Hakkımda Birkaç Söz
Isparta ili Gelendost ilçesinde 1959 Yılında doğmuşum . Maliye memurluğundan emekliyim. Şiir yazma çabalarıma 13 - 14 yaşlarımda başladım. Hâlâ şiir yazma uğraşı içindeyim. Yıllarca ...
Hakkımda Birkaç Söz
Isparta ili Gelendost ilçesinde 1959 Yılında doğmuşum . Maliye memurluğundan emekliyim. Şiir yazma çabalarıma 13 - 14 yaşlarımda başladım. Hâlâ şiir yazma uğraşı içindeyim. Yıllarca ...
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Özcan İşler Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
22 Şubat 2025 Cumartesi - 16:17:31
Şuur
13.02.2024 - 22:20Aklıselim
desem de inanma
13.02.2024 - 03:42'Seni sevmiyorum' desem de inanma.
Ömür adam
01.02.2024 - 18:59Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:58Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:58Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:57Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:57Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:56Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:56Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:55Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:55Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:54Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:54Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
Ömür adam
01.02.2024 - 18:53Ömür
Kızgınım-Kırgınım, çünkü: Zaman kavramının ne olduğunu, dolayısıyla zamanın bir dilimi olan “ömür” kavramının ne anlama geldiğini kesinlikle çözdüğüme inanıyorum. Megalomanyak değilim ve çözüm formülünü DOM-sistemi bilgileri içinde doğa-bilimsel argümanlarıyla ortaya koyup, herkesin görüşüne açtım. Verilerde veya mantıksal değerlendirmelerde bir hata varsa bildirilmesini bilim-insanları dahil herkesten rica ettim. Şimdiye dek hiçbir itiraz gelmedi.
Yani:
>1- Hayatın ne olduğunu,
>2- Niçin doğup-öldüğümüzü,
>3- Doğada herhangi bir şeyin nasıl yapıldığını,
>4- Varlıkların neden birleşerek hücre, beden, toplum gibi üst-sistemler içinde bir araya geldiklerini,
>5- Toplumsallaşmanın neden gerekli olduğunu ve nasıl örgütlenmesi gerektiğini,
>6- Tepeye (liderliğe) bağımlı örgütlenmelerin tüm toplumsal sorunların kaynağı olduğunu,
>7- Toplumsal sorunların üstesinden gelebilmek için mutlaka tabana dayalı bir örgütlenme içine girilmesinin şart olduğunu,
>8- Atalarımızın neden hayatı ve doğayı yanlış anladıklarını,
>9- Bu yanlış doğa görüşlerini nasıl geleneklere yansıtıp, çocukluğumuzda otomatik olarak bizlere aktarıp, nasıl bizleri hatalı bir hayat görüşüne sürüklediklerini,
>10- Beyinlerimizde geleneksel sistemlerle oluşturulan bu hatalı sinaps bağlantılarını kırmadan, düşünce ve davranışlarımızı değiştirmenin mümkün olamayacağını,
>11- Bu nedenle kendimizle mücadele edip, “aklım-başka, gönlüm başka” ikileminden kurtulmanın şart olduğunu,
>12- Bunun için kendimizde (beynimizdeki programlarda) değişiklik yapmaya çaba harcamamız ve “kral çıplak” diyecek kadar gerçekleri görüp benimsememiz gerektiğini,
>13- vs, vs.yi yaklaşık 20 yıldır sizlere anlatmaya çalıştım.
Artık yapılabileceklerin sonuna geldim. Görüşlerimde bir veri veya mantık hatası varsa, düzeltmenizi, yoksa, bu görüşü benimseyip, sahip çıkmanızı, çünkü bu görüş sayesinde çocuklarımıza güzel bir miras bırakma şansımızın olduğunu defalarca vurguladım.
“Hocam, çok uzun yazıyorsunuz, onları okuyup-değerlendirecek zaman bulamıyoruz” dediniz, yaklaşık 500 sayfalık bir genel metni önce 30 küsur sayfa indirecek şekilde özetledim.
Gene çok uzun dediniz, 15-16 sayfada özetledim.
Gene çok uzun buldunuz, 5 sayfada özetledim!
Tüm sorunlarımızın kaynağını tek bir nedene indirgeyip- çözen bir formül ortada iken, alternatif bir çözüm önerisi olmadığı halde, önerilen çözümü kabul etmemekte direnen insanlar görüşlerini gözden geçirmelidirler.
Haydi koyun ortaya çözüm önerilerinizi, veyahut kabul edin önerileni ve uzlaşmaya örgütlenmeye başlayalım.
Eh artık benden bu kadar, sizler için, insanlık için, çocuklarımız ve torunlarımız için 30 senedir didiniyorum, ama sizleri aktif hale getirmekte zorlanıyorum.
İsmet Gedik
dünya
12.01.2024 - 22:38Dünya insanların cehennemi
akıllı olmak
12.01.2024 - 22:33"Fedakârlık; sevdiğimiz için sevmediğimiz şeylere tahammül edebilme sanatıdır."
Kimseye aklınızı satmayın, kimsenin aklını kiralamayın.
edebıyat şıır
12.01.2024 - 22:30Şiir en milli olan edebi türdür. Her şiir yazıldığı dilde güzeldir.
bir not düş!
12.01.2024 - 22:24Başkalarını kırarak kendinizi tamir edemezsiniz.
anne
12.01.2024 - 22:16Büyümeye başladığımız yer annenizin karnıdır, hiç büyümediğimiz yer ise annenizin kalbidir.
serbest kürsü
12.01.2024 - 22:12Söz hakkı
dünya
01.07.2022 - 18:47Dünya insanların cehenneme çevirdiği gezegen
Bir bukle şiir bırak
30.06.2022 - 17:08Selam Olsun
"Cüneyt Arkın'a"
Ölçüp ölçüp sözlerini,
Biçenlere selam olsun.
Kör kalplerin gözlerini,
Açanlara selam olsun.
Halkla ağlayıp gülmeyi,
Kendi kendini bilmeyi,
Ödünsüz insan olmayı,
Seçenlere selam olsun.
Doğruluğu sayıp övünç,
Gönüllere neşe, sevinç,
Hep umudu avuç avuç,
Saçanlara selam olsun.
Bencilliğin surlarından,
Seve seve kârlarından,
Vatan için varlarından,
Geçenlere selam olsun.
Doğrusuna yalan ekten,
Bile bile hak yemekten,
İncinsede, incitmekten,
Kaçanlara selam olsun.
Kul olup da tam hakkıyla,
Örnek yaşam, ahlakıyla,
Bu dünyadan yüz akıyla,
Göçenlere selam olsun.
Özcan İşler
28 Haziran 2022 Ankara
serbest kürsü
30.06.2022 - 17:06Selam Olsun
"Cüneyt Arkın'a"
Ölçüp ölçüp sözlerini,
Biçenlere selam olsun.
Kör kalplerin gözlerini,
Açanlara selam olsun.
Halkla ağlayıp gülmeyi,
Kendi kendini bilmeyi,
Ödünsüz insan olmayı,
Seçenlere selam olsun.
Doğruluğu sayıp övünç,
Gönüllere neşe, sevinç,
Hep umudu avuç avuç,
Saçanlara selam olsun.
Bencilliğin surlarından,
Seve seve kârlarından,
Vatan için varlarından,
Geçenlere selam olsun.
Doğrusuna yalan ekten,
Bile bile hak yemekten,
İncinsede, incitmekten,
Kaçanlara selam olsun.
Kul olup da tam hakkıyla,
Örnek yaşam, ahlakıyla,
Bu dünyadan yüz akıyla,
Göçenlere selam olsun.
Özcan İşler
28 Haziran 2022 Ankara
serbest kürsü
08.05.2022 - 19:17Tüm annelerimizin Anneler Gününü en içten duygularlarımla kutluyor sağlık, mutluluk, huzur, iyilik ve güzelliklerle dolu uzun ömürler diliyorum. Bu dünyadan göçmüş annelerimizi rahmet, saygı ve minnetle anıyorum. Mekanları cennet, Ruhları şad olsun..
Annelerin Anneler Günü Kutlu Olsun
Toplam 138 mesaj bulundu