Sahnelerde güzel sözlerle hükmedensin
Topluma uysal hem güzelsin, benzersizsin
Tatlı dillerinle eğlendiren gönülleri fet edensin
Sen hamzaların gülüsün gurbetçilerden birisin
Gurbet ellerde gurbeti unutturan moralsin
Arayı da deli gönlüm arayı
Hangi ardıç ağacından aldın havayı
Nerde o eski üzüm bağları
O köydedir Osmanlı torunları
Hadi o köye gitte gel
Yolum uzaktır doyamadım ben sana
Gurbet uzaktır hasret kaldım hep sana
Buraların ne kokusu var güneşi bi ayrı doğar
Gündüzü bile karanlık gibidir sor yaşayana
Canım bir an sana dönmek istiyor
Yüksek dağlarında biter kirazı
Elinde tüfek avlanır oğlu kızı
Sözleri keskindir deler dağları
Oğuzlar yiğittir basar fermanı
Puslu dağları her gün yastadır
Uzaklardan bir el gibi bakarsın
Kızgın lavlar gibi beni yakarsın
Düştüm bir yaprak gibi eline
Neden yaktın beni şimdi neden
Yaşanmış sevdalar bitmiş mi bilmem
Nerdesin hey gençlik nerdesin
Aldın benden alacağını nere gidersin
Bizi şimdi yolcumu edersin
Nerdesin hey gençlik nerdesin
Gençliğimi yedim gurbet ellerde
Derinlerden gelen bir garip ses
Sırtından soluyor bak nefes nefes
Yaralanmış ensesinden yüreğinden
Of dedi ne güzelmiş bir alım nefes
Gördüm can evinden vurmuşlar
Karanlık bir sokağa bürünmüş gibi
Bilet parası bulamamış yürümüş
Ayakları yırtık ayakkabıda üşümüş
Kaderim der yürür benim öğrencim
Donmuş kalbide göz pınarları gibi
Sen gittin bu gün eller yurduna
Özlemini hasretini koy koynuna
Komşular bir yudum su verin bana
Bu gün uçuverdi yavrum el yurduna
Doğuşunda da sevinçler yaşattın bize
Komşu derdik birbirimizi severdik
Evimizdeki bulunanı beraber yerdik
Birbirimize kötü söz bile söylemedik
Komşu neden beni yalnız bırakıp gittin
Sıkıntılarımıza koşar beraber ağlardık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!