Sarhoş dolaştığım parklarda,
Gün gelecek beraber koşacağız,
Ağlanılan bu karanlık geceler de,
Güneş altında beraber güleceğiz.
Ellerimde tuttuğum şişelerin yerinde,
Bir gece yarısı yine oturdum nöbette,
Dalmışım o an hayaline ve de rüyalarına,
Okşamışsın gibi bir el değdi yüzüme,
O an kalktım,dayak yediğimi anladım.
Kuş tüyü yatakta sandım kendimi,
Bir isim yazıldı gökyüzüne,
Bir resim çizilir oldu sulara,
Ay ışığıyla yazıldı şiirler,
Bir güneş yanar oldu yüreğimde.
Bir baş kaldırış hikayesi anlatıldı,
Varlığımda kendimi arıyorum,yokluğunda ise seni,
Ayrılığın acısı yanıyor,yüreğimin derinliklerinde.
Koşuyorum bir hayal is düşüncelerin peşinden uçurumlara,
Yine bir çağlayan nehirlerin sellerinde yok oluyorum.
Seherden esen rüzgar düşürdü onu yere
Kanla,matemle cansız yerlerde
Sanki açmamış güle değdi dikeni
Umutları kül olmuş yatıyor.
Gülüşleri yüzünde solmuş
Her karanlık köşede ağlayan garip var,
Ertelenmiş umutlarını çaresizce bekleyen birileri,
Rehin almış zaman,elleri açık semahlarda.
Kenetlemiş sırtını çıplak duvarlara,
Ötüşen kuşlar ve yağan yağmurlar umurunda bile değil,
Dün gece usulca kaydı gözlerim,
Yıldızları izlerken kara topraklara doğru,
Tacize başladı acılar ordularıyla,
Baskın yedim,vurgun yedim kara sözlerinden.
Nöbet tuttum uyumadım,umutlarımın üstünde,
Çocukluğum unutulmuşluğumda yitip gitmiş,
Gençliğim zindanlarda;
Taşduvar arasında,
Güneşi görmeyen kör pencere ardında,
Paslı demir kapılar,
Ve de içeri girmeyen hayallerimin araya girdiği demir parmaklıklar arasında geçti.
Yokluğun yok ettikçe benliğimi,
Bir çığ gibi büyüyorsun gözlerimde,
Üstüme çöken sislerin içerisinde,
Kayboluyorum var olan hayallerine doğru.
Kendi kanlı yağmurlarımda yıkanıyor,
Dökülür gözlerimden kanlı yaşlar,karışır nehirlere
Ölsem de solmaz sitemsi gülüşlerim
Rüyaların peşinden hayallerle savruldum
Kanlarımı içtim ve kalbimde kara güller büyüttüm.
Yoksul bir sevgi dileniyor aşkların celladından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!