Bazı şairlerin şiirlerini okurken vay be ne aşkmış diyorum ancak sonra her şiirlerini başka bir kadına yazdıkları ve aldattıkları aklıma geliyor, ve şiir bi miktar anlamsızlaşıyor.
Burda bi anda yazmaya başladığım bir şiiiri tam kaydedecekken sayfayı yeniledim üstelik kopyası yoktu. Çocuğumu kaybetmiş gibi hissediyorum bunun hüznü tarif edilemez
annem ki, hüzünden bir dağ,
o sabah bir dağ devriliverdi onca gürültüde. öyle bir masa değil devrilen koca bir dağ.
solu gürültü sağı gürültü
öyle ki etrafın gürültüsünden kendi devrilişini duyamadı.
ben ki o sabah bir dağın boğuluşunu gördüm kendi gözyaşlarında
halbuki onca saat bekledi de tufanda, bir Nuh'un gemisi gelmedi yanıbaşına
damlaya damlaya göl oldu da, kendi gözyaşını silecek bir mendil bulamadı koca gürültüde
gürültü kocaydı, fırtına koca. Bir annem küçük heybetine rağmen onca
küçük bir dağdı lakin kesinlikle bir tepe değil.
o gün belki devrildi ama eteklerini tutup da yine de öpmedi.
o gün belki devrildi ama yine de alnını yere dayamadı.
şimdi söyleyin bir dağ mıdır anne yoksa tepe mi?
Heybetine sığındığım bir dağ mı tepe mi?
yamacında göz yaşlarından oluşturduğu göl şahit ol,
şahit ol annem seni de yutabilirdi yapmadı.
şahit ol, burnunu havaya dikip kibirlenebilirdi yapmadı.
ağladı için için ağladı.
sıktı yumruğunu, onu devirenlere sallayabilirdi. yapmadı. havada kaldı eli
sonra yumruğunu açıp gözyaşlarını sildi
devam etti süpürdü eteklerini, yaptı yapması gerekenleri
ama yapmadı yapmak istediklerini.
annem ki etraflıca tepelerin kıskandığı güzellikteydi. yara bereydi her yanı
taşlıktı yamaçları. ama annem güzeldi.
Annem doruklarına düşen yıldırımlara da hiç küsmedi, darılmadı onlara
yıldırımlar negatifti, annem pozitif ondan olsa gerek çekiyorlardı birbirlerini.
annem bunu biliyordu, annem o yıldırımlara rağmen güzeldi
annem gürültüye rağmen güzeldi, annem gürültüde gülerdi
gülerdi , yıldırımlara bakıp gecemi aydınlatıyorsunuz derdi,
günümüz pollyanna'sı ete kemiğe bürünmüş olmuş benim annem.
içini açsak çürüktü, yara bere böcek. çünkü dışına kusmazdı biz bilmezdik
annem çokça çürüyen bir dağdı. Ağaç değil dağdı. Dağlar da çürürmüş o sabah anladım.
dağlar da çürür bilmezsiniz siz. ben de bilmem, bilemedim
dağlar güzel oyun oynarmış, dıştan gülüp içten güzel ağlarmış. biz görmeyelim diye ne çok çürümüş
kim bilir daha ne çok çürür? çürüye çürüye küçülür. Ama ben yine gelir onun eteğinde dinlenirim.
onun çiçekli eteklerinde dinlenirim.
anne olmak dağ olmakmış. lakin bir tepe kesinlikle değil.
doruğuna hayran kalıp yavaş yavaş koştuğum bir dağ annem
ama onun doruğuna ben ulaşamam .
ağrırdı eli kolu, ağrırdı başı ama en çok ağrırdı kalbi.
o bir ağrı dağı, ağrırdı ağrı dağı. inlerdi geceleri. lakin şehrin hiçbir vatandaşı duymazdı çığlıklarını
annem ağrı dağı, ağrıdan bir ağrı dağı. Hem çok uzakta hem yakınca bir dağ ağrı dağı.
gövdesi büyük sesi küçücük, bu da ona verilmiş bir ceza olmalıydı.
hayır yanılıyorum ceza değil annem bunla sınanıyordu.
sınandığı yerden kazandı annem, isyan değil sabretti.
dağlar da sabredermiş o sabah anladım.
ağrır ağrır da yine de sabredermiş.
ghajini
sanam teri kasam
dangal
my name is khan
pk
ARQ
predistination
lazarus etkisi
frekans
söğüt Ağacı
Satıcı
Şeyda
şşş Kızlar bağırmaz
Allah Yakındır
heiran
Leon
annem ki, hüzünden bir dağ,
o sabah bir dağ devriliverdi onca gürültüde. öyle bir masa değil devrilen koca bir dağ.
solu gürültü sağı gürültü
öyle ki etrafın gürültüsünden kendi devrilişini duyamadı.
ben ki o sabah bir dağın boğuluşunu gördüm kendi gözyaşlarında
halbuki onca saat bekledi de tufanda, bir Nuh'un gemisi gelmedi yanıbaşına
damlaya damlaya göl oldu da, kendi gözyaşını silecek bir mendil bulamadı koca gürültüde
gürültü kocaydı, fırtına koca. Bir annem küçük heybetine rağmen onca
küçük bir dağdı lakin kesinlikle bir tepe değil.
o gün belki devrildi ama eteklerini tutup da yine de öpmedi.
o gün belki devrildi ama yine de alnını yere dayamadı.
şimdi söyleyin bir dağ mıdır anne yoksa tepe mi?
Heybetine sığındığım bir dağ mı tepe mi?
yamacında göz yaşlarından oluşturduğu göl şahit ol,
şahit ol annem seni de yutabilirdi yapmadı.
şahit ol, burnunu havaya dikip kibirlenebilirdi yapmadı.
ağladı için için ağladı.
sıktı yumruğunu, onu devirenlere sallayabilirdi. yapmadı. havada kaldı eli
sonra yumruğunu açıp gözyaşlarını sildi
devam etti süpürdü eteklerini, yaptı yapması gerekenleri
ama yapmadı yapmak istediklerini.
serbest kürsü
03.02.2019 - 00:43bir akşamdı ki zaman donacak kadar güzel
serbest kürsü
03.02.2019 - 00:41ben o kutsî nefesin üflediği kamışım
ses onun, ben imzamı atmışım, atmamışım...
serbest kürsü
03.02.2019 - 00:41Bugün çalıkuşu sahneleri izledim aşırı eskiye hasretim şu an
serbest kürsü
29.01.2019 - 19:25Şu sitede artık ne zaman bayan yerine kadın yazacak
serbest kürsü
18.01.2019 - 02:09Bazı şairlerin şiirlerini okurken vay be ne aşkmış diyorum ancak sonra her şiirlerini başka bir kadına yazdıkları ve aldattıkları aklıma geliyor, ve şiir bi miktar anlamsızlaşıyor.
serbest kürsü
18.01.2019 - 02:08Kanlı resimler ressamı
Sergide insan mezarı
Satılık olan karanlıktır çerçevede
-Barış Akarsu
serbest kürsü
18.01.2019 - 02:07Göz kapaklarıma direndiğim saatleri seviyorum
serbest kürsü
11.12.2018 - 01:02Ve tabiki iyi geceler
serbest kürsü
11.12.2018 - 01:02Burda bi anda yazmaya başladığım bir şiiiri tam kaydedecekken sayfayı yeniledim üstelik kopyası yoktu. Çocuğumu kaybetmiş gibi hissediyorum bunun hüznü tarif edilemez
serbest kürsü
13.07.2018 - 01:04boğazım çürümüş et gibi tek yapmam gereken onu söküp atmak, ama bana düşmez bilirim
serbest kürsü
13.07.2018 - 01:02Delirmek için çok mu geç kaldım?
serbest kürsü
24.06.2018 - 04:03Mahallenin imamı benim
serbest kürsü
24.06.2018 - 04:03Neden hala uyumadım
hayal
23.06.2018 - 17:28ben yine üç nokta koyayım, sen sırala hayallerimi...
hayal
23.06.2018 - 17:26yüzlerce dilek feneri uçurmak şöyle seninle
serbest kürsü
23.06.2018 - 17:22sitede yeniyim gönderilmedi sandım şuan da silemiyorum biliyorsanız öğretin
güzel sözler
23.06.2018 - 17:07bir kelebek ömrüne talibim
şiir
23.06.2018 - 17:01annem ki, hüzünden bir dağ,
o sabah bir dağ devriliverdi onca gürültüde. öyle bir masa değil devrilen koca bir dağ.
solu gürültü sağı gürültü
öyle ki etrafın gürültüsünden kendi devrilişini duyamadı.
ben ki o sabah bir dağın boğuluşunu gördüm kendi gözyaşlarında
halbuki onca saat bekledi de tufanda, bir Nuh'un gemisi gelmedi yanıbaşına
damlaya damlaya göl oldu da, kendi gözyaşını silecek bir mendil bulamadı koca gürültüde
gürültü kocaydı, fırtına koca. Bir annem küçük heybetine rağmen onca
küçük bir dağdı lakin kesinlikle bir tepe değil.
o gün belki devrildi ama eteklerini tutup da yine de öpmedi.
o gün belki devrildi ama yine de alnını yere dayamadı.
şimdi söyleyin bir dağ mıdır anne yoksa tepe mi?
Heybetine sığındığım bir dağ mı tepe mi?
yamacında göz yaşlarından oluşturduğu göl şahit ol,
şahit ol annem seni de yutabilirdi yapmadı.
şahit ol, burnunu havaya dikip kibirlenebilirdi yapmadı.
ağladı için için ağladı.
sıktı yumruğunu, onu devirenlere sallayabilirdi. yapmadı. havada kaldı eli
sonra yumruğunu açıp gözyaşlarını sildi
devam etti süpürdü eteklerini, yaptı yapması gerekenleri
ama yapmadı yapmak istediklerini.
annem ki etraflıca tepelerin kıskandığı güzellikteydi. yara bereydi her yanı
taşlıktı yamaçları. ama annem güzeldi.
Annem doruklarına düşen yıldırımlara da hiç küsmedi, darılmadı onlara
yıldırımlar negatifti, annem pozitif ondan olsa gerek çekiyorlardı birbirlerini.
annem bunu biliyordu, annem o yıldırımlara rağmen güzeldi
annem gürültüye rağmen güzeldi, annem gürültüde gülerdi
gülerdi , yıldırımlara bakıp gecemi aydınlatıyorsunuz derdi,
günümüz pollyanna'sı ete kemiğe bürünmüş olmuş benim annem.
içini açsak çürüktü, yara bere böcek. çünkü dışına kusmazdı biz bilmezdik
annem çokça çürüyen bir dağdı. Ağaç değil dağdı. Dağlar da çürürmüş o sabah anladım.
dağlar da çürür bilmezsiniz siz. ben de bilmem, bilemedim
dağlar güzel oyun oynarmış, dıştan gülüp içten güzel ağlarmış. biz görmeyelim diye ne çok çürümüş
kim bilir daha ne çok çürür? çürüye çürüye küçülür. Ama ben yine gelir onun eteğinde dinlenirim.
onun çiçekli eteklerinde dinlenirim.
anne olmak dağ olmakmış. lakin bir tepe kesinlikle değil.
doruğuna hayran kalıp yavaş yavaş koştuğum bir dağ annem
ama onun doruğuna ben ulaşamam .
ağrırdı eli kolu, ağrırdı başı ama en çok ağrırdı kalbi.
o bir ağrı dağı, ağrırdı ağrı dağı. inlerdi geceleri. lakin şehrin hiçbir vatandaşı duymazdı çığlıklarını
annem ağrı dağı, ağrıdan bir ağrı dağı. Hem çok uzakta hem yakınca bir dağ ağrı dağı.
gövdesi büyük sesi küçücük, bu da ona verilmiş bir ceza olmalıydı.
hayır yanılıyorum ceza değil annem bunla sınanıyordu.
sınandığı yerden kazandı annem, isyan değil sabretti.
dağlar da sabredermiş o sabah anladım.
ağrır ağrır da yine de sabredermiş.
sabahattin ali
23.06.2018 - 16:54Hey bir zaman bakıp bakıp seyrine doyamadığım,
Şimdi gurbette bırakıp sesini duyamadığım
Sonra dedim ki
23.06.2018 - 16:52vicdanının kapılarını çalsak ses gelmeyecek insanlar var.
vicdanının kapılarını çalsak ses gelmeyecek insanlar var.
Birine Seslenin
23.06.2018 - 16:44ey kendi istediği gibi düşünmeyip iplerine tapanlar sürüsü
Beğendiğiniz Filmler
23.06.2018 - 16:41ghajini
sanam teri kasam
dangal
my name is khan
pk
ARQ
predistination
lazarus etkisi
frekans
söğüt Ağacı
Satıcı
Şeyda
şşş Kızlar bağırmaz
Allah Yakındır
heiran
Leon
şu an ne dinliyorum
23.06.2018 - 16:37serbest kürsü
23.06.2018 - 16:33annem ki, hüzünden bir dağ,
o sabah bir dağ devriliverdi onca gürültüde. öyle bir masa değil devrilen koca bir dağ.
solu gürültü sağı gürültü
öyle ki etrafın gürültüsünden kendi devrilişini duyamadı.
ben ki o sabah bir dağın boğuluşunu gördüm kendi gözyaşlarında
halbuki onca saat bekledi de tufanda, bir Nuh'un gemisi gelmedi yanıbaşına
damlaya damlaya göl oldu da, kendi gözyaşını silecek bir mendil bulamadı koca gürültüde
gürültü kocaydı, fırtına koca. Bir annem küçük heybetine rağmen onca
küçük bir dağdı lakin kesinlikle bir tepe değil.
o gün belki devrildi ama eteklerini tutup da yine de öpmedi.
o gün belki devrildi ama yine de alnını yere dayamadı.
şimdi söyleyin bir dağ mıdır anne yoksa tepe mi?
Heybetine sığındığım bir dağ mı tepe mi?
yamacında göz yaşlarından oluşturduğu göl şahit ol,
şahit ol annem seni de yutabilirdi yapmadı.
şahit ol, burnunu havaya dikip kibirlenebilirdi yapmadı.
ağladı için için ağladı.
sıktı yumruğunu, onu devirenlere sallayabilirdi. yapmadı. havada kaldı eli
sonra yumruğunu açıp gözyaşlarını sildi
devam etti süpürdü eteklerini, yaptı yapması gerekenleri
ama yapmadı yapmak istediklerini.
Toplam 24 mesaj bulundu