Ölüm ayaklarımın altından akıyor
Limanlarımdan kalkan gemiler alabora
Başımda kopacak fırtınaları bekliyorum çaresiz
Masumca yine hayallerini kuruyorum.
Ayaklarımın altında ölüm sessizce akıyor
Bu gün yine karardı dünya ve dünyam,
Bir sevdaya çekildi tetik,
Yanlışlıkla patladı yüreğimde tek kurşun,
Bir mahkum birde yaralı kaldı karanlıklarda.
Yanlıştı bu ölüm,
Kökünden dinamitlenmiş bir taş ocağının altında kalan,
Yaralı bir kalbi taşıyan,
Bencileşmeyi ilke olarak benimsemiş,
Yalnızlıkların karanlık sokaklarında kaybolmuş,
Avare rüzgarların savurduğu bir kağıt gibi,
Rüzgarlarına kapılan,
Güzel sanmıştım yaşamayı
Yine aldattı hayat beni
Bir anda siliyor tüm güzellikleri
Hadi şimdi yaşatsın beni mutluluk.
Anlamı var mı?
Bırak sevgimizi hiçe sayanlar utansınlar,
Gönülleri ısıtamayan güneş utansın,
Rüyaları kabusa çeviren cehalet utansın.
Yiğit sevgileri arkasından vuranlar,
Tetiğe basan eller,kurşunlar utansın.
Sensizim,sensizliğin içinde seninleyim,
Güneşe bakamıyor,Ay’a uzanamıyorum,
Yıldızları tutamıyorum,
Tatlı rüyalara dalamıyorum,yanımdasın ama sen yoksun.
Uzamış sakalım,kesmiyorum,bırakmışım paslanmaya,
Bir güzele şiirle başlamıştım,
Belki de hiç önemi olmayacaktı,
Belki de yırtılacak,yakılacak bir mektup tu,
Ama benim için önemliydi.
Bu ona yazdığım yaslı mektubun satırları,
Kafkas boylarında bir kır at yeniden şahlanmalı,
Dörtnala girmeli Anadolu’ya sanki börteçine ardından,
Dalgalanmalı üç hilal yeniden, Turan diyarından.
Dokuz tuğ şemaya uzanmalı hak için hilaliyle.
Tuğram yeniden katle ferman’ın altında olmalı,
Yürüyorum sensiz,karanlıklarda,
Ürkütüyor hayal kurmak ve üşüyorum,
Rüyalarda bile sensizlikten korkuyorum,
Başımda dolaşan kara bulutlarla dolaşıyorum.
Yürüyorum sensiz ve tek başıma,
İçinden kopan fırtınaların önünde savruluyorsun,
Nara atıyorsun ulu orta korkmadan ve hırçınca,
Ellerinle koparıyorsun,Senin için yeşeren kan güllerini.
Yine yok oluyorsun dumanlı havada,yağan yağmurlarda,
Ayaklarımın ucunda,İplerin boynumda olduğu an,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!