Zonguldak- Çaycuma doğumluyum. Makine Yüksek Teknikeriyim. Emekliyim.
Gezmeyi, Yüzmeyi ve dalmayı severim. Şimdiye kadar pek boş zamanım olmadı.
Emeklilikten sonra serbest çalışmaya başladım. 2004 Eylül ayından itibaren bütün
çalışma hayatıma son verip dinlenip gezeceğim.
..
-
Gözlerimiz açıldığında
Mehmet Halil
05.05.2017 - 16:47Umut düşünebilen insanların sayısını artırmakta düşünebilen insan ileriyi görebilir ve günlük çıkar için tüm insanlığı riske atmaz... Aslında cevap yazının içinde.
-
Şikayetkâr Duyguların Uzun Havaları
Demir Mutlugil
17.03.2017 - 20:31Özel bir dil... Düşündürüyor... Beğendim... Başarılar.
-
Çocuklukla başlar kaybetmeler
Cevat Çeştepe
21.02.2017 - 23:58Hayal gücü yaşlandıkça zayıflarmış kendimden de buna inanıyorum, Cevat Çeştepe ise hala orta okul çağlarında ki hayal gücüne sahip... Bu zenginliğe gıpta ediyorum. Hiç büyüme Çeştepe...
Toplam 968 mesaj bulundu
-
orhan pamuk
31.12.2016 - 22:36Bütün yazılanları sabırla okudum. Sabırla diyorum çünkü eleştiri yok küfür var... Okuma alışkanlığı olmayan bir toplumda kelime haznesi de dar olur ve bu haznenin çoğu da küfürdür. Söyleyebileceği fazla bir şey olmayınca tek silahı küfür. Okumayan toplum, haliyle okuyandan çok biliyor ve çok kararlı oluyor. Çünkü güvendikleri güç odakları var. O odakların linç taburlarında gönüllü oluyorlar. Bu durumda saldıran küfür eden, taşlayan ne kadar çok olursa o insanın heykeli daha büyük olur, oluyor. Yani tarih onları layık olduğu yere oturtuyor. Çünkü söylenenler ve yazılanlar zamanla kendi doğruluğunu dayatıyor. Çoğunluk Orhan Pamuk'u Türkiye'ye layık görmüyor da, bu toplum Türkiye'ye layık mı onu sorgulayan hiç yok. Neden en az okuyan ülkeler arasındayız? Bunu bir sorgulayalım. Siyaset yapmayan bir aydın siyaset yapmayan bir yazar aranıyor... Sanki milliyetçilik yapmak siyaset değil ırkçılık siyaset değil... Siyasetsiz hayat var mı? Roman hayattan alınan bir parça değil mi? Kabul etmek gerekir. Orhan Pamuk var olanların en iyilerindendir. Dünyada Türkiye'nin yüzünü güldüren adamdır.
-
serbest kürsü
28.07.2015 - 01:08Serbest kürsü mü? Nerede o? Milleti temsilen meclise gönderdiklerimiz, orada her şeyi tartışma yetkisine sahip olmalı... İşin esası bu. Peki serbestçe konuşabiliyorlar mı? Orada konuşulanlardan ötürü parti bile kapatılıyor. Serbest kürsü diyeceksin sonra yanda,, takibe uğrayacaksın uyarısı... Ağaları paşaları övmek serbest de, Hırsızlıklarına, talanlarına tecavüzlerine cinayetlerine değinmek haşa...
-
orhan pamuk
02.11.2005 - 20:49Üzülmemek elde mi…
İnsan kendini çok farklı zannediyor, başkalarını tanımadığı zaman. Ama tanıştıkça konuştukça hep aynı oyunları, aynı eğlenceleri duydukça, bir uçtan bir uca aynı ortak
yaşamı paylaştığımızı öğreniyoruz. Öyle ya bir merkezden idare ediliyoruz.
Bizim çocukluğumuzda, bugünkü kadar oyuncak yoktu. Tahtalardan kılıç yapar. Yeni
fışkıran bitki filizlerini uçururduk heyecanla, o güzelim yeşil… al… mor… çiçeklerin
boynu bükük kıvrılıp yere düşmelerinden zevk alırdık. Sapan yapar kuşların peşinde
koşardık. Cıvıl cıvıl uçuşup ötüşen kuşlardan ne isterdik acaba..? Kendi aramızda yarış ederdik sen kaç tane vurdun.. ben bu kadar çok vurdum… Bir üstünlük payesi olurdu
onlara verdiğimiz zarar. Bize yapma yazıktır diyen olmadı ki..
Sevgi görmedik ki sevgi gösterelim. Hiç hakkımız olmadı ki… Başkalarının da hak-
ları olabileceğini düşünelim. Bizimle paylaşan olmadı ki paylaşmanın ne olduğunu bi-
lelim. Evde itilip kakıldık.. Okulda öğle… Şimdi sorulacak soru üvey evlatmıydı acaba olacak… Öylesine alışılmış ki geleneklerin, göreneklerin, törelerin baskısı o kadar doğal
geliyor ki kimse onlardan rahatsızlık duymuyor. Tarih boyunca sıkı yönetim altında yaşamışık… Olağanüstü haller yaşanmış, yaşatılmış bizlere.. Öyle alışmışık ki hiç onları
yadırgayan sorgulayan yok… Hala 12 Eylül faşizminin yasaları uygulanmakta … Kimse
onları sorgulamıyor.. Ülke parça parça satılıyor… Övünülerek.. sorgulanmıyor.. eko-nomiyi siyaseti yabancılar yönetiyor yıllardır onların sorumluları aranmıyor..
Cin peri hikayelerinden başka ne anlatıldı ki bize… Şimdi de değişen sadece araçlar.. yine şiddet, yine düşmanlık, yine korku… Bunlarla yaşayan insan ne kadar normal olabilir
ki?
‘’ En çok korktuğum şey korkudur. Bütün belalardan daha belalı bir yanı vardır.’’ demiş
filozoflar. Mallarını yitirmek, sürülmek köle olmak, terfi edememek, işten atılmak, dışlanmak, korkusuna kapılanlar; yemeden, içmeden, uykudan olur sürekli telaş içinde yaşarlar.
Korku, ölümden daha yaman, daha amansız, daha dayanılmaz bir beladır.
Korku ile sindirilerek yetişen bir toplum, korkmamak için sürekli arkasında güç arar…
O gücü gördüğü zaman, korkusunu yenmek için, onun güdümünde bütün taşkınlığı yapar.
Bu gün kültürel olarak gelişmemiş toplumlarda ‘’linç’’ olayları, toplu saldırılar bu piskolajinin sonucudur.
Orhan Pamuk hakkında yazılanlar, pardon, yazılan pek bir şey yok, deşarj olmak için
yapılan küfürler, hep bu kültürün mamulü… Saldıracak bir yer arayan topluma bir hedef göster yeter. Hak, hukuk denilmeden O.Pamuk hedef gösterilmiştir. Sürü zihniyetine sahip
insanlar da işaret edilen yere saldırılarını yapıyorlar… Ne yapıyorum diye durup düşünmez.
Neye karşı olduğunun farkında değiller. Sorduğun zaman, Sanatından siyasetinden
eleştiri başlıyor.. iyi ama mutlaka benim gibi düşünüp, benim gibi yazması mı gerekiyor?
Farklı bir biçimde araştırıp yazma hakkı yok mu? Neden bu hakkını teslim etmiyoruz.?
Lafa gelince meydan okunuyor… Varsa ispat edecek konuşsun… Belgeler nerde…
Ama biri çıkıp konuşunca gerçek yüzler ortaya çıkıyor… Orhan Pamuk işte bu gerçek yüzü
Ortaya çıkardı. Başka bir şey yapmasa da bu bile yeterli… Meydan okuyanlar, düşünceye
karşı şiddetle ortaya çıkıyor.
İlk yazıları okurken kızıyordum.. Düşündükçe acımaya başladım. Kendi ezilmişliğinin farkında olmayanlardan ne beklenebilir ki.. Başkasını ezerek, kendi ezilmişliğinden kurtulabileceğini zanneden zavallı insanlar. Hiçbir zaman ekonomik ve politik olarak ezenlere, soru sorma cesaretini bile gösteremeyen zavallı insanlar. Biri bir yere bakarsa
hepsi birden bakar.. Biri ezilen birinin üstünde ise hepsi de onun üstüne çıkar. Biri kaçarsa hepsi birden kaçar.. Güçten korkan teba olmaya alışık. Zayıfı yakaladığı zaman bütün zehirini kusarak rahatlamaya çalışır.. Yazık… Yazık…
En büyük özelliğimiz düşünmemek… Düşünememek..
Toplam 3 mesaj bulundu
Gruplar arkadaşımız Sn. Mehmet Halil
< DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN >
* Çağdaş Şairler - Evrensel Sanatçılar - Antoloji Yetkili Şairleri *
* KUTLAMA 2017/ 48 * HAFTANIN ŞAİRLERİ * 1. *
Şair-Yazar arkadaşımız Sayın Mehmet Halil
Geçen hafta sitemizdeki gruplarımızda yayımladığınız * Sıkıştıkça Düşünmek * adlı
betiminizle * Haftanın Şairleri * 1. * si seçildiniz. Başarılarınızı kutluyorum...
* KUTLAMA * 2017/ 47. * HAFTANIN ŞAİRLERİ * 2. *
Sayın Mehmet Halil
* Hız Çağı * şiirinizle * Haftanın Şairleri * 2. * si seçildiniz. Kutluyorum...
Toplam 51 mesaj bulundu