Saim Ergül Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antol ...

  • serbest kürsü

    10.05.2016 - 09:31

    olmuyor sensiz benim dünyam
    hiç bir zaman dönmüyor
    ayrılığın ahını her zaman
    kalan çeker ama giden dönmüyor

  • serbest kürsü

    22.04.2016 - 10:45

    Adaletsiz bir gece sızmış kalbime aşkın rengi,
    Soramadım rüyalarıma dün sabah kaçtı gitti.
    Yakalayamadım hayatı neresinde lan bunun ipi?
    Pek hüzündür sorma yahu ölümün ani gelişi.
    Kalabalığın tam ortasında eller uzanır boynuma,
    Bir suçlu kimi bulursa insan bayılır sorguya.
    Damla damla akan terdir giydiğimiz hüküm hayatta,
    Tek kalemde marifettir bir cümledeki çok mana.
    Sonunda hızla çekti mantık asi düşünen vicdan fişini,
    Çabuk topla toparlan! Yok bu yolun kıvanca gidişi.
    Deli etmeye yeter seni insanların diklenişi.
    E hadi sil gözlerini ağlamak sayılmaz iyi.
    Siyah gitarla bir tarafta matem çalar periler,
    Onların hüznü dünyaki insandır denilen.
    Önce dinledim bu hüznü sonra kalemi kağıda aldım,
    Satır satır bir sayfada kendi cümlemi kazdım.
    Bitti, yaştı, yolumuz telaştı.
    Umut benden kaçtı zaten olamazdı aşkı,
    Karamsar bir adamın duygularıdır tacı,
    Sen bunu anlayamazsın ayrıca mantığın şaşı!

  • Beğendiğiniz Filmler

    21.04.2016 - 15:59

    PEKAAY AAMİR KHAN IN MUTLAKA İZLENMESİ GEREK FİLİMLERİNDEN... SAYGILARRR...

  • serbest kürsü

    20.04.2016 - 16:50

    nerdeydin ah nerde
    kaldın, durdun, dolaştın
    gözlerimde pir perde
    yokluğunla savaştım

  • serbest kürsü

    13.04.2016 - 14:51

    dönüşür kabusa en güzel düşüm
    adını sayıklarken

    uzanıp dokunamaz tenine ellerim
    seni gecelerle bölüşürken

    kadınım şunca sancıyı çekmez misin ki
    beni alevler içinde unuturken

    hani ilacın dır ya zaman deyip
    sonsuza yangınlar yaratırken

    ve o pembe dudaklarında ayrılığa son solukta
    kelimeler kanatırken

    zaten aşkın da yalandı yalandı yalandı
    deyip sustun
    saplanırken dilinin nefretiyle ruhuma gümüş kurşun
    sonun da elimde kalanda zamanla solandı biliyorsun
    hep o sarı sonbahar sabahı sen yağmurlar la gidiyorsun..

  • Sonra dedim ki

    13.04.2016 - 11:01

    kafası bozulunca denizde çılgınlar gibi yüzen, trafikte sakin, evde çocuk, iş yerinde ciddi, sevdiği kadının yanında adam olan,türkü seven, atlayan zıplayan, misafirlikte havluyu ıslak görürse elini yüzünü bornoza silen, 'git ekmek al' dediklerinde kısa mesafeye gitmek istemeyen taksiciye dönüşen, telefonu tek eliyle kullanırken parmağının yetişmediği uygulamaya girmekten vazgeçen, ciddi ortamlarda gülme hastalığı olan, telefonunun parmak izi ile kirlenen ekranını pijamasının koluna silmekten muazzam keyif alan, biraz deli biraz da gel git akıllı, sadık, kıskanç, yaşamak için yemeyen yemek için yaşayan,doğa manyağı,mangal ustası,kişi işte :)))))
    bunların dışında;
    Ne hesabını verecegim bir günüm oldu ne de vicdanımı lekeleyecek bır gecmişim..Ne hissettiysem onu söyledim, onu yaşadım... Yaşadığım bir tek andan bile pişmanlık duymadım...Asla keşkelerim olmadı... Hiçbir zaman kendimle vicdan mahkemesi yapmak zorunda kalmadım... Karşıma bazen gerçek yüzler, bazen sahteler çıktı ama olsun ben yine sadece hislerimle yaşadım.. Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim, ya da asla birini severken karşılığını beklemedim... Dostluğuma değer biçmedim, sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim... Sevdiysem sonuna kadar gittim, bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim... Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım... Ama hata insana mahsustur dedim..Affettim, af dilemedim asla.. Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yinede affettim.Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.Belki de içten içe sinsice güldüler...Ama asıl unuttukları şuydu... Ben aldanmadım... Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar... Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için... Kaybetmek onlar da bir alışkanlık haline geldiği için... Oysa ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar..

  • serbest kürsü

    13.04.2016 - 10:39

    İş Başa Düştü

    İnsan olmayı öğrendiğim an
    El sıkıştım Tanrı'm la
    Tüm zorlukları hediye etti
    Olsun baş ederim dedim.

    -Ya gücün tükenirse dedi,
    Çok emindi gülümsedi
    -Sığınmayı öğrenirim,
    Kim var ki senden daha güçlü

    - Zalimler, zorbalar korkutmaz mı seni,
    ya katiller...
    Ya dostlarını düşman edersem dedi

    -Yeni dostlar da edindirmez misin peki
    Hep zalimler, zorbalar, kötüler mi?
    Kazanır yani...
    -Bir bilmecedir hayat çözeceksin dedi
    -Peki her gece dua etsem dedim
    -Bak orası kader kısmet dedi...

    Bir ara sustuk, susuştuk,
    Herşey çok gerçekti...
    Sanki sessizlik kaplamıştı tüm Evreni
    Gürültüler gitmiş,
    kirlilikler bitmişti
    Ne savaş çığlıkları kulağım da
    Ne de teknolojinin ışıkları gözlerimde
    Bir sessiz huzur kaplamıştı,
    Dünya denilen gezegeni

    Ve çekince elini, ellerimden Tanrı
    İki kıtanın tam ortasına düştüm
    Ne kadar uzak kalsada ocakları
    Beynimi yedi Afrika'nın aç çocukları,

    Petrole bulandı yanı başımda
    Iraklının toplu mezarlarında ki kanı
    Ateşten di gökyüzü ve Bağdat bombalandı...

    Nesiller yalan söyledi bir birilerine,
    Yalancı nesiller yetişti...
    Kabileler, ırklar gelişti
    Yanlıştı çok yanlış Irkçılık oluştu.

    Mermi icat oldu
    İnsan canı ucuzlaştı
    Herkes kendi çapın da biraz
    Tanrı'laştı...

    Sabır inceldi, ipler koptu
    Herkes hesabını en kısa yoldan gördü...

    Akıl, fikir, sevgi, merhamet... verdi Tanrı
    Güzellikler sundu, Tabiat' ı oluşturdu
    Yine de İnsanoğlu, Lanetledi kendini...

    Korktu sonra...
    tahtadan,çelikten, zırhlar ördü
    Hem doğuda hem batıda
    Depremler oldu...
    Yer yerinden oynadı
    Tozla buz oldu insanlığın duvarları
    Bir damla Tusunamiydi Evren'in gözyaşları...
    ve insanlar yeniden kucaklaştı
    Henüz üç gün geçmeden uzaklaştı
    Aşkın ömrü bile 3 yıldan, aylara düştü...

    Bom-boş Üniversiteler gelişti
    Eğitim kimi insanı rezilleştirdi
    Unutuldu asıl eserler
    Birileri kendi eğrisini
    Sanat sandı...

    Bak bozuldu insanlık Tanrım
    Biraz şikayet etsem dedim
    O' da benden uzaklaştı...

    Sanırım iş başa düştü...

    18.02.2012 —

    Saim Ergül

  • serbest kürsü

    11.04.2016 - 10:33

    27. Yaş Notları

    *öğrendim ki karanlıklar gözdeki değil, zihindeki gölge imiş

    **öğrendim ki muhabbeti değerli kılan, içeriği değil içtenliği imiş

    *öğrendim ki insanı hayvandan ayrıt eden en büyük etken, yaşam biçimi ve fikriymiş

    *öğrendim ki çok okuyan değil, anlayabilen öğrenirmiş

    *öğrendim ki cahile öğretilebilen tek şey ezbermiş

    *öğrendim ki olgunluğumuz, kendimize duyduğumuz saygınlığa eşdeğermiş

    *öğrendim ki hak ettiği değeri göremeyen her iş, bir sanatı öldürürmüş ruhunda

    *öğrendim ki her insan içindeki yalnızlığı kadar yitirmiştir, dışındaki kalabalığı

    *öğrendim ki öyle çok kişi değil, senden yeni bir sen üreten bir kaç dost yetermiş, kalabalık sayılmaya

    *öğrendim ki tecrübe yenilgiden çıkarılan ders ve kalpte kalan izmiş

    *öğrendim ki kişiyi kişi yapan işi ve davranışları değil, kalbinde ve ruhundaki olguymuş

    *öğrendim ki her şeyi konuşan değil, doğruyu doğru kişiye yeteri kadar konuşan, asıl bilge imiş

    *öğrendim ki büyüklük yaşla değil, hoşgörü ile ölçüt müş

    *öğrendim ki yıllar değil, insanı yaşananlar çürütür müş

    *öğrendim ki ayrılık bedene olan uzaklıkta değil, duygulara ulaşamamakta gizliymiş

    *öğrendim ki hayattaki en kolay sınav, okuldaki sınavlar mış

    *öğrendim ki biz öğrendiklerimizi değil, öğrendiğimiz şeyler bizi biriktirip bütünleştirir miş

    *öğrendim ki savaşlar, bir tek hayata karşı yapıldığında güzelmiş

    *öğrendim ki öğrenmenin yaşı sınırı yok, en değerli hazine olsa da bilgi paylaşılmadıkça hiçbir kıymeti yok

    02/03/2011

    Saim Ergül

  • serbest kürsü

    05.04.2016 - 15:12

    kayboldu bir bir bindiğim tahta atlar
    ihtiyar çocuklar yaşardı bu şehirde kuklacı
    onlar da binip gitti kaybolan atlarıma
    yıkık kaşlı esmer alınlarının kırışığını
    hangi duvara serip açarlar şimdi kim bilir
    bu şehirde gözleri bulutsu düşleri yeşil
    uğrunda ölünesi sevgililer yaşardı eskiden
    onlar da sır oldular ömrüme ziyan
    yaralı bir hançerdir şimdi kalbimde hicran

  • Birine Seslenin

    30.03.2016 - 15:57

    slm

  • ömer çelakıl

    30.03.2016 - 14:21

    soy isminden belli akıl çelen biri olduğu zati...

  • ... dedi annem

    30.03.2016 - 11:34

    ava goz nezel
    şama fam akıl
    sere ser çavan
    mede dert kulan

  • ... dedi annem

    30.03.2016 - 11:32

    Bir fotoğrafın banyo yapmamış haliydim
    Ne kirli
    Ne tam bir görüntü
    Bir kutunun içinde kilitli
    Anılar içinde gizli
    Anılar içimde gizli

  • darbe..

    30.03.2016 - 11:27

    Bir fotoğrafın banyo yapmamış haliydim
    Ne kirli
    Ne tam bir görüntü
    Bir kutunun içinde kilitli
    Anılar içinde gizli
    Anılar içimde gizli

  • 27 harfli Türkçe kelimeler

    30.03.2016 - 11:12

    ZaTeN

    zaten bir yabancıyım
    ne farkeder ki
    hayatında neyi değiştirir ki
    varlığım ya da yokluğum
    Zaten bir yalancıyım
    neyi ifade eder ki
    en gerçeğim

    Zaten bir yolcuyum
    neden önemli olsun ki
    nerde durduğum

    Zaten herşey bitmek için yaşanır
    değeri varmı ki
    güzel ya da çirkin olsun
    Zaten hepsi bir varsayım
    varolmak için çabalyıp dursun
    biz gülüp geçelim aşk olsun
    Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun
    Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun
    Zaten yanlız ve anlamsızız
    ne kadar gürültülü olsada
    ayak sesleriniz

    herşey yaşanır ölür
    hep güleriz biz
    Biz gülüp geçelim
    Zaten hep öleniz biz

    21.09.07
    saim ERGÜL

  • serbest kürsü

    30.03.2016 - 11:11

    ZaTeN

    zaten bir yabancıyım
    ne farkeder ki
    hayatında neyi değiştirir ki
    varlığım ya da yokluğum
    Zaten bir yalancıyım
    neyi ifade eder ki
    en gerçeğim

    Zaten bir yolcuyum
    neden önemli olsun ki
    nerde durduğum

    Zaten herşey bitmek için yaşanır
    değeri varmı ki
    güzel ya da çirkin olsun
    Zaten hepsi bir varsayım
    varolmak için çabalyıp dursun
    biz gülüp geçelim aşk olsun
    Zaten başlangıcı yoktu ki son bulsun
    Biz gülüp geçelim üzülmek şöyle dursun
    Zaten yanlız ve anlamsızız
    ne kadar gürültülü olsada
    ayak sesleriniz

    herşey yaşanır ölür
    hep güleriz biz
    Biz gülüp geçelim
    Zaten hep öleniz biz

    21.09.07
    saim ERGÜL

  • Sonra dedim ki

    30.03.2016 - 10:14

    'SONRA DEDİM Kİ' Git bu şehirden bir bir silinsin ayak izlerin kalbimden...

  • serbest kürsü

    30.03.2016 - 09:43

    Sen en derin uykuların güzel kızı
    Öpsem yanağından
    Pamuk prenses misali
    Bir prens değilim ama
    Yinede uyandırmaz mı
    Yüreğimdeki sızı

    Saim ERGÜL
    11.06.2007

  • sagopa kajmer

    26.04.2008 - 03:00

    Sen kendine özge bana uzak yaşadın
    Düşledin düşlendin, gizledin gizlendin
    Ya sabırlar çektin
    Sabretmeyi öğrendin
    koştun ulaşamadın
    sana vardığımda çok değiştim
    tanıyamadın
    sen kendine özgesin bana çok uzak
    sen kendine sevdalı bana yasak

    sen kendine özgesin
    içindeki dünyanın ışıklarıyla sarhoş
    sen kendine özgesin
    senden sonrası boş
    kendinle yaşarsın
    sana hayat hoş
    benim acılarım bende kaynar
    buhar olup bana yağar
    sen hangi yöne yönelsem
    içimde en büyük aşkla ilerlesem
    hep ters yöne gidensin
    ne zaman sana baksam
    kendi aynanda sın

    özlemlerim özgem benim
    sen kendine özge kal
    içinde taşıdıkların bende
    gel gücün yeterse al

    sen kendine özgesin
    özgeliğin sende kalsın
    bensiz işe yaramaz yalın
    böyle vurdum duymaz
    bilmem daha nasıl yaşarsın

    o kadar yalnızsın ki
    içimdeki sen bile sana küs
    hadi daha fazlasını ver bu yüreğe
    bunca acı az gelir sence
    hadi daha çok acıt sancıt
    hadi daha fazlasını tanıt

    bu senmiydin
    böyle çabuk terkeder miydin
    sevmek var unutmak asla derdin
    sen kendine özgesin
    sen öldüren yaşatansın
    kendi içinde sancıtansın
    tek kelimeyle özgesin herşeye
    herşey olan hiçbir şeye

    kendine özge düşlerinle
    yersiz zamansız hislerinle
    daldın hayatıma en derine
    bak boyunu aştı nehrim
    kendine özge hislerinle
    çıkamazssın ki su yüzüne
    taşır sürükler sevdam
    senide alır boğar
    gülemezssin ki yer yüzünde
    cesetsin her daim içimde

    sorma nehrimin kaynağı nefretim
    nefretin kaynağı sevgim
    sen kendine özgesin
    özgeliğinle gömüleceksin
    aşk bahçelerimin sevgi tarlalarımın
    tam ortasında kabrin
    nefretim bir papatya
    kokusu yaralarım
    rengi kinim
    sen kendine özgesin
    hiç vazgeçmeyecek sin bilirim
    canın cehhenneme
    ruhun cennete
    sevgin bana armağan
    diyecek olsamda amannn! ! !
    sen kendine özgesin
    kendine hediye kendine armağan

    bak piç ettin şiiri
    sözler tükendi kalem usandı
    seni yazmaktan anam ağladı

    biliyorum farkındayım
    ne anlattıysam kafan almadı
    sana değil duvar anlatsam
    şimdi iki kez anlardı
    anlatacaklarımı az da olsa tınlardı

    ne oldu kızdın birden
    hiç eser kalmadı özgeliğinden
    biraz çabuk oku
    daha çok uzun hikayem
    sana kısa hikayeler yazdım
    anlamadın
    al birde uzun olsun dedim
    ama pardon
    bak yine canını yaktım

    şimdi sen hiç konuşmaz
    vicdan azabı çekerim sanırsın
    aslında beni
    en iyi sen tanırsın
    umrumda degil şehvetin servetin
    seni zengin kılacak
    sevgim değil nefretim

    kendine özge duvarlarınla
    bak kendini hapsettin sonunda
    ben çoktan alıştım karanlığa
    sen yaşa birbaşına korkakça
    daha çok şeyler kusacaktım amma
    tadında kalsın olmasın çorba
    evet biraz iğrenç oldu ama
    güzel şeylerde yazdım sana
    onların hatrına
    sığınırım affına
    yok daha bitmedi ama
    hemen oh çekip rahatlama
    affına sığındım ama
    sana muhatacım sanma

    ah kıyamam bak yine üzüldün
    rahat ol hemen kasma
    ne olur ya surat asma
    hep gülerdin ya
    hadi gene çığlık atsana
    kahkahaların la kanatsana

    amacım ezmek değil seni
    yok yakışıyor gülmek sana
    çokta güzelsin hani
    dinle tekrarlıyorum
    sen kendine özgesin bana özlem
    dilimden sökülüp gelir her kelimem
    ne yazdım pekte önemsemem

    ha gelelim konun ana temasına
    sen anlamazssın gelmez aklına
    demen gereken bu onun acizliği
    tamam acizim ühü ühü
    ama benim acizliğimse yazılan
    senin ezikliğin olan
    sensin kendine özge olan
    kendi içinde bile yalnız kalan
    ha bende pek masum sayılmam
    üzdüm seni senelerce
    üzüntünü gizledin sevinç gösterilerinle
    incittim kırdım çok yordum
    bana koşarken senden kaçtım
    şimdi hakkım değil elbet
    seni senden istemek
    bu sefer gerçekten affet
    hadi yüreğine zahemet

    bak çıkıyorum hayatından
    az kaldı biraz sabret
    içimizdeki birkaç damla
    yak hadi yine katlet
    nefret etmene az kaldı
    hadi az daha gayret

    bak yazdıkça yazılıyorum sana
    sevgin soguk duyğular korkak
    sanmaki bayılıyorum buna
    bir rüyaydın
    dikkat et ayılıyorum ama

    dünyam döndükçe zalim
    sende bende döneceksin
    kalbime dikilip
    dilimde cözüleceksin
    bir beden fazla geldin
    tenimde küçüleceksin

    al sözlerimi çerçevelet
    felsefen olsun sana bu hasret

    bak nabzım durdu tekliyor kalbim
    sağlıkçısın ya anlarsın dedim
    sen kırdın kalbimi
    söylesene varmı tedavim
    çare sende boşa koşturma
    bırak kalsın tıp ve bilim
    al kırıklarımı avcuna
    ya yaşar ya ölürüm
    bak kaybolmaktayım milim milim
    yinede anlamadıysan yuh sana
    yine başa döndük bak ama
    sen kendine özgesin bana çok uzak
    sen kendine sevdalı bana yasak

    dilim döndükçe
    anlatıyorum seni sana
    açık kapı çık git artık
    üşütüyor rüzgarın perdeleri kapatsana
    gariptir felsefem anlayamazssın
    soguktur hücrelerim uyuyamazssın
    açık kapı çık git dedim
    kaçsan kaçsan kurtulamazssın

    yüzüm gözüm toz içinde
    çok düşledim her biçimde
    doğru sandığım yollardaydım
    yine kayboldum aşk içinde

    en uzunu oldu yazdığım dizelerin
    bak seni anlatır söylemlerim
    al çak beynine çivi gibi
    batar ama acıtmaz sözlerim
    hadi şimdi nakaratı söyleyelim

    bak piç ettin şiiri
    sözler tükendi kalem usandı
    seni yazmaktan anam ağladı

    düzenine uyduk dünyanın
    uyuduk uyandık
    sevdik sevildik
    kırdık kırıldık
    incinip incittik
    hep sonu ararken başa döndük
    dünya koca bir değirmen
    döndükçe ezildik

    neyi nereye vardırdım
    konu içinde konuyu aradım
    sen sesli oku
    ben içten yazardım
    sen dıştan bak
    ben içten sarardım

    sen kendine özge ve
    iki yüzlü bilmece
    sen değerini bilmedin
    sevme zamanı sevmedin
    şimdi sarardı başakları aşkın
    ziyan oldu hasatım görmedin
    senin mi kırıldı kalbin
    kör bile sezer
    sen sezmedin

    Özgesin ama kendince
    Zalimsin bak içimde
    Gel kır kalbimi yine
    Ellerin ateş ömrüme
    Seninde kırılır çemberin
    İnan kendine bile kalmaz değerin
    Ne yana baksa beni görür gözlerin

    elveda demeye varmıyor dillerim
    sessizce çıkıp gittim uyurken sen
    zannetme döner gelirim istersen
    zaten hep geceydi ömrümüz
    uyurken sen ben çaresiz
    ben uyurken sen çaresiz
    güneş doğmasın derken
    şafak söktü çaresiz

    çok sıkıldım bak çok uzadı
    bozuldu aşkın tadı kalmadı
    her yolu denedim olmadı
    yürüdüm ama sana varmadı
    yoruldum hayat derman kalmadı
    bir çıraydı aşkın tutuştup yanmadı
    herşeyi göze aldım koştum sana yol bitti
    varıp uzattım elimi ama tutan olmadı
    döndüm geriye nasıl giderim diye
    nereye gidiyorsun diyen olmadı
    yalvardım ölüyorum bak diye
    tabutumu hazırladın elinle
    sende hiç saim kalmadı

    bir duraktı ömrüm
    duran duraklayan
    bir anlık konaklayan
    anılarım çok yorğun
    son aracısın sen durağın
    bir daha uğramasın yolun

    bak bozuldu kafiyem kalmadı imgem
    ister oku ister yırt at
    adına şiir denir mi bilmem
    birinci değil yirmibirinci sayfam
    kaptanıyım geminin ama yok ki tayfam
    sen yelkenisin rüzğarı sevdam
    sür sürükle farketmez koy ya da liman
    nereye varırsan var
    ben arkanda kalacam
    sen batsan bile
    ben boğulacam
    sen kendine özge yaşayacan
    ben nefreti taşıyacam

    yine doldurdun sayfalarımı
    soldurdun yine yapraklarımı
    çektin kılıcı böldün ikiye
    hep yarım yaşadım aşklarımı
    gözlerim sana bakarken donup kaldı
    sevgimi nefret mi hadi çöz bakışlarımı

    yine saçma sapan düşledim
    umut ettim hep seni istedim
    bir ara avucumdaydın ama
    bak yine elimi silkeledim
    şimdi en kestirmeler en uzun
    ne tarifi var nede sonu yolun
    ben koştukça sen yoruldun

    bilmem hatayı nerde yaptım
    sen sevgi istedin ben sana taptım
    şimdi ruhum hasta aşkına
    ben bu acıyı senden kaptım

    bak yine olan oldu
    baharda yapraklarım soldu
    san kavuşmak güzeldi ama
    gülmseyemedim gözlerim doldu
    sözlerim senin için dizilecek
    ne yaşadık herkes bilecek
    yazılanların yarısı değil hepsi gerçek
    sen ne yöne istersen o yöne al çek

    bir zamanlar tutsaktın bana
    şimdi sahibim oldun sanma
    bırakıp giderim hiç düşünmem
    seni sevdiğime aldanma

    Özgesin ama kendine
    Herşey döner dengine
    Ben giderim sen kal
    Lanet olsun sevgine

    Hadi gücün yeterse durdur
    Bir daha yüreğimi soldur
    Benim aşkım içimde yaşar
    Bedenim aşkıma sur dur

    bak bu yazılanlar sondur
    anlamayacak beyinsiz çoktur
    çözemediysen bir ip ucu
    senin için saim yoktur

    neden sevdim ki anlamadım
    hep doğruyu söyledim saklamadım
    sende seviyordun yalanmış
    neden değiştin anlamadım
    sen duyacaklarını duydun
    alacaklarını çoktan aldın
    zafer senin oldu ama yalnız kaldın
    hep tek kişilikse zaferlerin
    hep tek kal buda bedduam olsun
    seninde baharın solsun
    gözlerin hep dolsun
    bir daha istersem kalbini
    yüreğin cehhennemim olsun

    yandım yeterince alevlerdeyim
    anlatamam sana ne hallerdeyim
    göz nizam gerekir görmen için
    en yakınında yadellerdeyim

    senin okuduğunu ben yaşarım
    yazılanlar hep senin başarın
    sen okuduğunu anlamasanda
    ben anladığımı yazarım
    daha beni öldüremedin ama
    daha derin kazılır mezarım

    bak bir sayfaya daha başladım
    sana dair ne varsa hep taşladım
    omzuna değil başımı duvara yasladım
    kurumuştu gözlerim
    sayende yeniden yaşladım
    bak bıktırdın defol git artık
    bunca zaman seni düşünüp seni usladım
    yazık değilmi zamanımı çaldın
    sevincimi aldın
    artık gittim sen orda kaldın
    sen ışık sandın ama
    ben yandım
    inandığım tek gerçeğim
    kocaman bir yalandın
    farketmedim en kötü melek
    ben peri sandım
    sen şeytandın
    ben övünmüyorum yazdıklarımla
    sen övün ama çektiklerimle
    nede olsa sensin kendine özge
    aptalmış kendini akıllı sayan her bilge
    artık ismin yok AnToLoJiM de
    sevdan beynimdeki çıban piskolojimde
    ne zaman sıksam kanayacak
    öylece dursa bana batacak
    iyisimi al hançeri beynime çak
    bak bu dilden daha neler akacak
    gözlerim senden uzak ama
    arkandan bakacak
    döner sırtını gidersin hadi git
    şimdi söyle kim daha alçak
    hayat işte bu paslı kör bıçak

    bak adına bir şiir daha yazdım
    nefretimi ne kadar kussam
    bir o kadar daha azdım
    binbir cümle vardı aklımda
    sana ağırmı geldi
    en sadesini yazdım
    kalbimde yaşananları dilime sardım
    sen zalim güneş ben eriyen kardım
    sıcaklığın değildi eriten
    o kadar soguktun ki
    ben kendi kendime yandım
    sen kendine özgesin
    ben seni ben sandım
    seviyorum ayrılmak yok dedin
    safmışım yalanlarına kandım

    sevdim seni bu yüzden sancılandım
    hayatsın dedim en büyük anlamı yükledim
    hayat geride kaldın
    ben yol aldım
    şimdi seni yürüyorum adım adım
    tükeniyor yolun siliniyor adın
    aslında yokmuş ihtiyacım yeni anladım
    seni bu yaraya ilaç sandım

    şimdi daha sağlam amaçlarım
    yerin yok artık boş kalsın yamaçlarım
    sensin galibi benim bitti savaşlarım
    yaralandığım yerden hayata tekrar başlarım
    kazandın özgeliğinle
    çare yok mecbur alkışlarım

    dönüyor çarkı Dünya nın
    bak ağrıyor her yanım
    peşinden koştum bıkmadım
    ruhumda bile senin adın
    çok sevdim inanmadın
    ölüyorum ve akıyor kanım
    kelimelerin acısı dilden döküldüğü zaman
    yüreğimi sancıtır geçmişte yaşanılan
    kahramanısın hikayemin
    sana hesap sormaz anlatılan

    dönersem ALLAH canımı alsın
    gidiyorum bavullarım sende kalsın
    bir kaç anı bıraktım sana
    bakar bakar ağlarsın
    tutuşup alev olsan kendi payına yanarsın
    benim acım vız gelir
    sen ğene kendine kanarsın
    artık nasıl yaşarsan yaşa
    ömrün acılarımla donansın
    bıraktım herşeyi gidiyorum
    değer verdiğim tek kalansın

    ben kerem sem nerdesin aslım
    yaşananlar gerçek sen yalansın
    bu Dünya çöplük misali
    içinde en kötü kokuyla yanansın
    ben vaz geçtim herşeyden
    seninde yolların tıkansın
    ben bu acıyla ölürsem
    cesedim göz yaşınla yıkansın
    biliyorum sen kendine özgesin
    aşkın için ölsem bile
    sen karanfiller takarsın
    ben kapılarımı kitledim aşka
    sen daha çok kapılar açarsın
    böyle devam edersen Özge
    bu kafayla daha çok yaşarsın
    çoğu şeyi kalbime gizledim
    dile döksem aklıma şaşarsın
    yitirdim mutluluğu gidiyorum
    peşimden gelme boşa koşarsın

    elveda artık duy son sözümü
    okumak istemezssen yum kör gözünü
    al içimden sil tüm izini
    hep ben konuştum dinliyorum şimdi
    geç oldu ama ne söylersen boş
    ben gidiyorum sen istediğine koş

    2005 te tanıştık şimdi 2007
    hiç bişey olamadık iki yıl tükendi
    elveda demeye en doğru an
    artık boşa geçmesin zaman

    ne yaptımki böyle soldurdun
    sen ciğerimi acıyla doldurdun
    nefes almaya vardı umudum
    acı çekmiyim diyemi öldürdün
    sana showmen demiyorum ama
    bak herkesi bize güldürdün

    iyi başlayıp güzel bitemezmiydi
    aşkımız bize yetemezmiydi
    kırılıp ağlamaya müsait yüzümüz
    sence birgün gülemezmiydi
    o boşa çok konuşan dilin
    birgün olsun kal diyemezmiydi
    sana yalvardığımı sanma
    ne yani SAİM gidemezmiydi

    20.08.07
    Saim ERGÜL
    [email protected]

  • aşk

    26.04.2008 - 02:56

    Sen kendine özge bana uzak yaşadın
    Düşledin düşlendin, gizledin gizlendin
    Ya sabırlar çektin
    Sabretmeyi öğrendin
    koştun ulaşamadın
    sana vardığımda çok değiştim
    tanıyamadın
    sen kendine özgesin bana çok uzak
    sen kendine sevdalı bana yasak

    sen kendine özgesin
    içindeki dünyanın ışıklarıyla sarhoş
    sen kendine özgesin
    senden sonrası boş
    kendinle yaşarsın
    sana hayat hoş
    benim acılarım bende kaynar
    buhar olup bana yağar
    sen hangi yöne yönelsem
    içimde en büyük aşkla ilerlesem
    hep ters yöne gidensin
    ne zaman sana baksam
    kendi aynanda sın

    özlemlerim özgem benim
    sen kendine özge kal
    içinde taşıdıkların bende
    gel gücün yeterse al

    sen kendine özgesin
    özgeliğin sende kalsın
    bensiz işe yaramaz yalın
    böyle vurdum duymaz
    bilmem daha nasıl yaşarsın

    o kadar yalnızsın ki
    içimdeki sen bile sana küs
    hadi daha fazlasını ver bu yüreğe
    bunca acı az gelir sence
    hadi daha çok acıt sancıt
    hadi daha fazlasını tanıt

    bu senmiydin
    böyle çabuk terkeder miydin
    sevmek var unutmak asla derdin
    sen kendine özgesin
    sen öldüren yaşatansın
    kendi içinde sancıtansın
    tek kelimeyle özgesin herşeye
    herşey olan hiçbir şeye

    kendine özge düşlerinle
    yersiz zamansız hislerinle
    daldın hayatıma en derine
    bak boyunu aştı nehrim
    kendine özge hislerinle
    çıkamazssın ki su yüzüne
    taşır sürükler sevdam
    senide alır boğar
    gülemezssin ki yer yüzünde
    cesetsin her daim içimde

    sorma nehrimin kaynağı nefretim
    nefretin kaynağı sevgim
    sen kendine özgesin
    özgeliğinle gömüleceksin
    aşk bahçelerimin sevgi tarlalarımın
    tam ortasında kabrin
    nefretim bir papatya
    kokusu yaralarım
    rengi kinim
    sen kendine özgesin
    hiç vazgeçmeyecek sin bilirim
    canın cehhenneme
    ruhun cennete
    sevgin bana armağan
    diyecek olsamda amannn! ! !
    sen kendine özgesin
    kendine hediye kendine armağan

    bak piç ettin şiiri
    sözler tükendi kalem usandı
    seni yazmaktan anam ağladı

    biliyorum farkındayım
    ne anlattıysam kafan almadı
    sana değil duvar anlatsam
    şimdi iki kez anlardı
    anlatacaklarımı az da olsa tınlardı

    ne oldu kızdın birden
    hiç eser kalmadı özgeliğinden
    biraz çabuk oku
    daha çok uzun hikayem
    sana kısa hikayeler yazdım
    anlamadın
    al birde uzun olsun dedim
    ama pardon
    bak yine canını yaktım

    şimdi sen hiç konuşmaz
    vicdan azabı çekerim sanırsın
    aslında beni
    en iyi sen tanırsın
    umrumda degil şehvetin servetin
    seni zengin kılacak
    sevgim değil nefretim

    kendine özge duvarlarınla
    bak kendini hapsettin sonunda
    ben çoktan alıştım karanlığa
    sen yaşa birbaşına korkakça
    daha çok şeyler kusacaktım amma
    tadında kalsın olmasın çorba
    evet biraz iğrenç oldu ama
    güzel şeylerde yazdım sana
    onların hatrına
    sığınırım affına
    yok daha bitmedi ama
    hemen oh çekip rahatlama
    affına sığındım ama
    sana muhatacım sanma

    ah kıyamam bak yine üzüldün
    rahat ol hemen kasma
    ne olur ya surat asma
    hep gülerdin ya
    hadi gene çığlık atsana
    kahkahaların la kanatsana

    amacım ezmek değil seni
    yok yakışıyor gülmek sana
    çokta güzelsin hani
    dinle tekrarlıyorum
    sen kendine özgesin bana özlem
    dilimden sökülüp gelir her kelimem
    ne yazdım pekte önemsemem

    ha gelelim konun ana temasına
    sen anlamazssın gelmez aklına
    demen gereken bu onun acizliği
    tamam acizim ühü ühü
    ama benim acizliğimse yazılan
    senin ezikliğin olan
    sensin kendine özge olan
    kendi içinde bile yalnız kalan
    ha bende pek masum sayılmam
    üzdüm seni senelerce
    üzüntünü gizledin sevinç gösterilerinle
    incittim kırdım çok yordum
    bana koşarken senden kaçtım
    şimdi hakkım değil elbet
    seni senden istemek
    bu sefer gerçekten affet
    hadi yüreğine zahemet

    bak çıkıyorum hayatından
    az kaldı biraz sabret
    içimizdeki birkaç damla
    yak hadi yine katlet
    nefret etmene az kaldı
    hadi az daha gayret

    bak yazdıkça yazılıyorum sana
    sevgin soguk duyğular korkak
    sanmaki bayılıyorum buna
    bir rüyaydın
    dikkat et ayılıyorum ama

    dünyam döndükçe zalim
    sende bende döneceksin
    kalbime dikilip
    dilimde cözüleceksin
    bir beden fazla geldin
    tenimde küçüleceksin

    al sözlerimi çerçevelet
    felsefen olsun sana bu hasret

    bak nabzım durdu tekliyor kalbim
    sağlıkçısın ya anlarsın dedim
    sen kırdın kalbimi
    söylesene varmı tedavim
    çare sende boşa koşturma
    bırak kalsın tıp ve bilim
    al kırıklarımı avcuna
    ya yaşar ya ölürüm
    bak kaybolmaktayım milim milim
    yinede anlamadıysan yuh sana
    yine başa döndük bak ama
    sen kendine özgesin bana çok uzak
    sen kendine sevdalı bana yasak

    dilim döndükçe
    anlatıyorum seni sana
    açık kapı çık git artık
    üşütüyor rüzgarın perdeleri kapatsana
    gariptir felsefem anlayamazssın
    soguktur hücrelerim uyuyamazssın
    açık kapı çık git dedim
    kaçsan kaçsan kurtulamazssın

    yüzüm gözüm toz içinde
    çok düşledim her biçimde
    doğru sandığım yollardaydım
    yine kayboldum aşk içinde

    en uzunu oldu yazdığım dizelerin
    bak seni anlatır söylemlerim
    al çak beynine çivi gibi
    batar ama acıtmaz sözlerim
    hadi şimdi nakaratı söyleyelim

    bak piç ettin şiiri
    sözler tükendi kalem usandı
    seni yazmaktan anam ağladı

    düzenine uyduk dünyanın
    uyuduk uyandık
    sevdik sevildik
    kırdık kırıldık
    incinip incittik
    hep sonu ararken başa döndük
    dünya koca bir değirmen
    döndükçe ezildik

    neyi nereye vardırdım
    konu içinde konuyu aradım
    sen sesli oku
    ben içten yazardım
    sen dıştan bak
    ben içten sarardım

    sen kendine özge ve
    iki yüzlü bilmece
    sen değerini bilmedin
    sevme zamanı sevmedin
    şimdi sarardı başakları aşkın
    ziyan oldu hasatım görmedin
    senin mi kırıldı kalbin
    kör bile sezer
    sen sezmedin

    Özgesin ama kendince
    Zalimsin bak içimde
    Gel kır kalbimi yine
    Ellerin ateş ömrüme
    Seninde kırılır çemberin
    İnan kendine bile kalmaz değerin
    Ne yana baksa beni görür gözlerin

    elveda demeye varmıyor dillerim
    sessizce çıkıp gittim uyurken sen
    zannetme döner gelirim istersen
    zaten hep geceydi ömrümüz
    uyurken sen ben çaresiz
    ben uyurken sen çaresiz
    güneş doğmasın derken
    şafak söktü çaresiz

    çok sıkıldım bak çok uzadı
    bozuldu aşkın tadı kalmadı
    her yolu denedim olmadı
    yürüdüm ama sana varmadı
    yoruldum hayat derman kalmadı
    bir çıraydı aşkın tutuştup yanmadı
    herşeyi göze aldım koştum sana yol bitti
    varıp uzattım elimi ama tutan olmadı
    döndüm geriye nasıl giderim diye
    nereye gidiyorsun diyen olmadı
    yalvardım ölüyorum bak diye
    tabutumu hazırladın elinle
    sende hiç saim kalmadı

    bir duraktı ömrüm
    duran duraklayan
    bir anlık konaklayan
    anılarım çok yorğun
    son aracısın sen durağın
    bir daha uğramasın yolun

    bak bozuldu kafiyem kalmadı imgem
    ister oku ister yırt at
    adına şiir denir mi bilmem
    birinci değil yirmibirinci sayfam
    kaptanıyım geminin ama yok ki tayfam
    sen yelkenisin rüzğarı sevdam
    sür sürükle farketmez koy ya da liman
    nereye varırsan var
    ben arkanda kalacam
    sen batsan bile
    ben boğulacam
    sen kendine özge yaşayacan
    ben nefreti taşıyacam

    yine doldurdun sayfalarımı
    soldurdun yine yapraklarımı
    çektin kılıcı böldün ikiye
    hep yarım yaşadım aşklarımı
    gözlerim sana bakarken donup kaldı
    sevgimi nefret mi hadi çöz bakışlarımı

    yine saçma sapan düşledim
    umut ettim hep seni istedim
    bir ara avucumdaydın ama
    bak yine elimi silkeledim
    şimdi en kestirmeler en uzun
    ne tarifi var nede sonu yolun
    ben koştukça sen yoruldun

    bilmem hatayı nerde yaptım
    sen sevgi istedin ben sana taptım
    şimdi ruhum hasta aşkına
    ben bu acıyı senden kaptım

    bak yine olan oldu
    baharda yapraklarım soldu
    san kavuşmak güzeldi ama
    gülmseyemedim gözlerim doldu
    sözlerim senin için dizilecek
    ne yaşadık herkes bilecek
    yazılanların yarısı değil hepsi gerçek
    sen ne yöne istersen o yöne al çek

    bir zamanlar tutsaktın bana
    şimdi sahibim oldun sanma
    bırakıp giderim hiç düşünmem
    seni sevdiğime aldanma

    Özgesin ama kendine
    Herşey döner dengine
    Ben giderim sen kal
    Lanet olsun sevgine

    Hadi gücün yeterse durdur
    Bir daha yüreğimi soldur
    Benim aşkım içimde yaşar
    Bedenim aşkıma sur dur

    bak bu yazılanlar sondur
    anlamayacak beyinsiz çoktur
    çözemediysen bir ip ucu
    senin için saim yoktur

    neden sevdim ki anlamadım
    hep doğruyu söyledim saklamadım
    sende seviyordun yalanmış
    neden değiştin anlamadım
    sen duyacaklarını duydun
    alacaklarını çoktan aldın
    zafer senin oldu ama yalnız kaldın
    hep tek kişilikse zaferlerin
    hep tek kal buda bedduam olsun
    seninde baharın solsun
    gözlerin hep dolsun
    bir daha istersem kalbini
    yüreğin cehhennemim olsun

    yandım yeterince alevlerdeyim
    anlatamam sana ne hallerdeyim
    göz nizam gerekir görmen için
    en yakınında yadellerdeyim

    senin okuduğunu ben yaşarım
    yazılanlar hep senin başarın
    sen okuduğunu anlamasanda
    ben anladığımı yazarım
    daha beni öldüremedin ama
    daha derin kazılır mezarım

    bak bir sayfaya daha başladım
    sana dair ne varsa hep taşladım
    omzuna değil başımı duvara yasladım
    kurumuştu gözlerim
    sayende yeniden yaşladım
    bak bıktırdın defol git artık
    bunca zaman seni düşünüp seni usladım
    yazık değilmi zamanımı çaldın
    sevincimi aldın
    artık gittim sen orda kaldın
    sen ışık sandın ama
    ben yandım
    inandığım tek gerçeğim
    kocaman bir yalandın
    farketmedim en kötü melek
    ben peri sandım
    sen şeytandın
    ben övünmüyorum yazdıklarımla
    sen övün ama çektiklerimle
    nede olsa sensin kendine özge
    aptalmış kendini akıllı sayan her bilge
    artık ismin yok AnToLoJiM de
    sevdan beynimdeki çıban piskolojimde
    ne zaman sıksam kanayacak
    öylece dursa bana batacak
    iyisimi al hançeri beynime çak
    bak bu dilden daha neler akacak
    gözlerim senden uzak ama
    arkandan bakacak
    döner sırtını gidersin hadi git
    şimdi söyle kim daha alçak
    hayat işte bu paslı kör bıçak

    bak adına bir şiir daha yazdım
    nefretimi ne kadar kussam
    bir o kadar daha azdım
    binbir cümle vardı aklımda
    sana ağırmı geldi
    en sadesini yazdım
    kalbimde yaşananları dilime sardım
    sen zalim güneş ben eriyen kardım
    sıcaklığın değildi eriten
    o kadar soguktun ki
    ben kendi kendime yandım
    sen kendine özgesin
    ben seni ben sandım
    seviyorum ayrılmak yok dedin
    safmışım yalanlarına kandım

    sevdim seni bu yüzden sancılandım
    hayatsın dedim en büyük anlamı yükledim
    hayat geride kaldın
    ben yol aldım
    şimdi seni yürüyorum adım adım
    tükeniyor yolun siliniyor adın
    aslında yokmuş ihtiyacım yeni anladım
    seni bu yaraya ilaç sandım

    şimdi daha sağlam amaçlarım
    yerin yok artık boş kalsın yamaçlarım
    sensin galibi benim bitti savaşlarım
    yaralandığım yerden hayata tekrar başlarım
    kazandın özgeliğinle
    çare yok mecbur alkışlarım

    dönüyor çarkı Dünya nın
    bak ağrıyor her yanım
    peşinden koştum bıkmadım
    ruhumda bile senin adın
    çok sevdim inanmadın
    ölüyorum ve akıyor kanım
    kelimelerin acısı dilden döküldüğü zaman
    yüreğimi sancıtır geçmişte yaşanılan
    kahramanısın hikayemin
    sana hesap sormaz anlatılan

    dönersem ALLAH canımı alsın
    gidiyorum bavullarım sende kalsın
    bir kaç anı bıraktım sana
    bakar bakar ağlarsın
    tutuşup alev olsan kendi payına yanarsın
    benim acım vız gelir
    sen ğene kendine kanarsın
    artık nasıl yaşarsan yaşa
    ömrün acılarımla donansın
    bıraktım herşeyi gidiyorum
    değer verdiğim tek kalansın

    ben kerem sem nerdesin aslım
    yaşananlar gerçek sen yalansın
    bu Dünya çöplük misali
    içinde en kötü kokuyla yanansın
    ben vaz geçtim herşeyden
    seninde yolların tıkansın
    ben bu acıyla ölürsem
    cesedim göz yaşınla yıkansın
    biliyorum sen kendine özgesin
    aşkın için ölsem bile
    sen karanfiller takarsın
    ben kapılarımı kitledim aşka
    sen daha çok kapılar açarsın
    böyle devam edersen Özge
    bu kafayla daha çok yaşarsın
    çoğu şeyi kalbime gizledim
    dile döksem aklıma şaşarsın
    yitirdim mutluluğu gidiyorum
    peşimden gelme boşa koşarsın

    elveda artık duy son sözümü
    okumak istemezssen yum kör gözünü
    al içimden sil tüm izini
    hep ben konuştum dinliyorum şimdi
    geç oldu ama ne söylersen boş
    ben gidiyorum sen istediğine koş

    2005 te tanıştık şimdi 2007
    hiç bişey olamadık iki yıl tükendi
    elveda demeye en doğru an
    artık boşa geçmesin zaman

    ne yaptımki böyle soldurdun
    sen ciğerimi acıyla doldurdun
    nefes almaya vardı umudum
    acı çekmiyim diyemi öldürdün
    sana showmen demiyorum ama
    bak herkesi bize güldürdün

    iyi başlayıp güzel bitemezmiydi
    aşkımız bize yetemezmiydi
    kırılıp ağlamaya müsait yüzümüz
    sence birgün gülemezmiydi
    o boşa çok konuşan dilin
    birgün olsun kal diyemezmiydi
    sana yalvardığımı sanma
    ne yani SAİM gidemezmiydi

    20.08.07
    Saim ERGÜL
    [email protected]

Toplam 44 mesaj bulundu