GÖNLÜM HASİNLİ TOPRAĞINDA
Duyunca kuş cıvıltısını horoz sesini
Sabahtan yürü Cıdalı’ya aç nefesini
Eskisi kadar olmasa da gelip gideni
Kadılar’dan akan çeşme karşılasın seni
AŞİNA SOKAKLAR
Bugün aşina sokaklardan geçtim
Yalnız yürüdüm patika yolları
Dün gibi hatırladım geçen yılları
AŞK İLE YAŞA AŞK İLE ÖL
Bülbül olup ömrünü güle ver
Mecnun misali kendini çöle ver
Aşkı mızraba, derdini tele ver
Aşk ile yaşa, aşk ile öl gönül
AYLARDAN EYLÜL
Virane gönlümün yıkık duvarı
Birden soldu çiçekler, oldu sarı
Söndü tüm ateşler, kül oldu harı
Yerinde yeller esiyor dünyanın
AYNADAKİ YALAN
Düşmüşüm dara halimi soran yok
Yürekten yaralıyım, saplanmış ok
Sabır taşım çatlamış ve bölünmüş
AYNI TAS AYNI HAMAM
Görüldüğü gibi değil ki durum
Kurgulara heba edilmiş kurum
Zengin ve fakir arası uçurum
Aynı tas aynı hamam değişen yok
AYRILIK
Hasret koymuşlar gurbetin adını
Kırdılar göçmen kuşun kanadını
Alamadım şu dünyanın tadını
Sazımda tel, gözümde sel ayrılık
BABA YORGUN
Günler geçer sen de yaşlanırsın yar
Tek mevsimin olur o da sonbahar
Güftede seni anlatır bestekar
Plakta hüzünlü bir şarkı çalar
Bahar ve Umutlar
bu bahar toprağa
düşünce son cemre
yeni bir sayfa daha açılsın
şu kısacık ömre
BAHTI KARA MEMLEKETİM
Şer odaklar yıllar yılı senin boynunu büktü,
Asırlardır semalarına kara bulutlar çöktü,
Bağrında beslediğin yılanlar zehirli çıktı.
Bahtı kara, düşer dara memleketim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!