Sevmenin bir tarifi ,şekli olsaydı eğer;
Ben senin endamını, yürüyüşünü sevdim
Ummanlar kadar geniş yüreğini sevdim.
Mah cemalini sevdim, noktasız ay parçası
Ben senin kahve karası gözlerini sevdim
Eğmiş başını çekiç elinde
Nasihat eder kızgın demire
Nice sevdalar var yüreğinde
Yaşlı bir demirci, dükkanında
Pasta güzel olursa
Çok dizeler dizerim
Yemek için üşenmem
Kapı kapı gezerim
Siz yapıp siz yemeyin
Ey millet oyun var oyun
Sanıyorlar millet koyun
Tam tekmil 24 boyum
Adıma Türk,Türk diyorlar
Meydanı boş buldular
Ölmeden önce ölmek, bu olsa gerek
Toprak altına diri diri, canlı girmek
Başımda fenerim,sefer tasımda yemek
Omuzumda perçinli birer kazma kürek
Gecenin zifiri adam yutan ocaklar
(AĞIT)
Aslımı sorarsan Adana ili Ceyhan gazası
Yahamıza yapışdı bir gurbetlik belası
Günden güne de artar eksilmez cefası
Ocam,bucam viran olmuş oyyy ooyy
Bir duman tüter dağ başlarında
Yetiş imdada yetiş Allah’ım
Ateşler çıkar dört bir yanında
Yetiş imdada yetiş Allah’ım
Kalemi aldım elime,kelam yazmıyor
Gönlümdeki yara sızım sızım sızlıyor
Dualarım bu acıya derman olmuyor
Yıkıldı Adıyaman, Maraş, döndü virana
Takvimden yaprak,an,zaman,saatler durdu
Aramak beyhude bir iş
Bunca dertler arasında
Bakmadık yer kalmadı
Üstelik tavan arasıda
Kah astın çamaşır ipine
Hepimiz aynı yoldayız,
Hepimiz ayrı bir yolcu
Henüz gün ağarmadan
Belki gün ortasında
Yolcuyum sonsuzluğa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!