Sönmemiş ateşin küllerini savuruyorum,
Ölmeden mezara sığdırıyorum sevgimi,
Nahoş oluyor zihniyetin vurgun isyankar düşünceleri,
Mavzer gibi yıkıyor acıların umutlarımı.
Arandıkça geleceklerde geçmişte kayboluyor anılar,
Bırak,bıraksınlar güneş doğmasın,
Aya kurşun sıksınlar,
Sellere set koysunlar,
Güneş yüreğim de,Ay düşüncelerim de,sel sevdam da çağlar.
Sessizce aksın bırak yüreğim,
İkimiz de yolcuyuz bu yollarda,
Sen atlı ben yaya,
Yolcusuyuz dikenli yolların,
Yorulmuşuyuz sevda yolunda ki kahpeliğin.
İkimiz de yolcuyuz,
Toprağımın her zerresinde
Binlerce yıl uğruna dökülmüş şehitimin kanı.
Gölgesinde şanlı bir tarih bayrağımın.
Gölgesinde barınan hainler;
Gideceksen bir gün meçhule,
İhanetini içine göm ve ardına bakma.
Düşme yükseklerden ve arşlara yine çık,
Elini tutma ve hüzünlerde boğma,ağlatmadan git,
Gidenlerin geri gelmeyeceğini anlamıştır gönlüm,
Tutupta saçını yolmasın gayrı.
Kaybolan hayali yitip gitmiştir artık,
Çölere düşüpte mecnun gibi aramasın gayrı.
Akıtır olmuş gönlüm kanlı yaşını,
Sorma halimi,ne dertlerdeyim bilirsin,
Olmaz işler geldi dumanlı başıma benim,
Rüyalarda bile yorulmadan uçurumlara koştum,
Masallara inanıp romanlarda büyüyüp şiirlerimde bittim,
Halimi sorma,sorma bana halimi,
Kör bir Pencerenin aralığında her gece bakışlarım
üzerime kilitlenmiş eski demir kapı ardında kaçışlarım
Umutlarım çıplak duvarların dökülen sıvasını süsler
Zifiri karanlığın koynunda atılan üçbeş adımlık voltada.
Taş duvarlarda yankılanır her adımı saniyeleri ezişi
Kapanır demir kapılar ard arda
Her akşam oluşun da umutlar kalır darda,
Şimdi el sallar bana yarınlar da
Söyle na kaldı bana acıdan başka
Yattığım ranzanın pası bağrıma diner
Şerefsiz dünya döner durmadan,
Kahpelik den yana olmuş sevgili,
Gider öylece hiç de ardına bakmadan,
Puşt olmuş dost bildiklerim puşt.
Ölümsüz sandığım sevdaları gördüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!