ESKİ ÇAĞIN TÜRKÜSÜ
Bir eski çağın türküsü bu ya
Sevdalar yaşatır bana asırlardır
Yıllandırıp dururum umutlarımı
Yüreğimin mahzeninde de
Sarmış etrafımızı
Cumhuriyet yıkıcıları
Atatürk düşmanları
Ergenekonu çevreleyen dağ kadar
Güçlü sanıyor oysa kendilerini
Bir bir gözaltına alıp
KARADENİZ’İN AKŞAMLARI
Bir gün daha biterken devrile devrile
Bu rüzgâr çıldırmış galiba
Nefret eder gibi karanlıktan
Vuruyor kendini daldan budağa
İNTİHARIMSIN SEN
Şimdi yüreğine komşu bir şehrin
Hasretine boğulmuş bir odasındayım
Saat gecenin iki buçuğu
Şehirde yine her zamanki ölü sessizliği
DÜZMECE SEVDA
Demişler ki seni seviyorum, külliyen yalan
Hangi tarihte görülmüş benim seni sevdiğim
Düzmece sevda olayı bu
GÜZELLİK TANRIÇASI
Bildiğim bütün güzellikler senden geliyor
Denizlere biraz senden sürüyorum
Öyle mavileşiyor
Dağların zirvesine seni koyuyorum
HAYLAZ GÖNLÜM
Sen bir başka sahilin
Söz dinlemez dalgası
Çarpar durur yüreğin
Yabancı kıyılara
SEVMESE DE
Yokluğunu içerken kadehlerde
Gözyaşımla doldursam boşalan şileleri
Seni görmek, sesini duymak çare değil ki
Sevmediğini bildikten sonra beni.
VEFASIZ OLMUŞ
Şişeler vefasız olmuş
Unutturmuyorlar artık seni,
Kadehler vefasız olmuş
Dindirmiyorlar ki acını,
UNUTAMADIĞIM
Unutamadığım bir şey varsa
Masum bir çocukluğundu
Büyüdüler belki çocuklar
Avuçlarında göz yaşlarını biriktirerek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!