Yıldırım Yorulmaz Şiirleri - Şair Yıldır ...

Dağların şahlanmış masmavi göklere
Kafa tutmuş bulutlara göz alıcı heybetiyle

Nehirler süzülmüş kıvrım, kıvrım derin vadilerde
Kavuşmuş hasret kaldığı çok sevdiği denizine

Bir varmış bir yokmuş masalı gibi olmalı, evlerimiz
Etle tırnak misali kentelenmeli, o hanedeki ailemiz
Kapımızı dert yoklandığında, dirayetle defetmeliyiz
Ufka gökkuşağı çizerek, umutla bakmalı gözlerimiz

Evet her hane bir kale olmalı.

Bakıp bakıp da ağladım
Hüzünlü yüzlere ağıt yaktım
Gördüm!
Gördüğümü yüreğime attım
Kalbime göz taktım
Kefeni de kaftan yaptım

O kadar çok sevdimki aşkım seni.
Sevgimin azametine sual olunmaz.

Sen benim için o kadar güzelsinki,
Yarimin güzelliğine sual olunmaz.

Bulamadım mutluluğu, bulamadım canımı.
Bulunca kır çiçeğim diyecektim, cananıma.
Gel, gel yanımdan ayrılma sakın, kırçiçeğim.
Kokun uzaklarda olmasın, ne olur
Elin elimden ayrılmasın, sıkı tut
Mutfağa dahi gitme. Yanımda kal.

İki şalvarlı kopuk dağda geziyormuş dediler.
Süngümün ucunda yalvararak canlarını verdiler.

Bayrağımı diktim gururla cudinin tepesine.
Nöbetimi teslim ettim daha nice mehmetlere

Ne yürekler geldi
Ne yürekler gitti
Gece döndü sabaha
Bu sevda hanında

Masalar donatıldı

Dar geliyor artık bedenim
Yırtılıyor inceden inceden

Ya karartırsam gözlerimi
Düşünürsem en derininden

Masmavi gökyüzü
Altında nimetleriyle Dünya
Tuale bezenmişcesine
Renklerin her tonu
Bereketli hasatlarını
Al lütfen al

Bakışların kehribar ela
Koyun gözlü sevdiğim
Saçımı elinle okşa
Huzur versin şevkatin

Boynuma içten sarıl