Naki Aydoğan Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

Baharlar yaza giriş ve çıkıştır. Bir yazıya da başlamak ve bitirmek gibidir. Yine anı keza kışa giriş ve çıkış gibidir de. Baharlar niyet ve şükür gibidir.

İnsan hep cenneti düşünür.

Şiir sanattır. Sanat için sanat. Ama şair sanatçıdır. Toplum için sanatı öyle bir yalınlar ki toplum yalın ayak saflığı ile şiir yazar. Çoğumuz anlamaz.

"Güzel şeyler çabuk biter"
Güzel şeylerle insan güzel biter.

"Bölünmeyen Bir Sessizlik İçinde"
Şiir başlıkta, başlık altında şair kalmış.
Değişik tarz bir şiir düşünülebilinir.

Daha dün gibi hatırlıyorum; İzmit E5 Kara yolunda sendika yürüyüşü yapıyorlardı. Oyuncuların sanırım ilk sendikal eylemleriydi. Ya da sendikal hak isteme haklarını isteme eylemiydi. Tam hatırlamıyorum. Ben o zamanlar on yaşlarında bir çocuktum. Babam işçi, sendikal haklar yeni yeni halk nazarında ha ...

Onlar gittiler mi?
Onlar kaldılar.
Baya zaman öncesi sende kalmışsın,
Biz gidiyoruz hala.

Denizlerde balık olsam ustam daha büyük balıklar olurdu. Beni avlayıp yemeye çalışırdı. Oysa bir insan olarak demirci ustam kafama kerpetenle vururdu. Yaptığım hataya göre dereceli. İşçi olarak bizi yiyen patron dediğimiz aracılar. Malının mülkünün bekçisi insana iş ve ekmek verdiğini düşünen akılla ...

İnsan dolanır durur. Enginli alçaklı, bir dosta konmak ister.Bir aşka varmak ister. Aması var işte. Bir akılla dolaşsa taşısa o aklıyla kendini o akıl sahibine varır. Bir tüccar ise satar aklını döner. Bir emir eriyse emri yerine getirir. Bir şair bilinmez bir derviş dolanırsa. Övgüyle duyduğu kimse ...

yorgunluğunu aşmış tembel
yorganı ne yapsın
üzerinde zaman yorgan
altında yer döşek
şairin özü şiir olup yorgan kavuşmuş
yorgan üzerinde yorgun
atmış yorganı üzerinden
almış yorgunluğunu karşısına
bir sohbet tutuşmuş şairleri

Tebrikler size de bize de

gez garip, garip bir demir yolu
bir sürünün ardı bir yamaç istasyon
trenin demir tekerlekleri
koyunların dört ayakları
çoban garip mi
gurbette belki

Hüzün Mevsimi, insan doğasındaki hazan mevsimi her şeyin ayrışıp birleştiği bir duygudur. Anne kucağından inip sevgilinin kucağına bir hayat serüveni içerisinde. Karnımızı doyurmanın bir ruhsal boşalımı.

"karıncalar telaşlı telaşlı
şimdiden kışın yiyecek derdinde,"

Yok ya saat hesabı, biyolojik saat her daim çalışır.
Ağustos böceği saz çalar, karıncalar yerin hakkını toplar.
Canlı bünyedir ki yerde gıda bırakmaz, canlı canlıyı bile avlar.
İnsanda dışarıda işini gücünü bırakmaz.
Çalışır. Yoks ...

Abi dostluk kavga doğurur
Abi sevgi nefret doğurur
Göğüs gerebilecek misin Yılmaz Abi gibi.
Dost çık bakayım
Seviyorum diye haykır bakayım
Birde solcuyum de...
Öfke doğurur memleketimizde
Ne yazık ki!
Bir zamanlar öyleydi
Şimdi, daha faşizanca ben, ya da yok.

Akılı olan akıl taşımaz, saftır.
Taşıyan kurnaz, akıl satar.
Kim alır, cahil olan alır.
Saflığının bilincinde olmayan, kurnazın aklına kanan.

soğuk sıcak olmasa rüzgarda çıkmaz
öyle bir sükunet kaplar ortalığı
ölüm korkusu sarar
rüzgarın esmesi dinmesi gibi ölümde
cesedimizin başında bekler
soğuk sıcak günler geçer
rüzgar kesilirse bir nefes alamazsak
soğuk sıcak dışarıdaki rüzgarı
teneffüs eder cesedimizi kaldırır
gökyüzünden al ...

"Bir Acem bahçesi, bir seccade"
İşte Arap çölünde ibadetin özü, bir seccade üzerinde namaza durmak.
Bizim cennet vatanımızda da illada cami yapıp, beton üzerine seccade serip namaza durmak.
Çok anlamlı geldi bu şiir bana.

Hadi gel garibanlığımla arkadaş olayım
Aşkım ekmek

Bizim Başkanın bir şiir okumuşluğu vardır.
"Kaderin üstünde kader" diye.
Gün gelir kader büyüklenenide vurur.
Bizimde ekonomimiz güçlüydü ne oldu. Para yok.
Yani hep büyüklenmek para ediyordu.
Ne oldu gözle görünmeyen bir virüs büyükleneni gözden düşürdü.

topraktan var olan canlı
bir candan can doğunca dünyaya
coğrafyasına ne kadar yabancı büyülenmenin içinde
bir uzaylı gibi hayran ve işgal içinde
bu şiirde işgal yok ama
Bursayı tanımlama bir işgal, eşgal

büyümek
bölünmek ve yeniden bir araya çoğalmak
ver oyuncağı sen al ödevlerini
yüklen sorumluluklarını
çocuğun çoğaldı
eylen torunlarınla hadi

bir kuş gagasında yavrularına gıda taşıyor
kuş yavruları hep birden ötüşüyorlar
kim kime hayat amacı vermiş
doğrulan annelik vermiş doğurana
Seyrani de dağarcığında
ilim irfan vermiş topluma
Seyrani'ye şairlik
yavru kuş nasıl kavrasın durumu
ya toplum nasıl anlasın Seyrani'yi
Seyrani'nin öm ...

Öyle bir milletiz ki çocuklarla buluşmanın bayramı, 23 Nisan var.
Bir milletin çocuklarına başka milletler zarar veremez kendi milleti zarar verir.
Tabi ki suç emperyaliste, üvey ana babaya kalır.
Sen cahil kalacaksın kendini geliştiremeyeceksin, sonrada çocuklarımı öldürüyorlar diye isyan edecek ...

Adı üstünde dünya, yuvarlandıkça bambaşka dünya.