Yüreğin yelidir bu
eser zamansız
yüreğin sesidir bu
vurur apansız
kavrulur eti
kavrulur kanı
Göğe uzanıyorum
Güneş sen bulut sen mavi sen
Toprağa bakıyorum
Çiğdem sen gül sen gölgem sen
Zamana dalıyorum
Dünüm sen günüm sen yarınım sen
Seninde yüreğine sevda düşecek
işte o zaman yüreğin çok üşüyecek
sarılmak isteyeceksin yanındakine
terki sevdalara ateş düşer
büyülü rüzgarlara tutun
onlar seni mistik boyuta götürecek
Gel kızım otur şöyle yanıma
dinle bak neler söyleyeceğim sana
bizim pencere var ya sakın oradan bakma
saçını boya ama başını açma
pantolon giyme eteğini kısaltma
rimeli boş ver dudağını boyama
dilimde yar dilimde adın her an dilimde
unuttum mu zannettin resmin şu an elimde
ne vakit mutlu çift görsem ateş düşer yüreğe
kolay değil gülüm ukde kalmış içimde
asiye çıkmış adımız kimseye geçmez nazımız
İşe giderken her sabah
dostlarına selam verirsin
bir sabahta bana versen
günaha mı girersin
yağmur vurur ipil ipil
Bizi de unutacaklar değil mi
geçip gideceğiz zaman içinden
beni korkutan ölüm değil
unutulmak değil
bir daha kavuşamamak
gerisi umurumda değil
Panik atak falan değil bendeki bu kalp çarpıntısı
yorgunluktan sigaradan falanda değil
üst komşuya çıksan başlıyor solumda ağrısı
hasretinin yakını uzağı önemli değil
bende ki yokluğunun dayanılmaz sancısı
bütün kentin ışıkları sönüyor
Bodoslama daldık
eleninin meyhanesine
sağımda sarraf niyazi
solumda arap abdo
ardımız sıra burunsuz ömer
ve efendi, bahri
Diyar bekre kar düşer
saçıma çem
güle hüzün düşer
bülbüle gam
soluma niran düşer
ciğerim olur püryan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!