Sinemde ki yangınlar,sen gidince başladı
Derin-derin harlandı,tütüyor görmez misin?
Kanattı yüreğimi,ta bağrımı şişledi
Müjganın gam okları,batıyor görmez misin?
Bu gönül ayrılığın zehrini tattığın da,
Vefasız yar sormuş nicedir diye
Hayatımdan boş vereyim götürün
Çileleri sunmuş bana hediye
Bin içinden beş vereyim götürün
Sevdanın yükünü vurdu sırtıma
Her gece sessiz-sessiz giriyorsun düşüme
Senle çarpar yüreğim,hayalinle sızarım
Her nefeste bakışın dikilince karşıma
Uykumdan uyandıran gözlerime kızarım…
Yine sensiz bir akşam, sensizlikten bir gece
Yağmur vuruyor camlara
Yağmur yağıyor dallara
Yağmur düşüyor güllere
Camlar kırık,
Dallar kırık,
Gel gönlümün maralı,hele otur yanıma
Bülbülün tünediği bütün dallar kıskansın..
Buğulu bakışların canlar katsın canıma
Sevdiğini fısılda bütün diller kıskansın
Öyle bir öpüver ki;harı güneşi yaksın
Uzaklardan geldim bir su ver bacı
Sokağımı ıssız görmek ne acı
Doğduğum toprakta oldum yabancı
Geri döndüm kalamadım gel hele
Hani kapılarda gülen insanlar?
Yüzüne bakınca,dondu gözlerim
Öylece bağlandım, aşka söz aldım
Ömür mevsiminde bitti Yaz’larım
İlkbahar kalmadı,hazan-güz aldım
Sevda ateşleri saldı içime
Evimin kapanan kapısı ondan
Bacasını örten çatısı ondan
Veysel'in sazının yapısı ondan
Hayatın yoldaşı ağaçtır ağaç
Buluta yağmuru,suyu o verir
Seni andım da gene gözlerim yaşla doldu
Seninle ayrılalı bilmem kaç sene oldu
Oynadığım sokaklar, cennet Çene Çayırı
Ben gidince ardımdan hıçkırıp ağlıyordu
Millet bahçesi bana bahçe değil cennetti
Gülistan bağının türlü rengisin
Cennetin gülünden güzelsin yarim
Hazinede mücevherin dengisin
Kırmızı lâlinden güzelsin yarim
Cemalin Güneş’ten,endamın soydan
Tşkler sevgili Abdulkadir gardaş...
Ağzınıza, gönlünüze sağlık. Kaleminiz hep yazsın değerli hemşehrim. Erzurum sevdalısı, Aşkale aşığı güzel insan şiirlerinizin hepsi birbirinden güzel. Rabbim devamını nasip eylesin.