İncitmemek uğruna parçalanan kalbimin,
Ölüme yürürken çıkardığı ayak sesleriydi bunlar.
Yavrusuna yiyecek bulmak için,
İki gün uzaktaki bir yere giden kelebeğin,
Aslında ölüme terk ettiği yavrusunun hıçkırıkları gibi...
Akıl almaz bir sondayım.
Yarenlik etmez cümleler,
Niyet et sen, bak buradayım.
Boşuna değil bu özlemler.
Sen gel de, sen gel de yeter!
Fırçam konacak bir tuval arıyor bugün,
Bıraksam sanki yatılı gidecek…
Harflerde bir coşku,
Hizaya geçmiş önümde,
Askerliğe inat hepsi bir başka biçimde…
Gittin gideli kırıldı aynalar,
Simsiyah gece ve karanlıklar,
Fotoğrafların da ki yanıklar,
Duvarlarda bomboş kaldı tablolar.
Beklerim, bekleyeceğim,
Uçsuz bucaksız bir diyar,
Olursun arada bahtiyar,
Bir de bakarsın apansız,
Kalıverirsin öyle yapayalnız.
Derdin olur bulamazsın kimse,
Hüznün sokakları dar,
Geçilemiyor,
Bilet satışı durmuş,
Adalet terazisi bozuk,
Anlaşılan bu mahkemede,
Ertelenecek.
Sonsuz neşe sardı bizi,
Evveliyatın içinden,
Çok mutlu mu yaşadık,
Neydi gözden dökülen?
Her yanı sardı korkular,
Kafamda bir karmaşa,
Kaktüs çiçekleri gibi dikenlerim,
Sözümden dönmem,
Eğilip bükülmem diye,
Yalnızlık çekiyorum.
Diğerlerinden biraz farklıydım,
Başına her bela oluşumda belki de söylenirdin içinden.
Yüzümün kirine aldandın,
Kalbimdeki aydınlıktan henüz geçmeden.
Kabul ettim şimdi bu gerçeği
Kabul ettim gidenler dönmüyor
Defalarca yaktım seni içimde
Defalarca sustum bir şekilde
Giderken ahlar bıraktın, umutsuz canlar bıraktın
Gözümde yaşlar bıraktın yâr
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!