BÖYLE YAŞARKEN ÖLMEK NEYE..
Bu dünya, bir ben ve senle dönerken,
Kul, köle olmazdım bir kahpeye.
Kıskandırıcı yaşamlar dururken,
Böyle, yaşarken ölmek niye? ...
Ayrılık acı bir ok, saplandı sancı yüreğime,
O an sanki yüz bin yıllık hançerlendi acılarım.
Umutlarım çiçek açtı bulutlanan gözlerinde,
Bir ceylan su içti, kaçak bakışlarında pınarın.
Söyletmem söz sevdiğime tek, sevdiğine kıyarım.. Nasihat kar etmezse “yüreğinin sesini dinle”.
Bitmeyen bir yol gibidir,
Daralır, genişler, uzar gider.
Bazen sapar,
Şaşırır nereye gideceğini.
Beni benden, onu benden,
Alır gider beni ondan.
Saat gece yarısını gösterirken
Acıyla kıvrandı yatağında,
Uyku tutmuyordu.
Yanını değiştirdi,
Romatizmalarını unutmuştu,
Of demiyordu..
Bir koca çınar vardı bahçemizde,
Hayat fışkırırdı yeşil yapraklarından.
Güler oynardık serin gölgesinde,
Hele seyrine, doyamazdık uzaktan.
Cıvıldaşırdı kuşlar çevresinde,
BİZİM ÇİFTLİĞİN MÜDÜRÜ
Masal bu ya, günlerden bir gün çiftliklerden birine,
Arkadaşlık, dostluk, kardeşlik ister samimiyyet,
Samimiyyete muhtaç olmayan bir samimiyyet.
İstifade eder, huzur bulur onda cem’iyyet,
Kalbler irşad olur, nur saçar, olmaz hiç kem’iyyet.
Sana teslim olana eyle nazar-ı merhamet,
Çiçekler açmıyor artık, solmuş yaprakların,
Bülbüller dururken muhatap mı baykuşlara?
Yakışmaz biliyorum, deli yürek şarkıların,
En iyisi at boncuğu tak, al başını git uzaklara.
Kaldın mı Ferhat gibi ıssız çöllerde tek başına?
Kırık dökük çizgilerinle yaktın,
Sanki sen hayalimde karşımdaydın.
Hani böyle dertli olmayacaktın?
Gel dertleşelim, oy gülüm oy..
Neydi bir zamanlar, sen benimdin
Sabahın seheriydi, tutmadı uyku gözümü,
Köşe başında bekledim seni saatlerce.
Kahrolası felek, tutmadı bana olan sözünü,
Dikiliyordum tam ercesine, soğuktan titrediğimde.
Bir minibüs geçti, camları buharlı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!