Dün gece yine sokaklardaydım,
Yine camii avlusunda,
Sensiz sevdamla musalla taşı üzerindeydim,
Basit ayrılığın acısı yüreğimdeydi.
Davet çıkartı asiliğim isyanlarıma,
Bazen dalarım geceleri hayallere,
Usulca sokulur yalnızlık bedenime.
Gün olur ertelenir umutlarım yarınlara,
Başımda dolaşan öksüz seher yelleri,
Tükenmiş umutlarla sabahları bekliyorum.
Aç kollarını,
Ey dağ yürekli yarim,
Geliyor sana doğru,
Kanatlanmış kartalın.
Aç kollarını iki yana,
Güneş her doğduğunda ondan önce uyandın mı?
Her sabah kahvaltıdan önce yatak yaptın mı?
Ya mıntıka temizleyip tıraş oldun mu?
Ben hepsini yaptım inan ki çok zor.
Bot boyayıp,künyeni yakana astın mı?
Yabancı bir şarkı gibisin dudaklarımda,
Ne bir başı olan ne de bir sonu olansın,
Hep aynı nakaratla dönüp duransın,
Bitmek bilmeyen bir ayrılığı anlatan.
Her zaman yarım kalan şiir oldun mısralarımda,
Bu sondu,hayattan dersimi aldığım,
Son kez aldattı ve yaşadığım son ihanetti,
Gideceğim habersiz bir meçhule,
Yanımda son kez sen olmalısın.
Gözlerim dumanlı,bir senin hayalin canlanır,
Bu aralar beynimde ki kan isyan ediyor,
Şeytan,bir silahı al eline ant iç diyor,
Bazen de, al eline zehir dolu şişeleri sarhoş ol,
Kaldır başını yükseklere,eğme boynunu namertlere.
İşte,damarlarımda ki kan sellerini coşturuyorlar,
Kapattığım gözlerim,gönlüm değil,
Bakmayacağım artık ardıma,
Unutuyorum artık senli günleri,
Çektiğim çile yetmez mi.
Olmayan sevgini kalbimden sildim,
Meskun mahallerde büyüyor karanlığım,
Duvarlar üstüme üstüme geliyor,
Zindan olmuş geceler,
Kelepçe vuruyor gün ışığı.
Bir şerefsizliğin prangalarını giydim,
Sessiz sızlıyor içimde ki yaralarım,
El değdikçe çağlayan bir sel oluyor,
Sessiz sızladıkça acıları hissetmiyorum,
Sükuneti bozup da inleyerek gitmem,meraklanma.
İçimde ki seni ve sevgini sökerim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!