Hiç ayrılmaz derdik bu ellerimiz.
Dillere destandı temiz sevgimiz.
Şahittir bu aşka yüce Mevlamız.
Çok görüldü sevgilim yüce sevgimiz.
Dilemiştik hep beraber koşmaya.
Yine sensiz geçti bir ağustos akşamı.
Gelip giden günler bizleri de soldurdu
Soruyor her geçen bitmeyen aşkımızı.
Yaşayanlar bilir bir ağustos akşamı.
Yazın sıcağında o ağustos akşamı.
Çocukların gönlünde, polis amcadır adın.
Suçlunun karşısında, kahramanlıktır şanın.
Avludaki bebeğe, anne babalık yapan.
Arkanda milletin var, bekçisisin vatanın.
Çölleşecekmiş ovalar, sular akmayacak.
Kuruyacakmış denizler, bereketsiz olacak.
Ders verecek doğa bize susuz yaşam için.
Son yağmur damlacığını sana saklamıştım.
Dağlardaki buzullar da öylece duracak.
Bir buse istedim o güzel teninden.
Süzülürken yağmurlar saç tellerinden.
Beni bırakma benimle, olalım sen.
Yanağımdaki leke oldu, senle ben.
Yine seninle sabahladığımız bir gündü.
Beraber bakmıştık doğan güneşe,
Gözlerimizi ovuşturarak.
hissetmiştik güneşin ilk yakıcı sıcaklığını.
Nice sabahlar bizim için doğsun dedik.
Sadece birbirimize.
Aşk mektubu yazar gibi sıralı.
Sayfalarda dizelerde sen ve ben.
Virgül aralarındaki molalar.
Karanlık gecelerimde ay ve sen.
Seni gördüm resimlerde hep gülen.
Yazacaktım adını yıldızlara, kabul etmediler.
Neden diye sordum?
O bizden parlak, yanında sönük kalırız.
Bizimde adımızı karartma dediler.
Yazacaktım adını dağlara, kabul etmediler.
Siyahın bu kadar güzel olduğunu o geceye kadar görememişim.
Sanki parlayan yıldızları üzerine sarmışlar.
Adına da Samanyolu demişler
Böyle bir gecede tanımıştım seni.
Taç gibi duruyordu başında o parlayan yıldızlar.
Ve sen gecelerimin ışığı oldun.
Saat günü gün ayı zaman sildi beni.
Yalnızlık kurt içimde kemirir kalbimi.
Ayrılığın acısı veremden beterdi..
Bildiğin gibi değil çok özledim seni.
Gözlerindeki ışık sevecen bakışın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!