Nergisler Hep Yaşar Tıpkı Güller Gibi Değil Mi? (Hikaye)
Düşünüyorumda, papatyaları bir çocukken koparırdım ben..
Büyüdüğümde anlamıştım, papatyaların yapraklarını
seviyor, sevmiyor diye sesli söylemek için kopartmam gerekmediğini.
Papatya, o haliyle çok daha güzeldi.
yazdığı her satırda nefes alır
kelimeleri, cümlelere bırakır acıyı.
gülümser, hüzünlü ve kederli
bir güzel bestenin, savrulan yaprakları olur
eline aldığı gülleri...
yakın olur(um) / sun
resmini çizebilir misin şarkıların?
yıldızları geceden ayırabilir misin?
dalgaların köpüğünü eleğebilir misin?
tuvalimde mavi bir öpüş kalsın...
bırak...
güneşe döndüm sırtımı
yüzümü aya...
gözlerim yıldızlarda
bedenim, iki gölgenin arasında
ruhum sıkışmış
adını "deniz" koydum senin
sularında yüzmekten bıkmadığım
ve boğulmaktan korktuğum..
adını "deniz" koydum senin
sonsuz ve imakansız
hatırlıyor musun annem?
hani kısa saçlı, kulağımda minik bir küpe
dolaşırdım dışarıda...
sabahtan akşama...
akşam oldu mu nasılda bulurdun?
oynadığım yıkıntı evin içinde...
kendinle başbaşa kaldığında
içindeki sesle konuşmayı öğrendiysen eğer
sus sevgili!
çünkü korkutacak seni
ama sen yine de dinle hep içindeki sesi
kim bilir?
karanlık çöktüğünde
geceden sorulur düşler
kim bilir?
rüzgar estiğinde
kırmızı gül ve beyaz gül...
gülün herdem sevdası...
gönülleri vurur...
bir kurşunla bütün yaprakları dökülür...
Ama her bahar, yeniden can bulur...
tekrar sarılır birbirine...
acının çiçeği...
uzakların çağrısı...
düşüncelerin uzak yollara saçılması
gidemediğiniz yerlerdesinizdir
kaçırdığınız trenin ardından bakmak
demiryolunda ki demirler gibi



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!