken gözpınarlarımdan,
Yanaklarımda kristalleşiyorsun…
Bir kara tren düdüğünde vedalaşmalar,
Âzrâil yüklenmiş işi,
Ne erkek der, ne de dişi!
Yoksul zengin olsa kişi,
Birşey farketmez, farketmez.
Yalvarış aman tanımaz,
Sevda öyle bir şey ki gülüm;
Kaynamaya görsün kanın!
O doğru kişiyse sevdiğin,
Aşk hücrelerine sinecek.
Yüreğine kök salacak,
Dişine tırnağına işleyecek.
Çelik potasında ateşi boş ver,
Bir zalim afete aşık ol da gör!
Yaprak kımıldamaz tok sofrasında,
Aç susuz elinde kaşık ol da gör!
Bir çift mühür göze esir sevdâlar,
Eşin benzerin yoktur.
Dünyanın koynunda bir inci gibisin
Tariflere uygun cennet sensin ANTALYA…
Bağların, bahçelerin verimli,
Yemyeşil her bir yanın.
Ey seveni çok yalnız yüreğim
Huzmelerin sızmış,
Sağanağın yağmış,
İçin için kor yakmış,
Duman tüttürmüşsün
Nerden bileyim? ...
Bakıp durma gözlerime,
Bir güzelin derdi bende.
Hasret çöktü yüreğime,
Bir güzelin derdi bende.
Ne yaparım, ne yapamam!
Gitmelerin üzerine,
Kapansın tüm kapılar.
Gün görmez,
Yel esmez,
Yol geçmez olsun buralar.
Bir ben bilirim bende seni!
Sen;
Kovsan, vursan,
Dövsen de
Asla dönmem dostluğundan…
Nefes olsan içime çeker,
Gezinirken duyguların hülyasında,
Haddin bilmez deli divane gönlüm.
Suçluysan bir sevdâ mahkemesinde,
Zincirlen aşk ile, daha ne gönülüm!
Mâzinin külleri tekrar yanarsa,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!