Affet,ne olur affet beni,
Doğan güneşe dik baktım,
Mehtaplara gülümseyen Aya baktım,
Üşüdüm yıldızlara sarıldım,affet beni.
Dikenlerin arasında ki gülü okşadım,
Yüreğimde bir haykırış var,
Acısından mı sitem eder beddua gibi bilmem,
Sana yazılacak olan son sözler belkide,
Yüreksiz yüreğinle esir kalasın emi,
Ziyaretine bile bir gün umut gelmesin,
Yüreğimdeki bahar güneşiyle uyandım sabahlarıma,
Güneş usulca sokuldu bedenimden yaralı yüreğime,
Salınarak yürüdüm sarhoş yollarımda,
Usulca kayboldum acılarda ki yarınlarıma,usulca.
Gizlice çağladı yok olanlara yaşlarım,
Karanlık gecelerde bir yıldız olmalı,
Aydınlatmalı her köşeyi,yürekleri,
Rüyalara süs olmalı,umutlara ışık tutmalı,
Aydınlatmalı gönül dünyasını ve karanlık kahpe yeryüzünü.
Nara atmalı sarhoş ama mutluca yürekten,
Boş bir sahnede oynuyoruz,
Hayatın gülüşlü yalan oyununu,
Bir yandan sahnede ki acı hayat,
Bir yandan kahkahalarıyla gülen acılı hayat.
Sahne boş,
Bir fincan sıcak kahvenin buğusundayız,
İkimizde buram buram ütopya kokarız hayallerimizle,
Üzerindeki köpüğü gibiyiz, sarmaş dolaş
Dudaklarımıza birbirimizin öpücüğünü kondurur gibi
Bir fincan kahvenin hatırındayız,
Üşüyorum park köşelerinde,
Birkaç kelime yazıyorum hayaline,
Hayaline sarılıyorum ardından.
Avunuyorum ve avutuyorum aşkımı birkaç şişeyle,
Şişeleri kırıyorum ardından.
Bir rüzgar esmeli,
İncecik saçlarını dağıtmalı yüzüne,
Raks etmeli,dalgalandırmalı yıldızlara doğru.
Rehin almalı bir çift gözü,hapsetmeli,
Ürkek bakışlarını alıp götürmeli matemlerinden,
Esmerliğinde bir hazan akşamı;
Ufkun son kızıllığı yüreğimde,
Yavaşca batmakta güneş.
Sessizlik;
Sadece derinden bir ölüm nefesi,
Hayat akarken ellerimizden,
Gözlerimizden kanlar damlar,
Umutlar tükenip yok olur,
Ayaklar yavaşça sehpaya çıkar.
Hayat gider bizden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!