inceden bir yağmur yağıyordu
benim konuşmamı bekledi
oysa ben
konuşmaktan korkuyordum
yağmur iniyordu gözlerimize
Önce bir cadde seçmeliydim, kalbalık olmalıydı ve insanlar yürümeliydi kaldırımda.
Biraz tozlu biraz yağmurlu bu gün İstanbul.
Evet şurası iyi hem deniz kenarı hem de iskeleye demir atan yük gemileri, hem de balıkçı tekneleri uzakta daha...
Güneşin batmasına da daha var üstelik.
oturup açtım boya sandığımı, biraz rüzgar esiyor kuzeyden doğru, ellerimi ovuşturup bağırmaya başladım. 'boyayalım abi'.... 'boyayım mı abi'...
Adı mavi olmalı...
Adı deniz olmalı...
Mavi gibi yakışmalı
Sana ve bana
Deni gibi olmalı aşkımız
senin içinden de geçer mi?
benim içimden geçenler...
bulutlarım gri...
yağmurlarım renksiz...
uzanmış bir el var
tutsa yanacak
tutmasa yakacak
verilmiş bir 'söz' var
tutsa savrulacak
kimi insan pul koleksiyonu yapar, kimi insan kelebek...
kimisi ikişer ikişer sayar, kimisi beşer beşer...
valizimde ayrılık koleksiyonu
birde içleri boş çerçeveler var
her gelişlerin sonunda
hoşçakal şimdilik derdin
bilemezdim ki;
hoşçakallarının uzun bir veda olduğunu
anlayamazdım
içimdeki simyacı uçurumun kenarında
dilim lal
bedenim bitap
yüreğime batan dikenler
daha bir yaramı kanatır
gözlerimde bir şey var...
tarifi zor, yaşaması olası...
yüreğimde demlediğim duygularım
ve ben
üşüyor düş_le karışık yağmurda ellerim
hüzün varsa eğer,
geceler daha bir sessiz,
yıldızlar daha bir sönük...
hüzünü kovmak mümkün müdür?
ben geceleri,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!