1. KİTAP
,, Avluda Yürüyen Gölgeler '' Roman
Ne vakit orkideli şehirler yorsa insanı, arka kapıdan çocukluğuna kavuşuyor olgunluk.
Soğuk odalarda, yün yorganların altından odun sobasında pişen ...
1. KİTAP
,, Avluda Yürüyen Gölgeler '' Roman
Ne vakit orkideli şehirler yorsa insanı, arka kapıdan çocukluğuna kavuşuyor olgunluk.
Soğuk odalarda, yün yorganların altından odun sobasında pişen ...
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Huri Çalışkan Nedire Yazılan Yorumlar Sayfası
10 Ekim 2025 Cuma - 19:30:33
avluda yürüyen gölgeler
12.11.2024 - 12:02Fırtına size ne ifade ediyor?
Belki de fırtına yıkmak için değil, sizi başka bir yere taşımak içindir. Düşünceleriniz, kaderinizin rotasını çizer. Ne düşünürseniz, cevabınız da o olur; yaşayacağınız da.
Sıla’nın hikayesi, hayatın getirdiği fırtınalara karşı dimdik duran bir kadının yaşam mücadelesi. Fırtınanın sizi taşıdığı yere şahit olmak isterseniz, bu yolculuğa siz de katılın.
— Avluda Yürüyen Gölgeler Romanı
avluda yürüyen gölgeler
12.11.2024 - 12:02Sıla'nın Mesajı
Hayat fırtınalarla dolu, evet... Ama unutmayın, o fırtınada size şemsiye tutan insanlar da var.
Sıla için bu yazılanlar bir sosyal mesaj değil; yaşadığı sahnelerin perde arkasından değil, bizzat içinden yükselen bir ses. Çaresizliğin nasıl yakıcı bir şey olduğunu bilen Sıla, size yalnızca umudu değil, mücadeleyi ve sabrın gücünü anlatıyor.
Bu kitap, asla pes etmeyen bir kalbin ve inançla hayata tutunan bir ruhun hikayesidir. Çünkü düşüncelerimizi olumlu tuttuğumuzda, en sert fırtınada bile güneş doğar.
— Avluda Yürüyen Gölgeler Romanı
avluda yürüyen gölgeler
12.11.2024 - 12:01seyircisiydim gökkûbbenin, damıtılmış cemre düşmeden boşluğuma...
Avluda Yürüyen Gölgeler ~ Roman
antoloji.com
12.11.2024 - 10:40Dün paylaşım yapan arkadaşımız burada ki yorumu kendisi silmeyip, Antoloji tarafından silinmişse eğer, madem o kadar takip sistemleri var, bir çok gereksiz ve rahatsız edici konuları da görmüş olsalardı, diyor yazıyı aşağıya bırakıyorum, görmüş olacağız, yorumları kim siliyor.
Yıllar önce Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Ahmet Arif gibi büyük şairlerimizin şiirlerini okumak için Antoloji sitesine yönlendirilirdim. O zamanlar burada üye olup şiirlerin paylaşılacağı hakkında bilgim yoktu ve şiirler konusunda fazla deneyimim de yoktu. Ancak zamanla, burada paylaşılan şiirlerin yanı sıra, diğer kullanıcıların tavırları ve üsluplarının beni rahatsız etmeye başladığını fark ettim. Özellikle tartışmalar, bağıran ve kavga eden insanlar, hayatımda hiç izlemeyi tercih etmediğim televizyon programlarına benzemeye başladı.
Yorumlar çoğunlukla şiirin kendisinden çok, hayatla ilgili başka düşüncelere kayıyor. İnsanlar, şiirlerin ardındaki duygulardan çok, kendi fikirlerini yaymak için bu platformu kullanıyorlar. Bu düşünce kirliliğine maruz kalmamak adına bazı kararlar aldım. Eskiden olduğu gibi sadece şiirlerimi yükleyecek ve sevdiğim şiirleri okuyarak çıkacağım. Burada herkes istediği şekilde oyununu oynayabilir, ancak ben, bu karmaşadan uzak durarak, şiirle olan ilişkimi sade ve derin tutmaya karar verdim.
Ayrıca, günün şiirleri konusunda da Antoloji sitesinin takip sisteminin kalitesiz olduğunu düşünüyorum. Şu anda takip mekanizması olmadığı belli, çünkü birçok değerli şair ve şiir varken, özel günlerde bile seçici olmayan bir sistem mevcut. Bu sistemin düzeltilmesi gerektiğine inanıyorum, çünkü şiir ve şairlere hak ettiği değerin verilmesi önemli.
doğa ananın mektubu
11.11.2024 - 14:08Toprak Ana, her daim varlığını hissettirdiğin, her nefeste gücünü iliklerimize kadar hissettiğimiz. Sadece yaşamı sürdüren değil, aynı zamanda bizlere sabrı, direnci ve dinginliği öğreten bir öğretmen gibi her zaman yanımızda oldun. Tüm emeğin ve fedakarlığın için minnettarız, çünkü seninle büyüyüp gelişiyoruz, senin topraklarında var oluyoruz. Teşekkürler, her zaman bizlere hayat veren, koruyansın.
Minnettarım,
Huri Ç.
Tohumdan Toprak Üstünde Yürüme Sanat Akademisi
11.11.2024 - 13:34Bu inanç ve kuvvetle Türk milleti, her zaman duruşunu korumalıdır. Vatanımız, farklı düşüncelere sahip topluluklar tarafından parçalara ayrılmaya çalışılmakta, ancak bunun önüne geçmek için sağduyu ve birlik içinde olmalıyız. Gözlemlediğimde, insanlar sadece birbirlerine taş atmakla meşgul oluyorlar.
Ancak unutmamalıyız ki, vatan bütündür ve bu bütünlüğü hem dini inançlarımız hem de Cumhuriyet değerleriyle korumalıyız.
Bir kişinin düşüncesiyle hakim olunan bir yer değil;
Vatanımızda camilerimizden yükselen ezan sesleri, gökyüzünde dalgalanan bayrağımız, dini bayramlarımızdaki coşkumuz ve Ramazan ayındaki mutluluğumuz, resmi bayramların kutlanmasındaki sevincimiz hep aynı şekilde devam etmelidir.
Bu mirası yıllar öncesinden devraldık ve ondan sonra da bu gelenekler, coşkular, değerler daima süregelsin.
Huri Ç.
Tohumdan Toprak Üstünde Yürüme Sanat Akademisi
11.11.2024 - 13:32Kötülüğün ve Tehlikenin Karşısındaki Duruşumuz:
Kötülüğün, tehlikenin ve düşmanlığın açık olduğu yerde, bu davranışlara aynı ölçüde karşılık vermek, bizi ahlaken üstün kılmaz; aksine, aynı seviyeye indirir. İnsanların hatalarını görüp eleştirirken, kendimizi bu hataların dışında tutup tutmadığımızı sorgulamak önemlidir.
Eğer dilimiz, kalbimiz ve niyetlerimiz sevgi ve merhametten yoksunsa, neye inandığımızı savunsak da, uygulamada farklı bir duruş sergilemediğimiz sürece, söylediklerimizin ağırlığı azalır. Kötülükle karşılaştığımızda içsel huzuru korumak, kinle değil adaletle yaklaşmak, bu farkındalığın temelidir.
Neden Kötülüğe Kötülükle Karşılık Vermemeliyiz?
1. Nefret Döngüsü: Beddua ve kötülükle karşılık vermek, sadece bu enerjiyi büyütür. Peygamber Efendimiz’in (sav) ahlakında, kötülüğe iyilikle karşılık vermek öğütlenmiştir:
"Kötülüğe en güzel şekilde karşılık ver; böylece aranızda düşmanlık olan kimse sanki yakın bir dost olur." (Fussilet, 41:34)
2. Ruhsal Arınma: Kalbi temizlemek, dilimizi sevgiyle "misvaklamak" gibi bir ibadettir. Dilimizden dökülen her söz, ruhumuzun aynasıdır. Eğer dilimiz sürekli şikayet, kin ve beddua ile meşgulse, kalbimizin arınmasından söz edemeyiz.
3. Hakiki Kazanım: Tehlikeli insanlarla oyun oynamamak, onlara benzememek, uzun vadede kazanmanın temelidir. Sadece zarar görmemek değil, aynı zamanda doğru örnek olabilmek, insanı yüceltir.
İnsani ve İslami Yaklaşım:
Hangi inançtan olursa olsun, sevgi dolu bir insanın sohbetinde olmak bizi insan olarak zenginleştirir. Hangi dine, ırka veya kültüre mensup olursa olsun, dilinde nefret taşıyan biri, ruhsal anlamda zarar görmüş bir ruhtur. Böyle bir ortamda bulunmamak, kendi iç huzurumuz için gereklidir.
Kendine Sorulması Gereken Soru:
. Benim dilim, kalbim ve davranışlarım kötülükle karşılaştığında nasıl tepki veriyor?
. Kötülüğe aynı şekilde cevap vererek mi, yoksa onu dönüştürerek mi hareket ediyorum?
Son olarak:
"Tehlikeli insanlar tanıdım, ama onlarla oyun oynamadım. Oynamadığım halde kazanan her zaman ben oldum."
Bu, adaletli bir duruşun ve ilahi teslimiyetin zaferidir.
Türk milleti, tarih boyunca hem Müslümanlık hem de Türk kültürünün derin izlerini taşırken, Cumhuriyetin özgürlükçü, eşitlikçi değerleriyle şekillenen bir kimlik oluşturmuştur.
Huri Ç.
10 Kasım
09.11.2024 - 20:53Seni düşündüğümde yalnızca özlem değil, büyük bir onur duyuyorum; bu vatanın bir ferdi olarak sana minnettarım. Eğer sen, o karanlık günlerde vazgeçseydin, bugün bağımsız bir millet değil, belki de yok olmuş bir halk olacaktık.
Eğer Samsun’a çıkmasaydın, bu topraklarda bağımsızlık ateşi hiç yanmayacaktı. Eğer milletine inancını kaybetseydin, işgal altında boyun eğmiş bir halk olarak kalacaktık. Eğer Cumhuriyeti kurmasaydın, kadınlarımız eğitimden, halkımız eşitlikten ve çağdaşlıktan mahrum olacaktı.
Sen sadece bir önder değil, milletin kendi küllerinden doğmasını sağlayan bir umut, bir dirilişsin. Bugün özgürce yaşıyorsak, okullarımızda öğrenim görüyor, kendi geleceğimizi kendimiz belirliyorsak, bunu sana borçluyuz.
Sana söz veriyorum: Seni ve fikirlerini her zaman yaşatacak, bu emaneti koruyacak ve onu daha ileriye taşıyacağım. Bu milletin bir ferdi olarak senin mirasını her daim onurla taşıyacağım.
Ruhun şad olsun!
Huri Ç.
Tohumdan Toprak Üstünde Yürüme Sanat Akademisi
09.11.2024 - 18:12"Cesaret ve Korkaklık Üzerine"
Cesaret, en büyük aynadır; kişinin kendine ve başkalarına dürüst olması, gerektiğinde gözlerinin içine bakarak söyleyebilmesidir her şeyi. Oysa korkaklık, gölgelerde saklanır. Cesur olmak yüzleşmeyi gerektirirken, korkaklar taşlarını sosyal medyanın arkasına saklar, öfkelerini gizliden dile getirir ve asıl yüzlerini gösteremezler.
Kendi hayatındaki eksiklikleri başkalarına taş atarak kapatmaya çalışanlar, aslında en çok kendilerini yaralar. Çünkü cesaret; bir duruş, bir netliktir. Korkaklık ise karanlık bir köşede, sahte bir üstünlükle taşlama sanatıdır.
Söyleyemediklerini ulu orta paylaşarak dile getirmek, ne yazık ki ancak sığ ve sıradan bir zihin ürünüdür. Oysa hayat, derinlik ister.
Eğer bir fikriniz varsa, bunu yüz yüze, dürüstçe paylaşmak bir erdemdir. Sosyal medyanın gölgelerinde asıp kesmek ise yalnızca cesaretsizliğin ve eksikliğin bir tezahürüdür.
Bu dünyada gerçek iletişim, sevgi ve samimiyetle kurulur, cesur insanlar bunu bilir.
Unutmayın: Asıl güçlü olan, arkasında değil, karşısında durabilen insandır.
Huri Ç.
seni anlatmak
09.11.2024 - 15:02Seni anlatmak;
bir gül yaprağının sabah çiyiyle dans etmesi,
sonsuz bir masumiyetin incelikle varlık bulması.
mustafa kemal atatürk
09.11.2024 - 11:12“Yurtta sulh, cihanda sulh.”
Mustafa Kemal Atatürk, her zaman barışı, huzuru ve eşitliği savundu. Bir ulusun gücünün, ancak iç huzuruyla ve dünya ile barış içinde yaşamasıyla mümkün olabileceğine inanıyordu. Onun önderliğinde, Türk milletinin önündeki engelleri aşarak, modern ve çağdaş bir toplum olma yolunda önemli adımlar atıldı.
Bugün, Atatürk’ün bizlere emanet ettiği bu değerleri hatırlamak, her birimizin sorumluluğudur.
M. Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olduğumuz için toplumumuz gerçekten şanslıdır. Onun vizyonu, cesareti ve kararlılığı, bizlere yol göstermeye devam ediyor.
Tohumdan Toprak Üstünde Yürüme Sanat Akademisi
08.11.2024 - 15:59Albert Einstein, “Evren dost canlısı mı?” sorusunun mantığında, insanın hayata ve dünyaya bakış açısının gücünü vurgular. Ona göre, evrenin doğası, kişisel inançlarımıza, düşüncelerimize ve algılarımıza bağlıdır. Bu soru, insanın varoluşunu ve karşılaştığı zorlukları nasıl algıladığını, hayatta karşılaştığı her türlü olayı nasıl değerlendirdiğini belirler. Einstein’a göre, dünyayı dost canlısı bir yer olarak görmek, evrende her şeyin anlamlı ve düzenli olduğuna inanmaktır. Bu bakış açısıyla, her olayı bir ders, her zorluğu bir fırsat olarak görmek mümkün olur.
Bunun yanında, “Evren dost canlısı mı?” sorusunun cevabı, yaşamı nasıl yaşayacağımızı da belirler. Eğer evrenin dost canlısı olduğuna inanırsak, hayata karşı pozitif ve umutlu bir yaklaşım benimseriz; bu da daha tatmin edici bir yaşam sürmemize olanak tanır.
Sizce Evren Dost Canlısı mı ? veyahut sizde ki tanımı nedir ?
Huri Ç.
insan doğası
08.11.2024 - 15:22İnsanlar kalabalıkların içinde dertlerini ve sıkıntılarını biriktirir; lakin yalnız kaldıklarında bunları ,, HAYKIRMAK '' isterler.
O yüzden sık sık dağ başlarına çıkıp bağırma isteği duyarlar.
Huri Ç.
tarçın kokulu muhabbetler
08.11.2024 - 15:17Hayat, bir testi gibi görünür. Ama gerçek doluluk, içine ne koyduğunla değil, içindekini nasıl paylaştığınla ilgilidir.
Bu yüzdendir ki;
Testinin ibriğinden akan, içinde saklı olanı gösterir: Şerbet mi, yoksa zehir mi?
Huri Ç.
tarçın kokulu muhabbetler
07.11.2024 - 16:22teşekkür ederim, yolculuğuma eklediğiniz niyetlerinize, iyi düşünce ile ördüğümüz her şey iyiye dönüşecektir.
,, neyi seçersek onu çekeriz, seçimlerimiz belli, güzellikleri çekmeye niyet ile...'' şükürler olsun.
sevgilerimle,
tarçın kokulu muhabbetler
06.11.2024 - 18:00Sevgili Arkadaşlarım;
Özel bir tarih olan 10.02.2025’te, Avluda Yürüyen Gölgeler kitabımın devamı olan ikinci kitabımı sizlerle buluşturacağım. Bu tarih, eserin ilham kaynağı İla için büyük anlam taşıyor. Onun anısına yazılmış olan bu serinin ikinci kitabında, İla’nın içsel yolculuğuna ve avludaki gölgelerin ardında saklı hikayelere daha derin bir bakış sunacağım.
Üçüncü kitabımda, Elizabeth ve Darcy’nin büyüleyici aşk hikayesiyle sizleri unutulmaz bir yolculuğa davet ediyorum! Bu klasik karakterlerin tutkulu aşkı, zorlu engelleri ve sadakatleri, modern bir anlatımla yeniden hayat bulacak. Elizabeth'in özgür ruhu ve Darcy'nin derin tutkuları arasında, hem kalbinizi ısıtacak hem de heyecanla çevireceğiniz sayfalar sizleri bekliyor. Bu hikaye, sadece bir aşkın değil, aynı zamanda kişisel büyümenin, bağlılığın ve hayatın zorluklarına karşı birlikte mücadele etmenin simgesi olarak sizlerle buluşacak.
Ayrıca, üzerinde titizlikle çalıştığım şiir kitabımla da sizlere ulaşacağım. Aşk, doğa ve yaşamın en saf duygularını yansıttığım bu dizelerde, kalbimin en derin hislerini sizlerle paylaşacağım.
"Ben heyecan doluyum, bu heyecanın sizlere de akmasını diliyorum.
Teşekkür ederim, destekleriniz için minnettarım. Şükürler Olsun, Huri Çalışkan .
tarçın kokulu muhabbetler
06.11.2024 - 10:08,, En basit şeyler, en büyük lükstür. Güzellik, sevgi, ve huzur da tıpkı bir fincan sıcak çay gibi: en sade halinde en değerli olan."
sevgiyle,
Tohumdan Toprak Üstünde Yürüme Sanat Akademisi
06.11.2024 - 10:00Ruhun Doyumu: İlişkilerde Derinlik Arayışı
Günümüzün hızla tüketilen yaşam biçiminde, ilişkilerde de bir tür "fast food" alışkanlığı gelişmiş durumda. Bu tür bir yoksulluk, kişinin ruhsal olarak zayıf kalmasına, anlık zevklerle doyuma ulaşamamasına yol açıyor. Oysa anlamlı bir bağ kurmak, duygularımızı karşı tarafa iletebilmek ve ruhumuzu paylaşmak, hayatımıza değer katmanın en derin yollarından biridir. Bu, ancak içsel bir denge ve gerçek bir paylaşım arayışı ile mümkün olabilir.
Hissettiklerimizi kelimelere dökebilmek, karşımızdaki insanla kurduğumuz bağın en önemli temeli. Duygularımızı iletemediğimiz bir ilişkide kendimizi eksik, kopuk ve yalnız hissederiz. Ancak, hızlıca tüketilen, yüzeyde kalan ilişkilerden uzaklaşıp, anlam arayışımızı içsel bir huzura dönüştürdüğümüzde gerçek bir tatmin yaşarız. Ruhumuzu doyuran bağlar, yüzeysel hazlardan daha değerli ve kalıcıdır.
Bu nedenle, hayatını anlam ve değerle doldurmak isteyen her ruh, yüzeysel ilişki alışkanlıklarını bırakıp derin bağlar kurmanın yollarını aramalıdır.
— Tohumdan Toprak Üstünde Yürüme Sanat Akademisi, Huri
seni anlatmak
04.11.2024 - 16:14Sevgili Darcy;
Uzun süredir sesini duyamadığım için üzgünüm. Bu Kent’in kalabalığında kaybolduğumu düşünüyorum.
postalanmayan mektuplar 2~
Huri Çalışkan.
seni anlatmak
04.11.2024 - 16:07hüzün değdi bir anlık içime, özlemin olmalıydı diye düşündüm,
ve... seni sevdiğimi söyledim yine değen o parmaklara.... hep yaparım bilirsin....
kalemden düşen duygular
03.11.2024 - 17:34?si=F-XfvDYzUiUaAyx4
sen ve benim ruhumu anlatan, severdin eminim.
mekânın cennet, ruhun şad olsun...güzel kalpli ruh.
,, bazı ruhların isimleri gökyüzünde meşhurdur..''
Rabbim seni çok sevsin.
kalemden düşen duygular
02.11.2024 - 21:59"Ebru'mun Vedası... Nazım ve Necip Fazıl gibi bir ilişkimiz vardı. Çalışırken tatlı bir rekabet içinde olurduk, dinlenme zamanlarımızda ise birlikte güler veya ağlardık.
İki yıldır herkesten sakladığı zor mücadelesini kaybettiğini öğrendiğimde, içimi derin bir hüzün kapladı. O dönemde birlikte çalıştığımız herkes aynı duygudaydı.
,, Güçlü, disiplinli ve mükemmeliyetçi kadınların oluşturduğu bir ekip kolay kolay her yerde olmaz,
Ve...
Bizler bir araya özenle denk getirilmiş, yoneticilerdik."
Bir ay önce öylesine bir konuda konuşmuş olmanın mutluluğu şimdi içimi ısıtıyor. Herkesin bilmediği bu savaşı, anılarımızdaki fotoğraflarda yaşatacağım, ama paylaşmayacağım, bunu istemeyeceğin hissine kapıldım.
Seninle her zaman gurur ve onur duyacağım. Bu dünyaya kattıkların çok kıymetli Ebru'm. Seni seviyorum ve hep seveceğim.
Huzur içinde uyu, güzel ruhunla. Bugün çok üzgünüm...
,,Huri'm diye seslenirdin, duyuyor musun? Artık yoksun haaa. Sende yoksun."
tarçın kokulu muhabbetler
02.11.2024 - 16:21,, Şıklık, sesini yükseltmeden de etkili olabilmektir. Duruşumuz, dünyaya bıraktığımız en güçlü izdir. "
Rengim çoktur kendimde, tahammülüm önce kendime.
Sevgiler.
tarçın kokulu muhabbetler
02.11.2024 - 16:20,, Zarafetin gücü ve düşüncenin derinliği, her ayrıntıya anlam katar. Bazen en sade anlar, en güçlü hikayeleri anlatır."
Sevgiler.
Toplam 617 mesaj bulundu