İrem Başar Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antol ...

  • ne fayda

    01.06.2017 - 10:53

    Ah..!ne fayda.. aşk ve acı deliyor her zırhı sonunda..!

  • Bana Bir Şarkı Söyle

    01.06.2017 - 10:34

  • ironi

    01.06.2017 - 00:26

    Romantik ironiyi Post-modernistler sıkça eserlerinde kullanırlar. Böylelikle anlatıcı metnin dışına taşarak okurun birikimini ve zekâsını yoklar.:)

  • olric

    01.06.2017 - 00:22

    Hep geçer diyorlar ya Olric. Sence geçer mi?
    Geçer elbet efendim; bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer. Ama mutlaka geçer..

  • hiciv

    31.05.2017 - 12:24

    Şimdi hayl-i suhan-verân içre
    Nef’î mânendi var mı bir şair
    Sözleri Seba-i Muallâka’dır
    İmrülkays kendidir kâfir
    Şeyhüslam Yahyâ

  • hiciv

    31.05.2017 - 12:22

    Bize kâfir demiş mütfî efendi
    Tutalım ben anca diyem Müselmân
    Varılınca yarın Rûz-i Cezâya
    İkimiz de çıkarız anda yalan

    Nef’înin Şeyhülislam Yahya Efendiye cevabıdır:)

  • A King in New York (Charlie Chaplin, 1957)

    31.05.2017 - 12:08

    Charlie Chaplin’in yönettiği sondan bir önceki ve oynadığı son film.
    1957 tarihli. Kral Shahdov ihtilalle devrildikten sonra New York’a gelir ama ülkesinden kaçırdığı mallar vekilince kaçırılınca sadık yardımcısı ile Züğürt Ağa ve Kahya gibi kalakalırlar:))ancak parasız kalınca show dünyasının vaad ettiklerine daha fazla kayıtsız kalamaz ve bir reklam yıldızı olur. bu bölümde daha sonra The Truman Show’da kullanılacak diyalog arasına reklam alma ve Lost in Translation’da Bill Murray’in viski reklamına esin kaynağı olan sahne gibi hoşluklar mevcuttur.

    filmin ikinci kısmında ise Chaplin’in oğlu Michael Chaplin de oynuyor. Chaplin’in komünist kovuşturması dönemine uzun uzun eleştirdiği bu bölümde Dostoyevski’nin Budala’da idam sahnesini anlatışı gibi, Chaplin de Amerika’nın kendi gibiler üzerindeki baskısını çocuk üzerinden anlatıyor.

    not: Charlie Chaplin'i felsefesiyle izleyin derim:))

  • şu an ne dinliyorum

    31.05.2017 - 11:42

  • saksı

    31.05.2017 - 09:17

    Çiçek hapisanesi..

  • charles dickens

    31.05.2017 - 00:08

    Memur bir babanın oğlu olarak 1812 yılında doğan Dickens'ın ilk yılları refah içinde geçse de babasının borçları yüzünden hapse girmesiyle sefaletle tanıştı. Henüz 11 yaşında iken bir boya fabrikasında çalışmak zorunda kaldı. 15 yaşında bir avukatın yanına giren genç Dickens, öğrenmeye meraklı olduğu için boş zamanlarında stenografi öğrendi. 1835 yılında Morning Chronicle gazetesine stenograf olarak girdi ve 1835’te “Boz” takma adıyla Boz’un Karalamaları başlığında notlar yayımlamaya başladı.

    1837'de ise esas onu ünlendirecek olan Bay Pikvik'in Serüvenleri adlı kitabını yayımladı.

  • Bana Bir Şarkı Söyle

    30.05.2017 - 23:22

  • serbest kürsü

    30.05.2017 - 18:31

    Hayat, insanın cesaretine göre büyür yada küçülür..:))

  • Birine Seslenin

    30.05.2017 - 13:46

  • içimden dedim ki

    30.05.2017 - 11:43

    Kendime kurduğum tuzak.. ne kadar da ustaca yaklaşmaktasın..

  • şefkat

    29.05.2017 - 21:07

    İnsan zeka karşısında eğilir; ama şefkat karşısında diz çöker.
    VOLTAIRE

  • taze mezar

    29.05.2017 - 20:44

    Merhaba tanışalım mı?

  • merhametli davranmak

    29.05.2017 - 20:24

    Başkalarına acımakla başlayan bu tehlikeli duygu, her zaman kendimize acımakla son buluyor.

    Oğuz Atay

  • gönlü kırılmak

    29.05.2017 - 19:57

    Kırıldıkça değişirsin,
    değiştikçe güçlenirsin,
    güçlendikçe umursamazsın,
    onlara teşekkür et..
    La Erdi

  • robert de niro

    29.05.2017 - 16:35

    Robert De Niro deyince aklıma gelen;

    *Baba II (1974) Baba II, serrinin ikinci filmidir. Filmin senaryosu Mario Puzo ve Francis Ford Coppola ikilisi tarafından kaleme alınmıştı. 6 dalda Oscar ödülü kazanmıştır..

    *Bir Zamanlar Amerika (1984) Bir Zamanlar Amerika, 1984 yılında, Sergio Leone tarafından yönetilen İtalya-ABD ortak yapımı filmdir. Film ayrıca Sergio Leone'nin yönettiği son film olma özelliğini de taşımaktadır. 1984 yapımı filmde Robert de Niro karşımıza David 'Noodles' Aaronson rolüyle çıkmaktadır. Ayrıca film İMDb'den 8.5 gibi hatrı sayılır bir puan almıştır..film 4 saattir ama değer :)

    *Sıkı Dostlar (1990) Goodfellas yani Türkçe'ye çevrilmiş ismiyle Sıkı Dostlar, 1990 yılında çekilen, Martin Scorsese'nin yönettiği, Nicholas Pileggi'nin Wiseguy adlı kitabından uyarlanmış, Henry Hill adında bir gangsterin gerçek hikâyesini anlatan filmdir. Robert De Niro'nun Jimmy Conway karakterini canlandırdığı film İMDb'den 8.7 puan almıştır.

    *Onurlu Bir Adam (2000) Robert De Niro orijinal adı Men of Honer filminde Chief Leslie W. 'Billy' Sunday rolüyle karşımıza çıkmaktadır. 2000 yılında vizyona giren film İMDb'de 8.3'lük bir puanla taçlandırılmıştır.

    *Kızgın Boğa (1980) Kızgın Boğa, orijinal adıyla Raging Bull 1980 yapımı filmdir. Yönetmenliğini Martin Scorsese'nin yaptığı film, Boksör Jake La Motta'nın hayatını anlatan Raging Bull: My Story'den uyarlanmıştır. Robert De Niro filmde Jake La Motta rolünü canlandırmıştır. Filmin İMDb puanı ise 8.6.

    *

  • şu an ne dinliyorum

    26.05.2017 - 00:30

  • Sonra dedim ki

    14.04.2017 - 09:06

    taşların ruhuna yaslanıp,bekle seni..

  • Sonra dedim ki

    11.04.2017 - 17:44

    Yetmiyor bu nefes..

Toplam 1414 mesaj bulundu