Bir avuç toprak,ateş,su, hava,insanın kendi cevheri gibi
Aynı maddeden mamul her ikisi de,tabaklanmış bir deri
Şiştikçe şişirilen kör nefis doldurduğun mal, şan, makam ,şöhretle
Havalanır fırlar zıplar, bir nefes şişirirsin meşini alabildiğince
Peşinde koşuşturduğumuz heves, anına sahip olamadığımız nefes
Sen,ben,Onlarcası bir baştan bir başa, gelenler gidenler,kalanlar arasında,
Kimi zaman, soğuksun
Kimi zaman, sıcaksın
Sen üşürsün, ellerim üşür
Deniz mavisi, gözlerin üşür
Sarılınca ince beline
TURNALAR
Söyle neden yalnız uçarsın
Günde kaç menzil geçersin
Sende ben gibi naçarsın
Öter yanık yanık Turnalar
Kayseri dendir aslımız
İstanbul lu sana küskün
Yollarımız kara teslim
Nerde kaldın Emmoğlu
Eşek dedi: Eşek olalı
Görmedim böyle zulüm
Keşke ölüp gitseydim
Acısız olurdu bana ölüm
Kurtuluş yok yapışıp kaldı elime
Biri kazma, biri kürek, biri çizme
Her biri ayrı ayrı düşürdü derde
Alan olmadı satamadım bir türlü
Geceleri bırakmaz uykularımda
Uzun uzun tıkladım kapılarını
Uykularını bölmek istedim
Bende kaçırdım gece uykularını
Hayalde mi , düşte misin sevdiğim
Birgün musalla taşında
Üç gün mezarın başında
Bir kaç damla göz yaşında
Unutulmam deme sakın
Birgün seni unuturlar
Kaşına , gözlerine
Ay mı vurmuş yüzlerine
Yatsam uyusam dizlerine
Söyle usanırmısın
Saçının her tellerine
İlim bilim rehber derken
Eller yıldızlara giderken
Geç kalmadık vakit erken
Uyanalım arkadaşlar
Evrim,çevrim devrim derken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!