Adaletsiz bir gece sızmış kalbime aşkın rengi,
Soramadım rüyalarıma dün sabah kaçtı gitti.
Yakalayamadım hayatı neresinde lan bunun ipi?
Pek hüzündür sorma yahu ölümün ani gelişi.
Kalabalığın tam ortasında eller uzanır boynuma,
Bir suçlu kimi bulursa insan bayılır sorguya.
Damla damla akan terdir giydiğimiz hüküm hayatta,
Tek kalemde marifettir bir cümledeki çok mana.
Sonunda hızla çekti mantık asi düşünen vicdan fişini,
Çabuk topla toparlan! Yok bu yolun kıvanca gidişi.
Deli etmeye yeter seni insanların diklenişi.
E hadi sil gözlerini ağlamak sayılmaz iyi.
Siyah gitarla bir tarafta matem çalar periler,
Onların hüznü dünyaki insandır denilen.
Önce dinledim bu hüznü sonra kalemi kağıda aldım,
Satır satır bir sayfada kendi cümlemi kazdım.
Bitti, yaştı, yolumuz telaştı.
Umut benden kaçtı zaten olamazdı aşkı,
Karamsar bir adamın duygularıdır tacı,
Sen bunu anlayamazsın ayrıca mantığın şaşı!
uzanıp dokunamaz tenine ellerim
seni gecelerle bölüşürken
kadınım şunca sancıyı çekmez misin ki
beni alevler içinde unuturken
hani ilacın dır ya zaman deyip
sonsuza yangınlar yaratırken
ve o pembe dudaklarında ayrılığa son solukta
kelimeler kanatırken
zaten aşkın da yalandı yalandı yalandı
deyip sustun
saplanırken dilinin nefretiyle ruhuma gümüş kurşun
sonun da elimde kalanda zamanla solandı biliyorsun
hep o sarı sonbahar sabahı sen yağmurlar la gidiyorsun..
kafası bozulunca denizde çılgınlar gibi yüzen, trafikte sakin, evde çocuk, iş yerinde ciddi, sevdiği kadının yanında adam olan,türkü seven, atlayan zıplayan, misafirlikte havluyu ıslak görürse elini yüzünü bornoza silen, 'git ekmek al' dediklerinde kısa mesafeye gitmek istemeyen taksiciye dönüşen, telefonu tek eliyle kullanırken parmağının yetişmediği uygulamaya girmekten vazgeçen, ciddi ortamlarda gülme hastalığı olan, telefonunun parmak izi ile kirlenen ekranını pijamasının koluna silmekten muazzam keyif alan, biraz deli biraz da gel git akıllı, sadık, kıskanç, yaşamak için yemeyen yemek için yaşayan,doğa manyağı,mangal ustası,kişi işte :)))))
bunların dışında;
Ne hesabını verecegim bir günüm oldu ne de vicdanımı lekeleyecek bır gecmişim..Ne hissettiysem onu söyledim, onu yaşadım... Yaşadığım bir tek andan bile pişmanlık duymadım...Asla keşkelerim olmadı... Hiçbir zaman kendimle vicdan mahkemesi yapmak zorunda kalmadım... Karşıma bazen gerçek yüzler, bazen sahteler çıktı ama olsun ben yine sadece hislerimle yaşadım.. Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim, ya da asla birini severken karşılığını beklemedim... Dostluğuma değer biçmedim, sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim... Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim... Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım... Ama hata insana mahsustur dedim..Affettim, af dilemedim asla.. Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.Belki de içten içe sinsice güldüler...Ama asıl unuttukları şuydu... Ben aldanmadım... Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar... Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için... Kaybetmek onlar da bir alışkanlık haline geldiği için... Oysa ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..
İnsan olmayı öğrendiğim an
El sıkıştım Tanrı'm la
Tüm zorlukları hediye etti
Olsun baş ederim dedim.
-Ya gücün tükenirse dedi,
Çok emindi gülümsedi
-Sığınmayı öğrenirim,
Kim var ki senden daha güçlü
- Zalimler, zorbalar korkutmaz mı seni,
ya katiller...
Ya dostlarını düşman edersem dedi
-Yeni dostlar da edindirmez misin peki
Hep zalimler, zorbalar, kötüler mi?
Kazanır yani...
-Bir bilmecedir hayat çözeceksin dedi
-Peki her gece dua etsem dedim
-Bak orası kader kısmet dedi...
Bir ara sustuk, susuştuk,
Herşey çok gerçekti...
Sanki sessizlik kaplamıştı tüm Evreni
Gürültüler gitmiş,
kirlilikler bitmişti
Ne savaş çığlıkları kulağım da
Ne de teknolojinin ışıkları gözlerimde
Bir sessiz huzur kaplamıştı,
Dünya denilen gezegeni
Ve çekince elini, ellerimden Tanrı
İki kıtanın tam ortasına düştüm
Ne kadar uzak kalsada ocakları
Beynimi yedi Afrika'nın aç çocukları,
Petrole bulandı yanı başımda
Iraklının toplu mezarlarında ki kanı
Ateşten di gökyüzü ve Bağdat bombalandı...
Nesiller yalan söyledi bir birilerine,
Yalancı nesiller yetişti...
Kabileler, ırklar gelişti
Yanlıştı çok yanlış Irkçılık oluştu.
Mermi icat oldu
İnsan canı ucuzlaştı
Herkes kendi çapın da biraz
Tanrı'laştı...
Sabır inceldi, ipler koptu
Herkes hesabını en kısa yoldan gördü...
Akıl, fikir, sevgi, merhamet... verdi Tanrı
Güzellikler sundu, Tabiat' ı oluşturdu
Yine de İnsanoğlu, Lanetledi kendini...
Korktu sonra...
tahtadan,çelikten, zırhlar ördü
Hem doğuda hem batıda
Depremler oldu...
Yer yerinden oynadı
Tozla buz oldu insanlığın duvarları
Bir damla Tusunamiydi Evren'in gözyaşları...
ve insanlar yeniden kucaklaştı
Henüz üç gün geçmeden uzaklaştı
Aşkın ömrü bile 3 yıldan, aylara düştü...
Bom-boş Üniversiteler gelişti
Eğitim kimi insanı rezilleştirdi
Unutuldu asıl eserler
Birileri kendi eğrisini
Sanat sandı...
Bak bozuldu insanlık Tanrım
Biraz şikayet etsem dedim
O' da benden uzaklaştı...
kayboldu bir bir bindiğim tahta atlar
ihtiyar çocuklar yaşardı bu şehirde kuklacı
onlar da binip gitti kaybolan atlarıma
yıkık kaşlı esmer alınlarının kırışığını
hangi duvara serip açarlar şimdi kim bilir
bu şehirde gözleri bulutsu düşleri yeşil
uğrunda ölünesi sevgililer yaşardı eskiden
onlar da sır oldular ömrüme ziyan
yaralı bir hançerdir şimdi kalbimde hicran
zaten bir yabancıyım
ne farkeder ki
hayatında neyi değiştirir ki
varlığım ya da yokluğum
Zaten bir yalancıyım
neyi ifade eder ki
en gerçeğim
Zaten bir yolcuyum
neden önemli olsun ki
nerde durduğum
Zaten herşey bitmek için yaşanır
değeri varmı ki
güzel ya da çirkin olsun
Zaten hepsi bir varsayım
varolmak için çabalyıp dursun
biz gülüp geçelim aşk olsun
Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun
Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun
Zaten yanlız ve anlamsızız
ne kadar gürültülü olsada
ayak sesleriniz
herşey yaşanır ölür
hep güleriz biz
Biz gülüp geçelim
Zaten hep öleniz biz
zaten bir yabancıyım
ne farkeder ki
hayatında neyi değiştirir ki
varlığım ya da yokluğum
Zaten bir yalancıyım
neyi ifade eder ki
en gerçeğim
Zaten bir yolcuyum
neden önemli olsun ki
nerde durduğum
Zaten herşey bitmek için yaşanır
değeri varmı ki
güzel ya da çirkin olsun
Zaten hepsi bir varsayım
varolmak için çabalyıp dursun
biz gülüp geçelim aşk olsun
Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun
Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun
Zaten yanlız ve anlamsızız
ne kadar gürültülü olsada
ayak sesleriniz
herşey yaşanır ölür
hep güleriz biz
Biz gülüp geçelim
Zaten hep öleniz biz
Sen kendine özge bana uzak yaşadın
Düşledin düşlendin, gizledin gizlendin
Ya sabırlar çektin
Sabretmeyi öğrendin
koştun ulaşamadın
sana vardığımda çok değiştim
tanıyamadın
sen kendine özgesin bana çok uzak
sen kendine sevdalı bana yasak
sen kendine özgesin
içindeki dünyanın ışıklarıyla sarhoş
sen kendine özgesin
senden sonrası boş
kendinle yaşarsın
sana hayat hoş
benim acılarım bende kaynar
buhar olup bana yağar
sen hangi yöne yönelsem
içimde en büyük aşkla ilerlesem
hep ters yöne gidensin
ne zaman sana baksam
kendi aynanda sın
özlemlerim özgem benim
sen kendine özge kal
içinde taşıdıkların bende
gel gücün yeterse al
sen kendine özgesin
özgeliğin sende kalsın
bensiz işe yaramaz yalın
böyle vurdum duymaz
bilmem daha nasıl yaşarsın
o kadar yalnızsın ki
içimdeki sen bile sana küs
hadi daha fazlasını ver bu yüreğe
bunca acı az gelir sence
hadi daha çok acıt sancıt
hadi daha fazlasını tanıt
bu senmiydin
böyle çabuk terkeder miydin
sevmek var unutmak asla derdin
sen kendine özgesin
sen öldüren yaşatansın
kendi içinde sancıtansın
tek kelimeyle özgesin herşeye
herşey olan hiçbir şeye
kendine özge düşlerinle
yersiz zamansız hislerinle
daldın hayatıma en derine
bak boyunu aştı nehrim
kendine özge hislerinle
çıkamazssın ki su yüzüne
taşır sürükler sevdam
senide alır boğar
gülemezssin ki yer yüzünde
cesetsin her daim içimde
sorma nehrimin kaynağı nefretim
nefretin kaynağı sevgim
sen kendine özgesin
özgeliğinle gömüleceksin
aşk bahçelerimin sevgi tarlalarımın
tam ortasında kabrin
nefretim bir papatya
kokusu yaralarım
rengi kinim
sen kendine özgesin
hiç vazgeçmeyecek sin bilirim
canın cehhenneme
ruhun cennete
sevgin bana armağan
diyecek olsamda amannn! ! !
sen kendine özgesin
kendine hediye kendine armağan
bak piç ettin şiiri
sözler tükendi kalem usandı
seni yazmaktan anam ağladı
biliyorum farkındayım
ne anlattıysam kafan almadı
sana değil duvar anlatsam
şimdi iki kez anlardı
anlatacaklarımı az da olsa tınlardı
ne oldu kızdın birden
hiç eser kalmadı özgeliğinden
biraz çabuk oku
daha çok uzun hikayem
sana kısa hikayeler yazdım
anlamadın
al birde uzun olsun dedim
ama pardon
bak yine canını yaktım
şimdi sen hiç konuşmaz
vicdan azabı çekerim sanırsın
aslında beni
en iyi sen tanırsın
umrumda degil şehvetin servetin
seni zengin kılacak
sevgim değil nefretim
kendine özge duvarlarınla
bak kendini hapsettin sonunda
ben çoktan alıştım karanlığa
sen yaşa birbaşına korkakça
daha çok şeyler kusacaktım amma
tadında kalsın olmasın çorba
evet biraz iğrenç oldu ama
güzel şeylerde yazdım sana
onların hatrına
sığınırım affına
yok daha bitmedi ama
hemen oh çekip rahatlama
affına sığındım ama
sana muhatacım sanma
ah kıyamam bak yine üzüldün
rahat ol hemen kasma
ne olur ya surat asma
hep gülerdin ya
hadi gene çığlık atsana
kahkahaların la kanatsana
amacım ezmek değil seni
yok yakışıyor gülmek sana
çokta güzelsin hani
dinle tekrarlıyorum
sen kendine özgesin bana özlem
dilimden sökülüp gelir her kelimem
ne yazdım pekte önemsemem
ha gelelim konun ana temasına
sen anlamazssın gelmez aklına
demen gereken bu onun acizliği
tamam acizim ühü ühü
ama benim acizliğimse yazılan
senin ezikliğin olan
sensin kendine özge olan
kendi içinde bile yalnız kalan
ha bende pek masum sayılmam
üzdüm seni senelerce
üzüntünü gizledin sevinç gösterilerinle
incittim kırdım çok yordum
bana koşarken senden kaçtım
şimdi hakkım değil elbet
seni senden istemek
bu sefer gerçekten affet
hadi yüreğine zahemet
bak çıkıyorum hayatından
az kaldı biraz sabret
içimizdeki birkaç damla
yak hadi yine katlet
nefret etmene az kaldı
hadi az daha gayret
bak yazdıkça yazılıyorum sana
sevgin soguk duyğular korkak
sanmaki bayılıyorum buna
bir rüyaydın
dikkat et ayılıyorum ama
dünyam döndükçe zalim
sende bende döneceksin
kalbime dikilip
dilimde cözüleceksin
bir beden fazla geldin
tenimde küçüleceksin
al sözlerimi çerçevelet
felsefen olsun sana bu hasret
bak nabzım durdu tekliyor kalbim
sağlıkçısın ya anlarsın dedim
sen kırdın kalbimi
söylesene varmı tedavim
çare sende boşa koşturma
bırak kalsın tıp ve bilim
al kırıklarımı avcuna
ya yaşar ya ölürüm
bak kaybolmaktayım milim milim
yinede anlamadıysan yuh sana
yine başa döndük bak ama
sen kendine özgesin bana çok uzak
sen kendine sevdalı bana yasak
dilim döndükçe
anlatıyorum seni sana
açık kapı çık git artık
üşütüyor rüzgarın perdeleri kapatsana
gariptir felsefem anlayamazssın
soguktur hücrelerim uyuyamazssın
açık kapı çık git dedim
kaçsan kaçsan kurtulamazssın
yüzüm gözüm toz içinde
çok düşledim her biçimde
doğru sandığım yollardaydım
yine kayboldum aşk içinde
en uzunu oldu yazdığım dizelerin
bak seni anlatır söylemlerim
al çak beynine çivi gibi
batar ama acıtmaz sözlerim
hadi şimdi nakaratı söyleyelim
bak piç ettin şiiri
sözler tükendi kalem usandı
seni yazmaktan anam ağladı
düzenine uyduk dünyanın
uyuduk uyandık
sevdik sevildik
kırdık kırıldık
incinip incittik
hep sonu ararken başa döndük
dünya koca bir değirmen
döndükçe ezildik
neyi nereye vardırdım
konu içinde konuyu aradım
sen sesli oku
ben içten yazardım
sen dıştan bak
ben içten sarardım
sen kendine özge ve
iki yüzlü bilmece
sen değerini bilmedin
sevme zamanı sevmedin
şimdi sarardı başakları aşkın
ziyan oldu hasatım görmedin
senin mi kırıldı kalbin
kör bile sezer
sen sezmedin
Özgesin ama kendince
Zalimsin bak içimde
Gel kır kalbimi yine
Ellerin ateş ömrüme
Seninde kırılır çemberin
İnan kendine bile kalmaz değerin
Ne yana baksa beni görür gözlerin
elveda demeye varmıyor dillerim
sessizce çıkıp gittim uyurken sen
zannetme döner gelirim istersen
zaten hep geceydi ömrümüz
uyurken sen ben çaresiz
ben uyurken sen çaresiz
güneş doğmasın derken
şafak söktü çaresiz
çok sıkıldım bak çok uzadı
bozuldu aşkın tadı kalmadı
her yolu denedim olmadı
yürüdüm ama sana varmadı
yoruldum hayat derman kalmadı
bir çıraydı aşkın tutuştup yanmadı
herşeyi göze aldım koştum sana yol bitti
varıp uzattım elimi ama tutan olmadı
döndüm geriye nasıl giderim diye
nereye gidiyorsun diyen olmadı
yalvardım ölüyorum bak diye
tabutumu hazırladın elinle
sende hiç saim kalmadı
bir duraktı ömrüm
duran duraklayan
bir anlık konaklayan
anılarım çok yorğun
son aracısın sen durağın
bir daha uğramasın yolun
bak bozuldu kafiyem kalmadı imgem
ister oku ister yırt at
adına şiir denir mi bilmem
birinci değil yirmibirinci sayfam
kaptanıyım geminin ama yok ki tayfam
sen yelkenisin rüzğarı sevdam
sür sürükle farketmez koy ya da liman
nereye varırsan var
ben arkanda kalacam
sen batsan bile
ben boğulacam
sen kendine özge yaşayacan
ben nefreti taşıyacam
yine doldurdun sayfalarımı
soldurdun yine yapraklarımı
çektin kılıcı böldün ikiye
hep yarım yaşadım aşklarımı
gözlerim sana bakarken donup kaldı
sevgimi nefret mi hadi çöz bakışlarımı
yine saçma sapan düşledim
umut ettim hep seni istedim
bir ara avucumdaydın ama
bak yine elimi silkeledim
şimdi en kestirmeler en uzun
ne tarifi var nede sonu yolun
ben koştukça sen yoruldun
bilmem hatayı nerde yaptım
sen sevgi istedin ben sana taptım
şimdi ruhum hasta aşkına
ben bu acıyı senden kaptım
bak yine olan oldu
baharda yapraklarım soldu
san kavuşmak güzeldi ama
gülmseyemedim gözlerim doldu
sözlerim senin için dizilecek
ne yaşadık herkes bilecek
yazılanların yarısı değil hepsi gerçek
sen ne yöne istersen o yöne al çek
bir zamanlar tutsaktın bana
şimdi sahibim oldun sanma
bırakıp giderim hiç düşünmem
seni sevdiğime aldanma
Özgesin ama kendine
Herşey döner dengine
Ben giderim sen kal
Lanet olsun sevgine
Hadi gücün yeterse durdur
Bir daha yüreğimi soldur
Benim aşkım içimde yaşar
Bedenim aşkıma sur dur
bak bu yazılanlar sondur
anlamayacak beyinsiz çoktur
çözemediysen bir ip ucu
senin için saim yoktur
neden sevdim ki anlamadım
hep doğruyu söyledim saklamadım
sende seviyordun yalanmış
neden değiştin anlamadım
sen duyacaklarını duydun
alacaklarını çoktan aldın
zafer senin oldu ama yalnız kaldın
hep tek kişilikse zaferlerin
hep tek kal buda bedduam olsun
seninde baharın solsun
gözlerin hep dolsun
bir daha istersem kalbini
yüreğin cehhennemim olsun
yandım yeterince alevlerdeyim
anlatamam sana ne hallerdeyim
göz nizam gerekir görmen için
en yakınında yadellerdeyim
senin okuduğunu ben yaşarım
yazılanlar hep senin başarın
sen okuduğunu anlamasanda
ben anladığımı yazarım
daha beni öldüremedin ama
daha derin kazılır mezarım
bak bir sayfaya daha başladım
sana dair ne varsa hep taşladım
omzuna değil başımı duvara yasladım
kurumuştu gözlerim
sayende yeniden yaşladım
bak bıktırdın defol git artık
bunca zaman seni düşünüp seni usladım
yazık değilmi zamanımı çaldın
sevincimi aldın
artık gittim sen orda kaldın
sen ışık sandın ama
ben yandım
inandığım tek gerçeğim
kocaman bir yalandın
farketmedim en kötü melek
ben peri sandım
sen şeytandın
ben övünmüyorum yazdıklarımla
sen övün ama çektiklerimle
nede olsa sensin kendine özge
aptalmış kendini akıllı sayan her bilge
artık ismin yok AnToLoJiM de
sevdan beynimdeki çıban piskolojimde
ne zaman sıksam kanayacak
öylece dursa bana batacak
iyisimi al hançeri beynime çak
bak bu dilden daha neler akacak
gözlerim senden uzak ama
arkandan bakacak
döner sırtını gidersin hadi git
şimdi söyle kim daha alçak
hayat işte bu paslı kör bıçak
bak adına bir şiir daha yazdım
nefretimi ne kadar kussam
bir o kadar daha azdım
binbir cümle vardı aklımda
sana ağırmı geldi
en sadesini yazdım
kalbimde yaşananları dilime sardım
sen zalim güneş ben eriyen kardım
sıcaklığın değildi eriten
o kadar soguktun ki
ben kendi kendime yandım
sen kendine özgesin
ben seni ben sandım
seviyorum ayrılmak yok dedin
safmışım yalanlarına kandım
sevdim seni bu yüzden sancılandım
hayatsın dedim en büyük anlamı yükledim
hayat geride kaldın
ben yol aldım
şimdi seni yürüyorum adım adım
tükeniyor yolun siliniyor adın
aslında yokmuş ihtiyacım yeni anladım
seni bu yaraya ilaç sandım
şimdi daha sağlam amaçlarım
yerin yok artık boş kalsın yamaçlarım
sensin galibi benim bitti savaşlarım
yaralandığım yerden hayata tekrar başlarım
kazandın özgeliğinle
çare yok mecbur alkışlarım
dönüyor çarkı Dünya nın
bak ağrıyor her yanım
peşinden koştum bıkmadım
ruhumda bile senin adın
çok sevdim inanmadın
ölüyorum ve akıyor kanım
kelimelerin acısı dilden döküldüğü zaman
yüreğimi sancıtır geçmişte yaşanılan
kahramanısın hikayemin
sana hesap sormaz anlatılan
dönersem ALLAH canımı alsın
gidiyorum bavullarım sende kalsın
bir kaç anı bıraktım sana
bakar bakar ağlarsın
tutuşup alev olsan kendi payına yanarsın
benim acım vız gelir
sen ğene kendine kanarsın
artık nasıl yaşarsan yaşa
ömrün acılarımla donansın
bıraktım herşeyi gidiyorum
değer verdiğim tek kalansın
ben kerem sem nerdesin aslım
yaşananlar gerçek sen yalansın
bu Dünya çöplük misali
içinde en kötü kokuyla yanansın
ben vaz geçtim herşeyden
seninde yolların tıkansın
ben bu acıyla ölürsem
cesedim göz yaşınla yıkansın
biliyorum sen kendine özgesin
aşkın için ölsem bile
sen karanfiller takarsın
ben kapılarımı kitledim aşka
sen daha çok kapılar açarsın
böyle devam edersen Özge
bu kafayla daha çok yaşarsın
çoğu şeyi kalbime gizledim
dile döksem aklıma şaşarsın
yitirdim mutluluğu gidiyorum
peşimden gelme boşa koşarsın
elveda artık duy son sözümü
okumak istemezssen yum kör gözünü
al içimden sil tüm izini
hep ben konuştum dinliyorum şimdi
geç oldu ama ne söylersen boş
ben gidiyorum sen istediğine koş
2005 te tanıştık şimdi 2007
hiç bişey olamadık iki yıl tükendi
elveda demeye en doğru an
artık boşa geçmesin zaman
ne yaptımki böyle soldurdun
sen ciğerimi acıyla doldurdun
nefes almaya vardı umudum
acı çekmiyim diyemi öldürdün
sana showmen demiyorum ama
bak herkesi bize güldürdün
iyi başlayıp güzel bitemezmiydi
aşkımız bize yetemezmiydi
kırılıp ağlamaya müsait yüzümüz
sence birgün gülemezmiydi
o boşa çok konuşan dilin
birgün olsun kal diyemezmiydi
sana yalvardığımı sanma
ne yani SAİM gidemezmiydi
Sen kendine özge bana uzak yaşadın
Düşledin düşlendin, gizledin gizlendin
Ya sabırlar çektin
Sabretmeyi öğrendin
koştun ulaşamadın
sana vardığımda çok değiştim
tanıyamadın
sen kendine özgesin bana çok uzak
sen kendine sevdalı bana yasak
sen kendine özgesin
içindeki dünyanın ışıklarıyla sarhoş
sen kendine özgesin
senden sonrası boş
kendinle yaşarsın
sana hayat hoş
benim acılarım bende kaynar
buhar olup bana yağar
sen hangi yöne yönelsem
içimde en büyük aşkla ilerlesem
hep ters yöne gidensin
ne zaman sana baksam
kendi aynanda sın
özlemlerim özgem benim
sen kendine özge kal
içinde taşıdıkların bende
gel gücün yeterse al
sen kendine özgesin
özgeliğin sende kalsın
bensiz işe yaramaz yalın
böyle vurdum duymaz
bilmem daha nasıl yaşarsın
o kadar yalnızsın ki
içimdeki sen bile sana küs
hadi daha fazlasını ver bu yüreğe
bunca acı az gelir sence
hadi daha çok acıt sancıt
hadi daha fazlasını tanıt
bu senmiydin
böyle çabuk terkeder miydin
sevmek var unutmak asla derdin
sen kendine özgesin
sen öldüren yaşatansın
kendi içinde sancıtansın
tek kelimeyle özgesin herşeye
herşey olan hiçbir şeye
kendine özge düşlerinle
yersiz zamansız hislerinle
daldın hayatıma en derine
bak boyunu aştı nehrim
kendine özge hislerinle
çıkamazssın ki su yüzüne
taşır sürükler sevdam
senide alır boğar
gülemezssin ki yer yüzünde
cesetsin her daim içimde
sorma nehrimin kaynağı nefretim
nefretin kaynağı sevgim
sen kendine özgesin
özgeliğinle gömüleceksin
aşk bahçelerimin sevgi tarlalarımın
tam ortasında kabrin
nefretim bir papatya
kokusu yaralarım
rengi kinim
sen kendine özgesin
hiç vazgeçmeyecek sin bilirim
canın cehhenneme
ruhun cennete
sevgin bana armağan
diyecek olsamda amannn! ! !
sen kendine özgesin
kendine hediye kendine armağan
bak piç ettin şiiri
sözler tükendi kalem usandı
seni yazmaktan anam ağladı
biliyorum farkındayım
ne anlattıysam kafan almadı
sana değil duvar anlatsam
şimdi iki kez anlardı
anlatacaklarımı az da olsa tınlardı
ne oldu kızdın birden
hiç eser kalmadı özgeliğinden
biraz çabuk oku
daha çok uzun hikayem
sana kısa hikayeler yazdım
anlamadın
al birde uzun olsun dedim
ama pardon
bak yine canını yaktım
şimdi sen hiç konuşmaz
vicdan azabı çekerim sanırsın
aslında beni
en iyi sen tanırsın
umrumda degil şehvetin servetin
seni zengin kılacak
sevgim değil nefretim
kendine özge duvarlarınla
bak kendini hapsettin sonunda
ben çoktan alıştım karanlığa
sen yaşa birbaşına korkakça
daha çok şeyler kusacaktım amma
tadında kalsın olmasın çorba
evet biraz iğrenç oldu ama
güzel şeylerde yazdım sana
onların hatrına
sığınırım affına
yok daha bitmedi ama
hemen oh çekip rahatlama
affına sığındım ama
sana muhatacım sanma
ah kıyamam bak yine üzüldün
rahat ol hemen kasma
ne olur ya surat asma
hep gülerdin ya
hadi gene çığlık atsana
kahkahaların la kanatsana
amacım ezmek değil seni
yok yakışıyor gülmek sana
çokta güzelsin hani
dinle tekrarlıyorum
sen kendine özgesin bana özlem
dilimden sökülüp gelir her kelimem
ne yazdım pekte önemsemem
ha gelelim konun ana temasına
sen anlamazssın gelmez aklına
demen gereken bu onun acizliği
tamam acizim ühü ühü
ama benim acizliğimse yazılan
senin ezikliğin olan
sensin kendine özge olan
kendi içinde bile yalnız kalan
ha bende pek masum sayılmam
üzdüm seni senelerce
üzüntünü gizledin sevinç gösterilerinle
incittim kırdım çok yordum
bana koşarken senden kaçtım
şimdi hakkım değil elbet
seni senden istemek
bu sefer gerçekten affet
hadi yüreğine zahemet
bak çıkıyorum hayatından
az kaldı biraz sabret
içimizdeki birkaç damla
yak hadi yine katlet
nefret etmene az kaldı
hadi az daha gayret
bak yazdıkça yazılıyorum sana
sevgin soguk duyğular korkak
sanmaki bayılıyorum buna
bir rüyaydın
dikkat et ayılıyorum ama
dünyam döndükçe zalim
sende bende döneceksin
kalbime dikilip
dilimde cözüleceksin
bir beden fazla geldin
tenimde küçüleceksin
al sözlerimi çerçevelet
felsefen olsun sana bu hasret
bak nabzım durdu tekliyor kalbim
sağlıkçısın ya anlarsın dedim
sen kırdın kalbimi
söylesene varmı tedavim
çare sende boşa koşturma
bırak kalsın tıp ve bilim
al kırıklarımı avcuna
ya yaşar ya ölürüm
bak kaybolmaktayım milim milim
yinede anlamadıysan yuh sana
yine başa döndük bak ama
sen kendine özgesin bana çok uzak
sen kendine sevdalı bana yasak
dilim döndükçe
anlatıyorum seni sana
açık kapı çık git artık
üşütüyor rüzgarın perdeleri kapatsana
gariptir felsefem anlayamazssın
soguktur hücrelerim uyuyamazssın
açık kapı çık git dedim
kaçsan kaçsan kurtulamazssın
yüzüm gözüm toz içinde
çok düşledim her biçimde
doğru sandığım yollardaydım
yine kayboldum aşk içinde
en uzunu oldu yazdığım dizelerin
bak seni anlatır söylemlerim
al çak beynine çivi gibi
batar ama acıtmaz sözlerim
hadi şimdi nakaratı söyleyelim
bak piç ettin şiiri
sözler tükendi kalem usandı
seni yazmaktan anam ağladı
düzenine uyduk dünyanın
uyuduk uyandık
sevdik sevildik
kırdık kırıldık
incinip incittik
hep sonu ararken başa döndük
dünya koca bir değirmen
döndükçe ezildik
neyi nereye vardırdım
konu içinde konuyu aradım
sen sesli oku
ben içten yazardım
sen dıştan bak
ben içten sarardım
sen kendine özge ve
iki yüzlü bilmece
sen değerini bilmedin
sevme zamanı sevmedin
şimdi sarardı başakları aşkın
ziyan oldu hasatım görmedin
senin mi kırıldı kalbin
kör bile sezer
sen sezmedin
Özgesin ama kendince
Zalimsin bak içimde
Gel kır kalbimi yine
Ellerin ateş ömrüme
Seninde kırılır çemberin
İnan kendine bile kalmaz değerin
Ne yana baksa beni görür gözlerin
elveda demeye varmıyor dillerim
sessizce çıkıp gittim uyurken sen
zannetme döner gelirim istersen
zaten hep geceydi ömrümüz
uyurken sen ben çaresiz
ben uyurken sen çaresiz
güneş doğmasın derken
şafak söktü çaresiz
çok sıkıldım bak çok uzadı
bozuldu aşkın tadı kalmadı
her yolu denedim olmadı
yürüdüm ama sana varmadı
yoruldum hayat derman kalmadı
bir çıraydı aşkın tutuştup yanmadı
herşeyi göze aldım koştum sana yol bitti
varıp uzattım elimi ama tutan olmadı
döndüm geriye nasıl giderim diye
nereye gidiyorsun diyen olmadı
yalvardım ölüyorum bak diye
tabutumu hazırladın elinle
sende hiç saim kalmadı
bir duraktı ömrüm
duran duraklayan
bir anlık konaklayan
anılarım çok yorğun
son aracısın sen durağın
bir daha uğramasın yolun
bak bozuldu kafiyem kalmadı imgem
ister oku ister yırt at
adına şiir denir mi bilmem
birinci değil yirmibirinci sayfam
kaptanıyım geminin ama yok ki tayfam
sen yelkenisin rüzğarı sevdam
sür sürükle farketmez koy ya da liman
nereye varırsan var
ben arkanda kalacam
sen batsan bile
ben boğulacam
sen kendine özge yaşayacan
ben nefreti taşıyacam
yine doldurdun sayfalarımı
soldurdun yine yapraklarımı
çektin kılıcı böldün ikiye
hep yarım yaşadım aşklarımı
gözlerim sana bakarken donup kaldı
sevgimi nefret mi hadi çöz bakışlarımı
yine saçma sapan düşledim
umut ettim hep seni istedim
bir ara avucumdaydın ama
bak yine elimi silkeledim
şimdi en kestirmeler en uzun
ne tarifi var nede sonu yolun
ben koştukça sen yoruldun
bilmem hatayı nerde yaptım
sen sevgi istedin ben sana taptım
şimdi ruhum hasta aşkına
ben bu acıyı senden kaptım
bak yine olan oldu
baharda yapraklarım soldu
san kavuşmak güzeldi ama
gülmseyemedim gözlerim doldu
sözlerim senin için dizilecek
ne yaşadık herkes bilecek
yazılanların yarısı değil hepsi gerçek
sen ne yöne istersen o yöne al çek
bir zamanlar tutsaktın bana
şimdi sahibim oldun sanma
bırakıp giderim hiç düşünmem
seni sevdiğime aldanma
Özgesin ama kendine
Herşey döner dengine
Ben giderim sen kal
Lanet olsun sevgine
Hadi gücün yeterse durdur
Bir daha yüreğimi soldur
Benim aşkım içimde yaşar
Bedenim aşkıma sur dur
bak bu yazılanlar sondur
anlamayacak beyinsiz çoktur
çözemediysen bir ip ucu
senin için saim yoktur
neden sevdim ki anlamadım
hep doğruyu söyledim saklamadım
sende seviyordun yalanmış
neden değiştin anlamadım
sen duyacaklarını duydun
alacaklarını çoktan aldın
zafer senin oldu ama yalnız kaldın
hep tek kişilikse zaferlerin
hep tek kal buda bedduam olsun
seninde baharın solsun
gözlerin hep dolsun
bir daha istersem kalbini
yüreğin cehhennemim olsun
yandım yeterince alevlerdeyim
anlatamam sana ne hallerdeyim
göz nizam gerekir görmen için
en yakınında yadellerdeyim
senin okuduğunu ben yaşarım
yazılanlar hep senin başarın
sen okuduğunu anlamasanda
ben anladığımı yazarım
daha beni öldüremedin ama
daha derin kazılır mezarım
bak bir sayfaya daha başladım
sana dair ne varsa hep taşladım
omzuna değil başımı duvara yasladım
kurumuştu gözlerim
sayende yeniden yaşladım
bak bıktırdın defol git artık
bunca zaman seni düşünüp seni usladım
yazık değilmi zamanımı çaldın
sevincimi aldın
artık gittim sen orda kaldın
sen ışık sandın ama
ben yandım
inandığım tek gerçeğim
kocaman bir yalandın
farketmedim en kötü melek
ben peri sandım
sen şeytandın
ben övünmüyorum yazdıklarımla
sen övün ama çektiklerimle
nede olsa sensin kendine özge
aptalmış kendini akıllı sayan her bilge
artık ismin yok AnToLoJiM de
sevdan beynimdeki çıban piskolojimde
ne zaman sıksam kanayacak
öylece dursa bana batacak
iyisimi al hançeri beynime çak
bak bu dilden daha neler akacak
gözlerim senden uzak ama
arkandan bakacak
döner sırtını gidersin hadi git
şimdi söyle kim daha alçak
hayat işte bu paslı kör bıçak
bak adına bir şiir daha yazdım
nefretimi ne kadar kussam
bir o kadar daha azdım
binbir cümle vardı aklımda
sana ağırmı geldi
en sadesini yazdım
kalbimde yaşananları dilime sardım
sen zalim güneş ben eriyen kardım
sıcaklığın değildi eriten
o kadar soguktun ki
ben kendi kendime yandım
sen kendine özgesin
ben seni ben sandım
seviyorum ayrılmak yok dedin
safmışım yalanlarına kandım
sevdim seni bu yüzden sancılandım
hayatsın dedim en büyük anlamı yükledim
hayat geride kaldın
ben yol aldım
şimdi seni yürüyorum adım adım
tükeniyor yolun siliniyor adın
aslında yokmuş ihtiyacım yeni anladım
seni bu yaraya ilaç sandım
şimdi daha sağlam amaçlarım
yerin yok artık boş kalsın yamaçlarım
sensin galibi benim bitti savaşlarım
yaralandığım yerden hayata tekrar başlarım
kazandın özgeliğinle
çare yok mecbur alkışlarım
dönüyor çarkı Dünya nın
bak ağrıyor her yanım
peşinden koştum bıkmadım
ruhumda bile senin adın
çok sevdim inanmadın
ölüyorum ve akıyor kanım
kelimelerin acısı dilden döküldüğü zaman
yüreğimi sancıtır geçmişte yaşanılan
kahramanısın hikayemin
sana hesap sormaz anlatılan
dönersem ALLAH canımı alsın
gidiyorum bavullarım sende kalsın
bir kaç anı bıraktım sana
bakar bakar ağlarsın
tutuşup alev olsan kendi payına yanarsın
benim acım vız gelir
sen ğene kendine kanarsın
artık nasıl yaşarsan yaşa
ömrün acılarımla donansın
bıraktım herşeyi gidiyorum
değer verdiğim tek kalansın
ben kerem sem nerdesin aslım
yaşananlar gerçek sen yalansın
bu Dünya çöplük misali
içinde en kötü kokuyla yanansın
ben vaz geçtim herşeyden
seninde yolların tıkansın
ben bu acıyla ölürsem
cesedim göz yaşınla yıkansın
biliyorum sen kendine özgesin
aşkın için ölsem bile
sen karanfiller takarsın
ben kapılarımı kitledim aşka
sen daha çok kapılar açarsın
böyle devam edersen Özge
bu kafayla daha çok yaşarsın
çoğu şeyi kalbime gizledim
dile döksem aklıma şaşarsın
yitirdim mutluluğu gidiyorum
peşimden gelme boşa koşarsın
elveda artık duy son sözümü
okumak istemezssen yum kör gözünü
al içimden sil tüm izini
hep ben konuştum dinliyorum şimdi
geç oldu ama ne söylersen boş
ben gidiyorum sen istediğine koş
2005 te tanıştık şimdi 2007
hiç bişey olamadık iki yıl tükendi
elveda demeye en doğru an
artık boşa geçmesin zaman
ne yaptımki böyle soldurdun
sen ciğerimi acıyla doldurdun
nefes almaya vardı umudum
acı çekmiyim diyemi öldürdün
sana showmen demiyorum ama
bak herkesi bize güldürdün
iyi başlayıp güzel bitemezmiydi
aşkımız bize yetemezmiydi
kırılıp ağlamaya müsait yüzümüz
sence birgün gülemezmiydi
o boşa çok konuşan dilin
birgün olsun kal diyemezmiydi
sana yalvardığımı sanma
ne yani SAİM gidemezmiydi
serbest kürsü
10.05.2016 - 09:31olmuyor sensiz benim dünyam
hiç bir zaman dönmüyor
ayrılığın ahını her zaman
kalan çeker ama giden dönmüyor
serbest kürsü
22.04.2016 - 10:45Adaletsiz bir gece sızmış kalbime aşkın rengi,
Soramadım rüyalarıma dün sabah kaçtı gitti.
Yakalayamadım hayatı neresinde lan bunun ipi?
Pek hüzündür sorma yahu ölümün ani gelişi.
Kalabalığın tam ortasında eller uzanır boynuma,
Bir suçlu kimi bulursa insan bayılır sorguya.
Damla damla akan terdir giydiğimiz hüküm hayatta,
Tek kalemde marifettir bir cümledeki çok mana.
Sonunda hızla çekti mantık asi düşünen vicdan fişini,
Çabuk topla toparlan! Yok bu yolun kıvanca gidişi.
Deli etmeye yeter seni insanların diklenişi.
E hadi sil gözlerini ağlamak sayılmaz iyi.
Siyah gitarla bir tarafta matem çalar periler,
Onların hüznü dünyaki insandır denilen.
Önce dinledim bu hüznü sonra kalemi kağıda aldım,
Satır satır bir sayfada kendi cümlemi kazdım.
Bitti, yaştı, yolumuz telaştı.
Umut benden kaçtı zaten olamazdı aşkı,
Karamsar bir adamın duygularıdır tacı,
Sen bunu anlayamazsın ayrıca mantığın şaşı!
Beğendiğiniz Filmler
21.04.2016 - 15:59PEKAAY AAMİR KHAN IN MUTLAKA İZLENMESİ GEREK FİLİMLERİNDEN... SAYGILARRR...
serbest kürsü
20.04.2016 - 16:50nerdeydin ah nerde
kaldın, durdun, dolaştın
gözlerimde pir perde
yokluğunla savaştım
serbest kürsü
13.04.2016 - 14:51dönüşür kabusa en güzel düşüm
adını sayıklarken
uzanıp dokunamaz tenine ellerim
seni gecelerle bölüşürken
kadınım şunca sancıyı çekmez misin ki
beni alevler içinde unuturken
hani ilacın dır ya zaman deyip
sonsuza yangınlar yaratırken
ve o pembe dudaklarında ayrılığa son solukta
kelimeler kanatırken
zaten aşkın da yalandı yalandı yalandı
deyip sustun
saplanırken dilinin nefretiyle ruhuma gümüş kurşun
sonun da elimde kalanda zamanla solandı biliyorsun
hep o sarı sonbahar sabahı sen yağmurlar la gidiyorsun..
Sonra dedim ki
13.04.2016 - 11:01kafası bozulunca denizde çılgınlar gibi yüzen, trafikte sakin, evde çocuk, iş yerinde ciddi, sevdiği kadının yanında adam olan,türkü seven, atlayan zıplayan, misafirlikte havluyu ıslak görürse elini yüzünü bornoza silen, 'git ekmek al' dediklerinde kısa mesafeye gitmek istemeyen taksiciye dönüşen, telefonu tek eliyle kullanırken parmağının yetişmediği uygulamaya girmekten vazgeçen, ciddi ortamlarda gülme hastalığı olan, telefonunun parmak izi ile kirlenen ekranını pijamasının koluna silmekten muazzam keyif alan, biraz deli biraz da gel git akıllı, sadık, kıskanç, yaşamak için yemeyen yemek için yaşayan,doğa manyağı,mangal ustası,kişi işte :)))))
bunların dışında;
Ne hesabını verecegim bir günüm oldu ne de vicdanımı lekeleyecek bır gecmişim..Ne hissettiysem onu söyledim, onu yaşadım... Yaşadığım bir tek andan bile pişmanlık duymadım...Asla keşkelerim olmadı... Hiçbir zaman kendimle vicdan mahkemesi yapmak zorunda kalmadım... Karşıma bazen gerçek yüzler, bazen sahteler çıktı ama olsun ben yine sadece hislerimle yaşadım.. Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim, ya da asla birini severken karşılığını beklemedim... Dostluğuma değer biçmedim, sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim... Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim... Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım... Ama hata insana mahsustur dedim..Affettim, af dilemedim asla.. Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.Belki de içten içe sinsice güldüler...Ama asıl unuttukları şuydu... Ben aldanmadım... Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar... Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için... Kaybetmek onlar da bir alışkanlık haline geldiği için... Oysa ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..
serbest kürsü
13.04.2016 - 10:39İş Başa Düştü
İnsan olmayı öğrendiğim an
El sıkıştım Tanrı'm la
Tüm zorlukları hediye etti
Olsun baş ederim dedim.
-Ya gücün tükenirse dedi,
Çok emindi gülümsedi
-Sığınmayı öğrenirim,
Kim var ki senden daha güçlü
- Zalimler, zorbalar korkutmaz mı seni,
ya katiller...
Ya dostlarını düşman edersem dedi
-Yeni dostlar da edindirmez misin peki
Hep zalimler, zorbalar, kötüler mi?
Kazanır yani...
-Bir bilmecedir hayat çözeceksin dedi
-Peki her gece dua etsem dedim
-Bak orası kader kısmet dedi...
Bir ara sustuk, susuştuk,
Herşey çok gerçekti...
Sanki sessizlik kaplamıştı tüm Evreni
Gürültüler gitmiş,
kirlilikler bitmişti
Ne savaş çığlıkları kulağım da
Ne de teknolojinin ışıkları gözlerimde
Bir sessiz huzur kaplamıştı,
Dünya denilen gezegeni
Ve çekince elini, ellerimden Tanrı
İki kıtanın tam ortasına düştüm
Ne kadar uzak kalsada ocakları
Beynimi yedi Afrika'nın aç çocukları,
Petrole bulandı yanı başımda
Iraklının toplu mezarlarında ki kanı
Ateşten di gökyüzü ve Bağdat bombalandı...
Nesiller yalan söyledi bir birilerine,
Yalancı nesiller yetişti...
Kabileler, ırklar gelişti
Yanlıştı çok yanlış Irkçılık oluştu.
Mermi icat oldu
İnsan canı ucuzlaştı
Herkes kendi çapın da biraz
Tanrı'laştı...
Sabır inceldi, ipler koptu
Herkes hesabını en kısa yoldan gördü...
Akıl, fikir, sevgi, merhamet... verdi Tanrı
Güzellikler sundu, Tabiat' ı oluşturdu
Yine de İnsanoğlu, Lanetledi kendini...
Korktu sonra...
tahtadan,çelikten, zırhlar ördü
Hem doğuda hem batıda
Depremler oldu...
Yer yerinden oynadı
Tozla buz oldu insanlığın duvarları
Bir damla Tusunamiydi Evren'in gözyaşları...
ve insanlar yeniden kucaklaştı
Henüz üç gün geçmeden uzaklaştı
Aşkın ömrü bile 3 yıldan, aylara düştü...
Bom-boş Üniversiteler gelişti
Eğitim kimi insanı rezilleştirdi
Unutuldu asıl eserler
Birileri kendi eğrisini
Sanat sandı...
Bak bozuldu insanlık Tanrım
Biraz şikayet etsem dedim
O' da benden uzaklaştı...
Sanırım iş başa düştü...
18.02.2012 —
Saim Ergül
serbest kürsü
11.04.2016 - 10:3327. Yaş Notları
*öğrendim ki karanlıklar gözdeki değil, zihindeki gölge imiş
**öğrendim ki muhabbeti değerli kılan, içeriği değil içtenliği imiş
*öğrendim ki insanı hayvandan ayrıt eden en büyük etken, yaşam biçimi ve fikriymiş
*öğrendim ki çok okuyan değil, anlayabilen öğrenirmiş
*öğrendim ki cahile öğretilebilen tek şey ezbermiş
*öğrendim ki olgunluğumuz, kendimize duyduğumuz saygınlığa eşdeğermiş
*öğrendim ki hak ettiği değeri göremeyen her iş, bir sanatı öldürürmüş ruhunda
*öğrendim ki her insan içindeki yalnızlığı kadar yitirmiştir, dışındaki kalabalığı
*öğrendim ki öyle çok kişi değil, senden yeni bir sen üreten bir kaç dost yetermiş, kalabalık sayılmaya
*öğrendim ki tecrübe yenilgiden çıkarılan ders ve kalpte kalan izmiş
*öğrendim ki kişiyi kişi yapan işi ve davranışları değil, kalbinde ve ruhundaki olguymuş
*öğrendim ki her şeyi konuşan değil, doğruyu doğru kişiye yeteri kadar konuşan, asıl bilge imiş
*öğrendim ki büyüklük yaşla değil, hoşgörü ile ölçüt müş
*öğrendim ki yıllar değil, insanı yaşananlar çürütür müş
*öğrendim ki ayrılık bedene olan uzaklıkta değil, duygulara ulaşamamakta gizliymiş
*öğrendim ki hayattaki en kolay sınav, okuldaki sınavlar mış
*öğrendim ki biz öğrendiklerimizi değil, öğrendiğimiz şeyler bizi biriktirip bütünleştirir miş
*öğrendim ki savaşlar, bir tek hayata karşı yapıldığında güzelmiş
*öğrendim ki öğrenmenin yaşı sınırı yok, en değerli hazine olsa da bilgi paylaşılmadıkça hiçbir kıymeti yok
02/03/2011
Saim Ergül
serbest kürsü
05.04.2016 - 15:12kayboldu bir bir bindiğim tahta atlar
ihtiyar çocuklar yaşardı bu şehirde kuklacı
onlar da binip gitti kaybolan atlarıma
yıkık kaşlı esmer alınlarının kırışığını
hangi duvara serip açarlar şimdi kim bilir
bu şehirde gözleri bulutsu düşleri yeşil
uğrunda ölünesi sevgililer yaşardı eskiden
onlar da sır oldular ömrüme ziyan
yaralı bir hançerdir şimdi kalbimde hicran
Birine Seslenin
30.03.2016 - 15:57slm
ömer çelakıl
30.03.2016 - 14:21soy isminden belli akıl çelen biri olduğu zati...
... dedi annem
30.03.2016 - 11:34ava goz nezel
şama fam akıl
sere ser çavan
mede dert kulan
... dedi annem
30.03.2016 - 11:32Bir fotoğrafın banyo yapmamış haliydim
Ne kirli
Ne tam bir görüntü
Bir kutunun içinde kilitli
Anılar içinde gizli
Anılar içimde gizli
darbe..
30.03.2016 - 11:27Bir fotoğrafın banyo yapmamış haliydim
Ne kirli
Ne tam bir görüntü
Bir kutunun içinde kilitli
Anılar içinde gizli
Anılar içimde gizli
27 harfli Türkçe kelimeler
30.03.2016 - 11:12ZaTeN
zaten bir yabancıyım
ne farkeder ki
hayatında neyi değiştirir ki
varlığım ya da yokluğum
Zaten bir yalancıyım
neyi ifade eder ki
en gerçeğim
Zaten bir yolcuyum
neden önemli olsun ki
nerde durduğum
Zaten herşey bitmek için yaşanır
değeri varmı ki
güzel ya da çirkin olsun
Zaten hepsi bir varsayım
varolmak için çabalyıp dursun
biz gülüp geçelim aşk olsun
Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun
Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun
Zaten yanlız ve anlamsızız
ne kadar gürültülü olsada
ayak sesleriniz
herşey yaşanır ölür
hep güleriz biz
Biz gülüp geçelim
Zaten hep öleniz biz
21.09.07
saim ERGÜL
serbest kürsü
30.03.2016 - 11:11ZaTeN
zaten bir yabancıyım
ne farkeder ki
hayatında neyi değiştirir ki
varlığım ya da yokluğum
Zaten bir yalancıyım
neyi ifade eder ki
en gerçeğim
Zaten bir yolcuyum
neden önemli olsun ki
nerde durduğum
Zaten herşey bitmek için yaşanır
değeri varmı ki
güzel ya da çirkin olsun
Zaten hepsi bir varsayım
varolmak için çabalyıp dursun
biz gülüp geçelim aşk olsun
Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun
Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun
Zaten yanlız ve anlamsızız
ne kadar gürültülü olsada
ayak sesleriniz
herşey yaşanır ölür
hep güleriz biz
Biz gülüp geçelim
Zaten hep öleniz biz
21.09.07
saim ERGÜL
Sonra dedim ki
30.03.2016 - 10:14'SONRA DEDİM Kİ' Git bu şehirden bir bir silinsin ayak izlerin kalbimden...
serbest kürsü
30.03.2016 - 09:43Sen en derin uykuların güzel kızı
Öpsem yanağından
Pamuk prenses misali
Bir prens değilim ama
Yinede uyandırmaz mı
Yüreğimdeki sızı
Saim ERGÜL
11.06.2007
sagopa kajmer
26.04.2008 - 03:00Sen kendine özge bana uzak yaşadın
Düşledin düşlendin, gizledin gizlendin
Ya sabırlar çektin
Sabretmeyi öğrendin
koştun ulaşamadın
sana vardığımda çok değiştim
tanıyamadın
sen kendine özgesin bana çok uzak
sen kendine sevdalı bana yasak
sen kendine özgesin
içindeki dünyanın ışıklarıyla sarhoş
sen kendine özgesin
senden sonrası boş
kendinle yaşarsın
sana hayat hoş
benim acılarım bende kaynar
buhar olup bana yağar
sen hangi yöne yönelsem
içimde en büyük aşkla ilerlesem
hep ters yöne gidensin
ne zaman sana baksam
kendi aynanda sın
özlemlerim özgem benim
sen kendine özge kal
içinde taşıdıkların bende
gel gücün yeterse al
sen kendine özgesin
özgeliğin sende kalsın
bensiz işe yaramaz yalın
böyle vurdum duymaz
bilmem daha nasıl yaşarsın
o kadar yalnızsın ki
içimdeki sen bile sana küs
hadi daha fazlasını ver bu yüreğe
bunca acı az gelir sence
hadi daha çok acıt sancıt
hadi daha fazlasını tanıt
bu senmiydin
böyle çabuk terkeder miydin
sevmek var unutmak asla derdin
sen kendine özgesin
sen öldüren yaşatansın
kendi içinde sancıtansın
tek kelimeyle özgesin herşeye
herşey olan hiçbir şeye
kendine özge düşlerinle
yersiz zamansız hislerinle
daldın hayatıma en derine
bak boyunu aştı nehrim
kendine özge hislerinle
çıkamazssın ki su yüzüne
taşır sürükler sevdam
senide alır boğar
gülemezssin ki yer yüzünde
cesetsin her daim içimde
sorma nehrimin kaynağı nefretim
nefretin kaynağı sevgim
sen kendine özgesin
özgeliğinle gömüleceksin
aşk bahçelerimin sevgi tarlalarımın
tam ortasında kabrin
nefretim bir papatya
kokusu yaralarım
rengi kinim
sen kendine özgesin
hiç vazgeçmeyecek sin bilirim
canın cehhenneme
ruhun cennete
sevgin bana armağan
diyecek olsamda amannn! ! !
sen kendine özgesin
kendine hediye kendine armağan
bak piç ettin şiiri
sözler tükendi kalem usandı
seni yazmaktan anam ağladı
biliyorum farkındayım
ne anlattıysam kafan almadı
sana değil duvar anlatsam
şimdi iki kez anlardı
anlatacaklarımı az da olsa tınlardı
ne oldu kızdın birden
hiç eser kalmadı özgeliğinden
biraz çabuk oku
daha çok uzun hikayem
sana kısa hikayeler yazdım
anlamadın
al birde uzun olsun dedim
ama pardon
bak yine canını yaktım
şimdi sen hiç konuşmaz
vicdan azabı çekerim sanırsın
aslında beni
en iyi sen tanırsın
umrumda degil şehvetin servetin
seni zengin kılacak
sevgim değil nefretim
kendine özge duvarlarınla
bak kendini hapsettin sonunda
ben çoktan alıştım karanlığa
sen yaşa birbaşına korkakça
daha çok şeyler kusacaktım amma
tadında kalsın olmasın çorba
evet biraz iğrenç oldu ama
güzel şeylerde yazdım sana
onların hatrına
sığınırım affına
yok daha bitmedi ama
hemen oh çekip rahatlama
affına sığındım ama
sana muhatacım sanma
ah kıyamam bak yine üzüldün
rahat ol hemen kasma
ne olur ya surat asma
hep gülerdin ya
hadi gene çığlık atsana
kahkahaların la kanatsana
amacım ezmek değil seni
yok yakışıyor gülmek sana
çokta güzelsin hani
dinle tekrarlıyorum
sen kendine özgesin bana özlem
dilimden sökülüp gelir her kelimem
ne yazdım pekte önemsemem
ha gelelim konun ana temasına
sen anlamazssın gelmez aklına
demen gereken bu onun acizliği
tamam acizim ühü ühü
ama benim acizliğimse yazılan
senin ezikliğin olan
sensin kendine özge olan
kendi içinde bile yalnız kalan
ha bende pek masum sayılmam
üzdüm seni senelerce
üzüntünü gizledin sevinç gösterilerinle
incittim kırdım çok yordum
bana koşarken senden kaçtım
şimdi hakkım değil elbet
seni senden istemek
bu sefer gerçekten affet
hadi yüreğine zahemet
bak çıkıyorum hayatından
az kaldı biraz sabret
içimizdeki birkaç damla
yak hadi yine katlet
nefret etmene az kaldı
hadi az daha gayret
bak yazdıkça yazılıyorum sana
sevgin soguk duyğular korkak
sanmaki bayılıyorum buna
bir rüyaydın
dikkat et ayılıyorum ama
dünyam döndükçe zalim
sende bende döneceksin
kalbime dikilip
dilimde cözüleceksin
bir beden fazla geldin
tenimde küçüleceksin
al sözlerimi çerçevelet
felsefen olsun sana bu hasret
bak nabzım durdu tekliyor kalbim
sağlıkçısın ya anlarsın dedim
sen kırdın kalbimi
söylesene varmı tedavim
çare sende boşa koşturma
bırak kalsın tıp ve bilim
al kırıklarımı avcuna
ya yaşar ya ölürüm
bak kaybolmaktayım milim milim
yinede anlamadıysan yuh sana
yine başa döndük bak ama
sen kendine özgesin bana çok uzak
sen kendine sevdalı bana yasak
dilim döndükçe
anlatıyorum seni sana
açık kapı çık git artık
üşütüyor rüzgarın perdeleri kapatsana
gariptir felsefem anlayamazssın
soguktur hücrelerim uyuyamazssın
açık kapı çık git dedim
kaçsan kaçsan kurtulamazssın
yüzüm gözüm toz içinde
çok düşledim her biçimde
doğru sandığım yollardaydım
yine kayboldum aşk içinde
en uzunu oldu yazdığım dizelerin
bak seni anlatır söylemlerim
al çak beynine çivi gibi
batar ama acıtmaz sözlerim
hadi şimdi nakaratı söyleyelim
bak piç ettin şiiri
sözler tükendi kalem usandı
seni yazmaktan anam ağladı
düzenine uyduk dünyanın
uyuduk uyandık
sevdik sevildik
kırdık kırıldık
incinip incittik
hep sonu ararken başa döndük
dünya koca bir değirmen
döndükçe ezildik
neyi nereye vardırdım
konu içinde konuyu aradım
sen sesli oku
ben içten yazardım
sen dıştan bak
ben içten sarardım
sen kendine özge ve
iki yüzlü bilmece
sen değerini bilmedin
sevme zamanı sevmedin
şimdi sarardı başakları aşkın
ziyan oldu hasatım görmedin
senin mi kırıldı kalbin
kör bile sezer
sen sezmedin
Özgesin ama kendince
Zalimsin bak içimde
Gel kır kalbimi yine
Ellerin ateş ömrüme
Seninde kırılır çemberin
İnan kendine bile kalmaz değerin
Ne yana baksa beni görür gözlerin
elveda demeye varmıyor dillerim
sessizce çıkıp gittim uyurken sen
zannetme döner gelirim istersen
zaten hep geceydi ömrümüz
uyurken sen ben çaresiz
ben uyurken sen çaresiz
güneş doğmasın derken
şafak söktü çaresiz
çok sıkıldım bak çok uzadı
bozuldu aşkın tadı kalmadı
her yolu denedim olmadı
yürüdüm ama sana varmadı
yoruldum hayat derman kalmadı
bir çıraydı aşkın tutuştup yanmadı
herşeyi göze aldım koştum sana yol bitti
varıp uzattım elimi ama tutan olmadı
döndüm geriye nasıl giderim diye
nereye gidiyorsun diyen olmadı
yalvardım ölüyorum bak diye
tabutumu hazırladın elinle
sende hiç saim kalmadı
bir duraktı ömrüm
duran duraklayan
bir anlık konaklayan
anılarım çok yorğun
son aracısın sen durağın
bir daha uğramasın yolun
bak bozuldu kafiyem kalmadı imgem
ister oku ister yırt at
adına şiir denir mi bilmem
birinci değil yirmibirinci sayfam
kaptanıyım geminin ama yok ki tayfam
sen yelkenisin rüzğarı sevdam
sür sürükle farketmez koy ya da liman
nereye varırsan var
ben arkanda kalacam
sen batsan bile
ben boğulacam
sen kendine özge yaşayacan
ben nefreti taşıyacam
yine doldurdun sayfalarımı
soldurdun yine yapraklarımı
çektin kılıcı böldün ikiye
hep yarım yaşadım aşklarımı
gözlerim sana bakarken donup kaldı
sevgimi nefret mi hadi çöz bakışlarımı
yine saçma sapan düşledim
umut ettim hep seni istedim
bir ara avucumdaydın ama
bak yine elimi silkeledim
şimdi en kestirmeler en uzun
ne tarifi var nede sonu yolun
ben koştukça sen yoruldun
bilmem hatayı nerde yaptım
sen sevgi istedin ben sana taptım
şimdi ruhum hasta aşkına
ben bu acıyı senden kaptım
bak yine olan oldu
baharda yapraklarım soldu
san kavuşmak güzeldi ama
gülmseyemedim gözlerim doldu
sözlerim senin için dizilecek
ne yaşadık herkes bilecek
yazılanların yarısı değil hepsi gerçek
sen ne yöne istersen o yöne al çek
bir zamanlar tutsaktın bana
şimdi sahibim oldun sanma
bırakıp giderim hiç düşünmem
seni sevdiğime aldanma
Özgesin ama kendine
Herşey döner dengine
Ben giderim sen kal
Lanet olsun sevgine
Hadi gücün yeterse durdur
Bir daha yüreğimi soldur
Benim aşkım içimde yaşar
Bedenim aşkıma sur dur
bak bu yazılanlar sondur
anlamayacak beyinsiz çoktur
çözemediysen bir ip ucu
senin için saim yoktur
neden sevdim ki anlamadım
hep doğruyu söyledim saklamadım
sende seviyordun yalanmış
neden değiştin anlamadım
sen duyacaklarını duydun
alacaklarını çoktan aldın
zafer senin oldu ama yalnız kaldın
hep tek kişilikse zaferlerin
hep tek kal buda bedduam olsun
seninde baharın solsun
gözlerin hep dolsun
bir daha istersem kalbini
yüreğin cehhennemim olsun
yandım yeterince alevlerdeyim
anlatamam sana ne hallerdeyim
göz nizam gerekir görmen için
en yakınında yadellerdeyim
senin okuduğunu ben yaşarım
yazılanlar hep senin başarın
sen okuduğunu anlamasanda
ben anladığımı yazarım
daha beni öldüremedin ama
daha derin kazılır mezarım
bak bir sayfaya daha başladım
sana dair ne varsa hep taşladım
omzuna değil başımı duvara yasladım
kurumuştu gözlerim
sayende yeniden yaşladım
bak bıktırdın defol git artık
bunca zaman seni düşünüp seni usladım
yazık değilmi zamanımı çaldın
sevincimi aldın
artık gittim sen orda kaldın
sen ışık sandın ama
ben yandım
inandığım tek gerçeğim
kocaman bir yalandın
farketmedim en kötü melek
ben peri sandım
sen şeytandın
ben övünmüyorum yazdıklarımla
sen övün ama çektiklerimle
nede olsa sensin kendine özge
aptalmış kendini akıllı sayan her bilge
artık ismin yok AnToLoJiM de
sevdan beynimdeki çıban piskolojimde
ne zaman sıksam kanayacak
öylece dursa bana batacak
iyisimi al hançeri beynime çak
bak bu dilden daha neler akacak
gözlerim senden uzak ama
arkandan bakacak
döner sırtını gidersin hadi git
şimdi söyle kim daha alçak
hayat işte bu paslı kör bıçak
bak adına bir şiir daha yazdım
nefretimi ne kadar kussam
bir o kadar daha azdım
binbir cümle vardı aklımda
sana ağırmı geldi
en sadesini yazdım
kalbimde yaşananları dilime sardım
sen zalim güneş ben eriyen kardım
sıcaklığın değildi eriten
o kadar soguktun ki
ben kendi kendime yandım
sen kendine özgesin
ben seni ben sandım
seviyorum ayrılmak yok dedin
safmışım yalanlarına kandım
sevdim seni bu yüzden sancılandım
hayatsın dedim en büyük anlamı yükledim
hayat geride kaldın
ben yol aldım
şimdi seni yürüyorum adım adım
tükeniyor yolun siliniyor adın
aslında yokmuş ihtiyacım yeni anladım
seni bu yaraya ilaç sandım
şimdi daha sağlam amaçlarım
yerin yok artık boş kalsın yamaçlarım
sensin galibi benim bitti savaşlarım
yaralandığım yerden hayata tekrar başlarım
kazandın özgeliğinle
çare yok mecbur alkışlarım
dönüyor çarkı Dünya nın
bak ağrıyor her yanım
peşinden koştum bıkmadım
ruhumda bile senin adın
çok sevdim inanmadın
ölüyorum ve akıyor kanım
kelimelerin acısı dilden döküldüğü zaman
yüreğimi sancıtır geçmişte yaşanılan
kahramanısın hikayemin
sana hesap sormaz anlatılan
dönersem ALLAH canımı alsın
gidiyorum bavullarım sende kalsın
bir kaç anı bıraktım sana
bakar bakar ağlarsın
tutuşup alev olsan kendi payına yanarsın
benim acım vız gelir
sen ğene kendine kanarsın
artık nasıl yaşarsan yaşa
ömrün acılarımla donansın
bıraktım herşeyi gidiyorum
değer verdiğim tek kalansın
ben kerem sem nerdesin aslım
yaşananlar gerçek sen yalansın
bu Dünya çöplük misali
içinde en kötü kokuyla yanansın
ben vaz geçtim herşeyden
seninde yolların tıkansın
ben bu acıyla ölürsem
cesedim göz yaşınla yıkansın
biliyorum sen kendine özgesin
aşkın için ölsem bile
sen karanfiller takarsın
ben kapılarımı kitledim aşka
sen daha çok kapılar açarsın
böyle devam edersen Özge
bu kafayla daha çok yaşarsın
çoğu şeyi kalbime gizledim
dile döksem aklıma şaşarsın
yitirdim mutluluğu gidiyorum
peşimden gelme boşa koşarsın
elveda artık duy son sözümü
okumak istemezssen yum kör gözünü
al içimden sil tüm izini
hep ben konuştum dinliyorum şimdi
geç oldu ama ne söylersen boş
ben gidiyorum sen istediğine koş
2005 te tanıştık şimdi 2007
hiç bişey olamadık iki yıl tükendi
elveda demeye en doğru an
artık boşa geçmesin zaman
ne yaptımki böyle soldurdun
sen ciğerimi acıyla doldurdun
nefes almaya vardı umudum
acı çekmiyim diyemi öldürdün
sana showmen demiyorum ama
bak herkesi bize güldürdün
iyi başlayıp güzel bitemezmiydi
aşkımız bize yetemezmiydi
kırılıp ağlamaya müsait yüzümüz
sence birgün gülemezmiydi
o boşa çok konuşan dilin
birgün olsun kal diyemezmiydi
sana yalvardığımı sanma
ne yani SAİM gidemezmiydi
20.08.07
Saim ERGÜL
[email protected]
aşk
26.04.2008 - 02:56Sen kendine özge bana uzak yaşadın
Düşledin düşlendin, gizledin gizlendin
Ya sabırlar çektin
Sabretmeyi öğrendin
koştun ulaşamadın
sana vardığımda çok değiştim
tanıyamadın
sen kendine özgesin bana çok uzak
sen kendine sevdalı bana yasak
sen kendine özgesin
içindeki dünyanın ışıklarıyla sarhoş
sen kendine özgesin
senden sonrası boş
kendinle yaşarsın
sana hayat hoş
benim acılarım bende kaynar
buhar olup bana yağar
sen hangi yöne yönelsem
içimde en büyük aşkla ilerlesem
hep ters yöne gidensin
ne zaman sana baksam
kendi aynanda sın
özlemlerim özgem benim
sen kendine özge kal
içinde taşıdıkların bende
gel gücün yeterse al
sen kendine özgesin
özgeliğin sende kalsın
bensiz işe yaramaz yalın
böyle vurdum duymaz
bilmem daha nasıl yaşarsın
o kadar yalnızsın ki
içimdeki sen bile sana küs
hadi daha fazlasını ver bu yüreğe
bunca acı az gelir sence
hadi daha çok acıt sancıt
hadi daha fazlasını tanıt
bu senmiydin
böyle çabuk terkeder miydin
sevmek var unutmak asla derdin
sen kendine özgesin
sen öldüren yaşatansın
kendi içinde sancıtansın
tek kelimeyle özgesin herşeye
herşey olan hiçbir şeye
kendine özge düşlerinle
yersiz zamansız hislerinle
daldın hayatıma en derine
bak boyunu aştı nehrim
kendine özge hislerinle
çıkamazssın ki su yüzüne
taşır sürükler sevdam
senide alır boğar
gülemezssin ki yer yüzünde
cesetsin her daim içimde
sorma nehrimin kaynağı nefretim
nefretin kaynağı sevgim
sen kendine özgesin
özgeliğinle gömüleceksin
aşk bahçelerimin sevgi tarlalarımın
tam ortasında kabrin
nefretim bir papatya
kokusu yaralarım
rengi kinim
sen kendine özgesin
hiç vazgeçmeyecek sin bilirim
canın cehhenneme
ruhun cennete
sevgin bana armağan
diyecek olsamda amannn! ! !
sen kendine özgesin
kendine hediye kendine armağan
bak piç ettin şiiri
sözler tükendi kalem usandı
seni yazmaktan anam ağladı
biliyorum farkındayım
ne anlattıysam kafan almadı
sana değil duvar anlatsam
şimdi iki kez anlardı
anlatacaklarımı az da olsa tınlardı
ne oldu kızdın birden
hiç eser kalmadı özgeliğinden
biraz çabuk oku
daha çok uzun hikayem
sana kısa hikayeler yazdım
anlamadın
al birde uzun olsun dedim
ama pardon
bak yine canını yaktım
şimdi sen hiç konuşmaz
vicdan azabı çekerim sanırsın
aslında beni
en iyi sen tanırsın
umrumda degil şehvetin servetin
seni zengin kılacak
sevgim değil nefretim
kendine özge duvarlarınla
bak kendini hapsettin sonunda
ben çoktan alıştım karanlığa
sen yaşa birbaşına korkakça
daha çok şeyler kusacaktım amma
tadında kalsın olmasın çorba
evet biraz iğrenç oldu ama
güzel şeylerde yazdım sana
onların hatrına
sığınırım affına
yok daha bitmedi ama
hemen oh çekip rahatlama
affına sığındım ama
sana muhatacım sanma
ah kıyamam bak yine üzüldün
rahat ol hemen kasma
ne olur ya surat asma
hep gülerdin ya
hadi gene çığlık atsana
kahkahaların la kanatsana
amacım ezmek değil seni
yok yakışıyor gülmek sana
çokta güzelsin hani
dinle tekrarlıyorum
sen kendine özgesin bana özlem
dilimden sökülüp gelir her kelimem
ne yazdım pekte önemsemem
ha gelelim konun ana temasına
sen anlamazssın gelmez aklına
demen gereken bu onun acizliği
tamam acizim ühü ühü
ama benim acizliğimse yazılan
senin ezikliğin olan
sensin kendine özge olan
kendi içinde bile yalnız kalan
ha bende pek masum sayılmam
üzdüm seni senelerce
üzüntünü gizledin sevinç gösterilerinle
incittim kırdım çok yordum
bana koşarken senden kaçtım
şimdi hakkım değil elbet
seni senden istemek
bu sefer gerçekten affet
hadi yüreğine zahemet
bak çıkıyorum hayatından
az kaldı biraz sabret
içimizdeki birkaç damla
yak hadi yine katlet
nefret etmene az kaldı
hadi az daha gayret
bak yazdıkça yazılıyorum sana
sevgin soguk duyğular korkak
sanmaki bayılıyorum buna
bir rüyaydın
dikkat et ayılıyorum ama
dünyam döndükçe zalim
sende bende döneceksin
kalbime dikilip
dilimde cözüleceksin
bir beden fazla geldin
tenimde küçüleceksin
al sözlerimi çerçevelet
felsefen olsun sana bu hasret
bak nabzım durdu tekliyor kalbim
sağlıkçısın ya anlarsın dedim
sen kırdın kalbimi
söylesene varmı tedavim
çare sende boşa koşturma
bırak kalsın tıp ve bilim
al kırıklarımı avcuna
ya yaşar ya ölürüm
bak kaybolmaktayım milim milim
yinede anlamadıysan yuh sana
yine başa döndük bak ama
sen kendine özgesin bana çok uzak
sen kendine sevdalı bana yasak
dilim döndükçe
anlatıyorum seni sana
açık kapı çık git artık
üşütüyor rüzgarın perdeleri kapatsana
gariptir felsefem anlayamazssın
soguktur hücrelerim uyuyamazssın
açık kapı çık git dedim
kaçsan kaçsan kurtulamazssın
yüzüm gözüm toz içinde
çok düşledim her biçimde
doğru sandığım yollardaydım
yine kayboldum aşk içinde
en uzunu oldu yazdığım dizelerin
bak seni anlatır söylemlerim
al çak beynine çivi gibi
batar ama acıtmaz sözlerim
hadi şimdi nakaratı söyleyelim
bak piç ettin şiiri
sözler tükendi kalem usandı
seni yazmaktan anam ağladı
düzenine uyduk dünyanın
uyuduk uyandık
sevdik sevildik
kırdık kırıldık
incinip incittik
hep sonu ararken başa döndük
dünya koca bir değirmen
döndükçe ezildik
neyi nereye vardırdım
konu içinde konuyu aradım
sen sesli oku
ben içten yazardım
sen dıştan bak
ben içten sarardım
sen kendine özge ve
iki yüzlü bilmece
sen değerini bilmedin
sevme zamanı sevmedin
şimdi sarardı başakları aşkın
ziyan oldu hasatım görmedin
senin mi kırıldı kalbin
kör bile sezer
sen sezmedin
Özgesin ama kendince
Zalimsin bak içimde
Gel kır kalbimi yine
Ellerin ateş ömrüme
Seninde kırılır çemberin
İnan kendine bile kalmaz değerin
Ne yana baksa beni görür gözlerin
elveda demeye varmıyor dillerim
sessizce çıkıp gittim uyurken sen
zannetme döner gelirim istersen
zaten hep geceydi ömrümüz
uyurken sen ben çaresiz
ben uyurken sen çaresiz
güneş doğmasın derken
şafak söktü çaresiz
çok sıkıldım bak çok uzadı
bozuldu aşkın tadı kalmadı
her yolu denedim olmadı
yürüdüm ama sana varmadı
yoruldum hayat derman kalmadı
bir çıraydı aşkın tutuştup yanmadı
herşeyi göze aldım koştum sana yol bitti
varıp uzattım elimi ama tutan olmadı
döndüm geriye nasıl giderim diye
nereye gidiyorsun diyen olmadı
yalvardım ölüyorum bak diye
tabutumu hazırladın elinle
sende hiç saim kalmadı
bir duraktı ömrüm
duran duraklayan
bir anlık konaklayan
anılarım çok yorğun
son aracısın sen durağın
bir daha uğramasın yolun
bak bozuldu kafiyem kalmadı imgem
ister oku ister yırt at
adına şiir denir mi bilmem
birinci değil yirmibirinci sayfam
kaptanıyım geminin ama yok ki tayfam
sen yelkenisin rüzğarı sevdam
sür sürükle farketmez koy ya da liman
nereye varırsan var
ben arkanda kalacam
sen batsan bile
ben boğulacam
sen kendine özge yaşayacan
ben nefreti taşıyacam
yine doldurdun sayfalarımı
soldurdun yine yapraklarımı
çektin kılıcı böldün ikiye
hep yarım yaşadım aşklarımı
gözlerim sana bakarken donup kaldı
sevgimi nefret mi hadi çöz bakışlarımı
yine saçma sapan düşledim
umut ettim hep seni istedim
bir ara avucumdaydın ama
bak yine elimi silkeledim
şimdi en kestirmeler en uzun
ne tarifi var nede sonu yolun
ben koştukça sen yoruldun
bilmem hatayı nerde yaptım
sen sevgi istedin ben sana taptım
şimdi ruhum hasta aşkına
ben bu acıyı senden kaptım
bak yine olan oldu
baharda yapraklarım soldu
san kavuşmak güzeldi ama
gülmseyemedim gözlerim doldu
sözlerim senin için dizilecek
ne yaşadık herkes bilecek
yazılanların yarısı değil hepsi gerçek
sen ne yöne istersen o yöne al çek
bir zamanlar tutsaktın bana
şimdi sahibim oldun sanma
bırakıp giderim hiç düşünmem
seni sevdiğime aldanma
Özgesin ama kendine
Herşey döner dengine
Ben giderim sen kal
Lanet olsun sevgine
Hadi gücün yeterse durdur
Bir daha yüreğimi soldur
Benim aşkım içimde yaşar
Bedenim aşkıma sur dur
bak bu yazılanlar sondur
anlamayacak beyinsiz çoktur
çözemediysen bir ip ucu
senin için saim yoktur
neden sevdim ki anlamadım
hep doğruyu söyledim saklamadım
sende seviyordun yalanmış
neden değiştin anlamadım
sen duyacaklarını duydun
alacaklarını çoktan aldın
zafer senin oldu ama yalnız kaldın
hep tek kişilikse zaferlerin
hep tek kal buda bedduam olsun
seninde baharın solsun
gözlerin hep dolsun
bir daha istersem kalbini
yüreğin cehhennemim olsun
yandım yeterince alevlerdeyim
anlatamam sana ne hallerdeyim
göz nizam gerekir görmen için
en yakınında yadellerdeyim
senin okuduğunu ben yaşarım
yazılanlar hep senin başarın
sen okuduğunu anlamasanda
ben anladığımı yazarım
daha beni öldüremedin ama
daha derin kazılır mezarım
bak bir sayfaya daha başladım
sana dair ne varsa hep taşladım
omzuna değil başımı duvara yasladım
kurumuştu gözlerim
sayende yeniden yaşladım
bak bıktırdın defol git artık
bunca zaman seni düşünüp seni usladım
yazık değilmi zamanımı çaldın
sevincimi aldın
artık gittim sen orda kaldın
sen ışık sandın ama
ben yandım
inandığım tek gerçeğim
kocaman bir yalandın
farketmedim en kötü melek
ben peri sandım
sen şeytandın
ben övünmüyorum yazdıklarımla
sen övün ama çektiklerimle
nede olsa sensin kendine özge
aptalmış kendini akıllı sayan her bilge
artık ismin yok AnToLoJiM de
sevdan beynimdeki çıban piskolojimde
ne zaman sıksam kanayacak
öylece dursa bana batacak
iyisimi al hançeri beynime çak
bak bu dilden daha neler akacak
gözlerim senden uzak ama
arkandan bakacak
döner sırtını gidersin hadi git
şimdi söyle kim daha alçak
hayat işte bu paslı kör bıçak
bak adına bir şiir daha yazdım
nefretimi ne kadar kussam
bir o kadar daha azdım
binbir cümle vardı aklımda
sana ağırmı geldi
en sadesini yazdım
kalbimde yaşananları dilime sardım
sen zalim güneş ben eriyen kardım
sıcaklığın değildi eriten
o kadar soguktun ki
ben kendi kendime yandım
sen kendine özgesin
ben seni ben sandım
seviyorum ayrılmak yok dedin
safmışım yalanlarına kandım
sevdim seni bu yüzden sancılandım
hayatsın dedim en büyük anlamı yükledim
hayat geride kaldın
ben yol aldım
şimdi seni yürüyorum adım adım
tükeniyor yolun siliniyor adın
aslında yokmuş ihtiyacım yeni anladım
seni bu yaraya ilaç sandım
şimdi daha sağlam amaçlarım
yerin yok artık boş kalsın yamaçlarım
sensin galibi benim bitti savaşlarım
yaralandığım yerden hayata tekrar başlarım
kazandın özgeliğinle
çare yok mecbur alkışlarım
dönüyor çarkı Dünya nın
bak ağrıyor her yanım
peşinden koştum bıkmadım
ruhumda bile senin adın
çok sevdim inanmadın
ölüyorum ve akıyor kanım
kelimelerin acısı dilden döküldüğü zaman
yüreğimi sancıtır geçmişte yaşanılan
kahramanısın hikayemin
sana hesap sormaz anlatılan
dönersem ALLAH canımı alsın
gidiyorum bavullarım sende kalsın
bir kaç anı bıraktım sana
bakar bakar ağlarsın
tutuşup alev olsan kendi payına yanarsın
benim acım vız gelir
sen ğene kendine kanarsın
artık nasıl yaşarsan yaşa
ömrün acılarımla donansın
bıraktım herşeyi gidiyorum
değer verdiğim tek kalansın
ben kerem sem nerdesin aslım
yaşananlar gerçek sen yalansın
bu Dünya çöplük misali
içinde en kötü kokuyla yanansın
ben vaz geçtim herşeyden
seninde yolların tıkansın
ben bu acıyla ölürsem
cesedim göz yaşınla yıkansın
biliyorum sen kendine özgesin
aşkın için ölsem bile
sen karanfiller takarsın
ben kapılarımı kitledim aşka
sen daha çok kapılar açarsın
böyle devam edersen Özge
bu kafayla daha çok yaşarsın
çoğu şeyi kalbime gizledim
dile döksem aklıma şaşarsın
yitirdim mutluluğu gidiyorum
peşimden gelme boşa koşarsın
elveda artık duy son sözümü
okumak istemezssen yum kör gözünü
al içimden sil tüm izini
hep ben konuştum dinliyorum şimdi
geç oldu ama ne söylersen boş
ben gidiyorum sen istediğine koş
2005 te tanıştık şimdi 2007
hiç bişey olamadık iki yıl tükendi
elveda demeye en doğru an
artık boşa geçmesin zaman
ne yaptımki böyle soldurdun
sen ciğerimi acıyla doldurdun
nefes almaya vardı umudum
acı çekmiyim diyemi öldürdün
sana showmen demiyorum ama
bak herkesi bize güldürdün
iyi başlayıp güzel bitemezmiydi
aşkımız bize yetemezmiydi
kırılıp ağlamaya müsait yüzümüz
sence birgün gülemezmiydi
o boşa çok konuşan dilin
birgün olsun kal diyemezmiydi
sana yalvardığımı sanma
ne yani SAİM gidemezmiydi
20.08.07
Saim ERGÜL
[email protected]
Toplam 44 mesaj bulundu