Yılmaz Barıtlı Şiirleri - Şair Yılmaz Ba ...

0

TAKİPÇİ

Yılmaz Barıtlı

Yağan kar tanelerinde dilek tutuyorum.
Önce düşeni ben, sonra gelen sen.
Erirdik beraber, karışırdık derelere.
Hemen eriyen ben, peşim sıra sen.

Hava soğuksa birleşirdik kartopu gibi.

Devamını Oku
Yılmaz Barıtlı

Damlayınca sayfaya anladım.
Düşen benden bir şeylerdi.
Yakalamaya çalıştım.
Tutamadım.
Sayfanın lifleri arasında kayboldu.
İzi kalmıştı yalnızca.

Devamını Oku
Yılmaz Barıtlı

Öyle bir zamanda bırakıp gittin ki bizi.
Arayıp sormadın bile.
Hayal meyal hatırlıyorum güzel yüzünü.
4-5 yaşlarında var yoktum. Her kez akşam olunca babasını karşılardı kapılarda.
Ablam la ben camın önünde beklerdik, gelmeyen babamızı.

Devamını Oku
Yılmaz Barıtlı

Geldik Anadolu’ya orta Asya’dan.
Kabul ettirdik kendimizi cihana.
Dersimizi aldık atalarımızdan.
Kurduk Cumhuriyetimizi vatanımıza.


Devamını Oku
Yılmaz Barıtlı

Kaldırımda yürüyordu yetişkin bir adam.
Yanında da küçük bir kız.
Oyuncakçının yanından geçerken.
Vitrine yaklaştı kız, adamın ellerinden çekerek.
Bir eliyle vitrini gösteriyor.
Diğer elle de adamı içeri iteliyor.

Devamını Oku
Yılmaz Barıtlı

Kapanıyor gözler açılmamacasına.
Camdan gelip geçenleri göremiyorum.
Ağırlık var üstümde konuşamıyorum.
Tutulmuş sanki parmaklar yazamıyorum.

Tümden özürlüyüm, organlarım yok artık.

Devamını Oku
Yılmaz Barıtlı

Yedi renkleri buldum sıraladım karşına.
Topladım onları senin için ölçtüm biçtim.
Sevmiyorum derdin ya rüzgârı kara bulutları.
Biçtim rüzgârları, sana gökkuşağı yaptım.

Renk cümbüşü benden sana getirecek sevgi.

Devamını Oku
Yılmaz Barıtlı

Mavilikler üstünde, ağarırdı tan yeri.
Oturduğumuz kumlar, denizlere çekildi.
Kıyıdaki balıklar, derinlere göç etti.
Aramasın boşuna gözlerin sahilleri.


Devamını Oku
Yılmaz Barıtlı

Kalemimle yazamamanın ezikliğini yaşıyorum bu gece.
Fikirlerim ya da zikredemediklerimle boğuşuyorum.
Öyle bir ikilem ki.
Ateşin içinde erimeyen buz kristalleri gibi.

Sen yardımcı olmayınca erimez onlar.

Devamını Oku
Yılmaz Barıtlı

Dallara sert vuran damlalar, habercisiydi fırtınanın.
Tünekleyen kuşlar uçuşmaya başladılar.
Daha korunaklı yerlere.
Yağmurda uçmak da zordu, birde böyle havada.
Kediler köpeklerde paylarını alıyordu, yağmur dan.
Kaçacak ıslanamayacak yer arıyorlardı.

Devamını Oku