Çocukların özgürce yaşama hakkına tecavüz eden. Bir eşya adı altında onlara tüccarlık eden ve kirli paralarıyla lüks bir hayat süren insan dışı yaratıkların cümle hak, varlık, sağlık, vb. gibi sahip oldukları ne varsa sen ellerinden al ALLAH IM. Yaptıklarını ödetmeden alma canlarını.
Çocuklar savunmasız çocuklar
Hayata gözlerini açan birer melek onlar
İnsanlığı göre, göre tanıyarak öğrenen kullar
Böyle mi sahip çıkacağız biz o körpelere.
Binlerce lanet olsun çocuğa dokunan ele!
Naftalin kokulu babannemin evi. Unutulmaya yüz tutmuş çoğu şey var burda. Hani o milli perdelerimiz güllü güllü. Bir yastıkta kocayın dedikleri yastık. Yün yorganlar. Yer yatağı. Tandır ocağı. Kömür sobası.
Yazın ortasında üşüten bir soğuk. Yeşilin sonsuz huzuru. Derenin soğuk büyülü suyu. Gündüz hoplayan simcaplar. Yolun kenarında gezinen kaplumbağa. Akşam gizlice dolaşan çakallar. İnekler, tavuklar. İnsan özlüyor özünü. Özü olabilmeyi. Ne çok uzaklaştık doğadan. Hayvanlardan. Oysa onlar insanın içini yumuşatan topraktan geldiğimizi hatırlatan muladdes şeyler. Şehir hayatı bizi bilinmez bir sona sürüklerken. Hala tüm bu güzellikler varken.
Kıymetini bilelim. Bir şarkıdan daha iç huzuru verir. Naftalin kokulu şeyler.
Yokluğun tırmalarken duvarları. Sevgim var olma sevincinde zavallı. Umutsuz aşk kalesinin zirvesine çıkmışım farketmeden. Ellerini uzatma sakın ne kadar uzanmaya çalışsanda buraya varamazsın sen!
Şimdi sokağa bile maskesiz girilmiyor ya sevgili.
Sen sıkıntı çekmezsin masken çok ya hani.
Beni hasta eden virüs değil, senin o iki yüzün!
O yüzden kalbime gireceksen çıkar o maskeni...
Serbest kürsü terimini görümce aklıma okulda ki serbest okuma zamanları geliyor. Hani öğretmen dersi erken bitirince açın kitap okuyun derdi ya; işte ben o zamanlarda bile şiir yazardım.
Şimdi ben buraya neden çıktım. Nasıl çıktım?
Çıkmamışta olabilirim.??
Şiir seni nasıl bırakıcam ben. . .
Serbest kürsü terimini görümce aklıma okulda ki serbest okuma zamanları geliyor. Hani öğretmen dersi erken bitirince açın kitap okuyun derdi ya; işte ben o zamanlarda bile şiir yazardım.
Şimdi ben buraya neden çıktım. Nasıl çıktım?
Çıkmamışta olabilirim.??
Şiir seni nasıl bırakıcam ben. . .
Bu terime yazdığım yazıyı tekrar okuyunca fark ettim koca bir yanlışlık yapmışım. "Makber" şiirini yazan şairin Recaizade M. Ekrem değil Abdulhak hamit olduğunu düzeltmek isterim. Abdulhak hamit Tarhan Karısının ölümünden sonra yazdığı bu şiirle bi hayli ün kazanmıştır ki, şuan bile adı geçen bu şiirin adı yazarından daha ünlüdür. Abdülhak hamit Paris seyahatleri sırasında karısını belki defalarca aldatmış, hastalığını duyunca da geri dönüp onunla ilgilenmek istemiş ne var ki, kısa zamanda onu kaybedip belki acısından belki de vijdan azabından ona bu şiiri yazmıştır. Ama bu şiiri yazan o değil bence yazdıran hanımı iz bırakmıştır. Hatta Tarhan üzerinde öyle bir izi kalmıştır ki, tekrar evlendiği gecesi ( yine yanlış hatırlamıyorsam oydu:) Fatma hanımın ruhu onu rahat bırakmamıştır. Tüm hayatını gözler önünde yaşayan kalemiyle kendini ele veren sevgili şairimiz Abdülhak hamittir. Birde oğlunu kaybeden de Muaallim Naci olması gerekiyor. Orayıda bi düzelteyim :))
şu an ne dinliyorum
14.07.2020 - 15:44tecavüz
13.07.2020 - 23:05Çocukların özgürce yaşama hakkına tecavüz eden. Bir eşya adı altında onlara tüccarlık eden ve kirli paralarıyla lüks bir hayat süren insan dışı yaratıkların cümle hak, varlık, sağlık, vb. gibi sahip oldukları ne varsa sen ellerinden al ALLAH IM. Yaptıklarını ödetmeden alma canlarını.
Çocuklar savunmasız çocuklar
Hayata gözlerini açan birer melek onlar
İnsanlığı göre, göre tanıyarak öğrenen kullar
Böyle mi sahip çıkacağız biz o körpelere.
Binlerce lanet olsun çocuğa dokunan ele!
naftalin kokulu şarkılar
10.07.2020 - 02:17Naftalin kokulu babannemin evi. Unutulmaya yüz tutmuş çoğu şey var burda. Hani o milli perdelerimiz güllü güllü. Bir yastıkta kocayın dedikleri yastık. Yün yorganlar. Yer yatağı. Tandır ocağı. Kömür sobası.
Yazın ortasında üşüten bir soğuk. Yeşilin sonsuz huzuru. Derenin soğuk büyülü suyu. Gündüz hoplayan simcaplar. Yolun kenarında gezinen kaplumbağa. Akşam gizlice dolaşan çakallar. İnekler, tavuklar. İnsan özlüyor özünü. Özü olabilmeyi. Ne çok uzaklaştık doğadan. Hayvanlardan. Oysa onlar insanın içini yumuşatan topraktan geldiğimizi hatırlatan muladdes şeyler. Şehir hayatı bizi bilinmez bir sona sürüklerken. Hala tüm bu güzellikler varken.
Kıymetini bilelim. Bir şarkıdan daha iç huzuru verir. Naftalin kokulu şeyler.
tımarhane duvarı
09.07.2020 - 22:18Yokluğun tırmalarken duvarları. Sevgim var olma sevincinde zavallı. Umutsuz aşk kalesinin zirvesine çıkmışım farketmeden. Ellerini uzatma sakın ne kadar uzanmaya çalışsanda buraya varamazsın sen!
maske
08.07.2020 - 02:56Şimdi sokağa bile maskesiz girilmiyor ya sevgili.
Sen sıkıntı çekmezsin masken çok ya hani.
Beni hasta eden virüs değil, senin o iki yüzün!
O yüzden kalbime gireceksen çıkar o maskeni...
Birine Seslenin
08.07.2020 - 01:47Hey sen!
Kendine gel!
Bana gelmesen de olur ??
serbest kürsü
08.07.2020 - 00:29Serbest kürsü terimini görümce aklıma okulda ki serbest okuma zamanları geliyor. Hani öğretmen dersi erken bitirince açın kitap okuyun derdi ya; işte ben o zamanlarda bile şiir yazardım.
Şimdi ben buraya neden çıktım. Nasıl çıktım?
Çıkmamışta olabilirim.??
Şiir seni nasıl bırakıcam ben. . .
serbest kürsü
08.07.2020 - 00:29Serbest kürsü terimini görümce aklıma okulda ki serbest okuma zamanları geliyor. Hani öğretmen dersi erken bitirince açın kitap okuyun derdi ya; işte ben o zamanlarda bile şiir yazardım.
Şimdi ben buraya neden çıktım. Nasıl çıktım?
Çıkmamışta olabilirim.??
Şiir seni nasıl bırakıcam ben. . .
günaydın
07.07.2020 - 07:42Günaydın börtü, böcek
Ağaç, çiçek günaydın
Dalda ki ham ayva
Sabahın şen kuşları günaydın
Günaydın yaramaz arı
Arı taklidi yapan sinek
İnatçı cevizler günaydın
Ve mesaisi başlayan inek
Günaydın derede ki kurbağa
Susuz kalan çeşme günaydın
Günaydın kuyuda ki kova
Tarlada ki tohum günaydın...
günaydın
07.07.2020 - 07:42Günaydın börtü, böcek
Ağaç, çiçek günaydın
Dalda ki ham ayva
Sabahın şen kuşları günaydın
Günaydın yaramaz arı
Arı taklidi yapan sinek
İnatçı cevizler günaydın
Ve mesaisi başlayan inek
Günaydın derede ki kurbağa
Susuz kalan çeşme günaydın
Günaydın kuyuda ki kova
Tarlada ki tohum günaydın...
inat
06.07.2020 - 20:43İki keçi bir araya gelme meliydik.. Belki de bu kadar direnmemeliydik.
Oturup kendi obamızda çay demlemeliydik...
-Hatun nerdesin?
-Geldim bey, geldim...
inat
06.07.2020 - 20:43İki keçi bir araya gelme meliydik.. Belki de bu kadar direnmemeliydik.
Oturup kendi obamızda çay demlemeliydik...
-Hatun nerdesin?
-Geldim bey, geldim...
şu an ne dinliyorum
01.07.2020 - 22:33Sonra dedim ki
30.06.2020 - 21:33Sonra dedim ki; kırılan ağaç dalına
Sen beni atmadın. Ben seni kırdım ve atladım..
serbest kürsü
30.06.2020 - 21:06üç şey
30.06.2020 - 20:55Helva, ekmek, çay ;)
hayat
30.06.2020 - 20:36Hayat dediğin bir sonra ki zamana umut bağlarken, bir önce ki zamanı özlemesidir insanın...
şu an ne dinliyorum
29.06.2020 - 11:37şu an ne dinliyorum
29.06.2020 - 01:29iz bırakanlar
28.06.2020 - 02:11Bu terime yazdığım yazıyı tekrar okuyunca fark ettim koca bir yanlışlık yapmışım. "Makber" şiirini yazan şairin Recaizade M. Ekrem değil Abdulhak hamit olduğunu düzeltmek isterim. Abdulhak hamit Tarhan Karısının ölümünden sonra yazdığı bu şiirle bi hayli ün kazanmıştır ki, şuan bile adı geçen bu şiirin adı yazarından daha ünlüdür. Abdülhak hamit Paris seyahatleri sırasında karısını belki defalarca aldatmış, hastalığını duyunca da geri dönüp onunla ilgilenmek istemiş ne var ki, kısa zamanda onu kaybedip belki acısından belki de vijdan azabından ona bu şiiri yazmıştır. Ama bu şiiri yazan o değil bence yazdıran hanımı iz bırakmıştır. Hatta Tarhan üzerinde öyle bir izi kalmıştır ki, tekrar evlendiği gecesi ( yine yanlış hatırlamıyorsam oydu:) Fatma hanımın ruhu onu rahat bırakmamıştır. Tüm hayatını gözler önünde yaşayan kalemiyle kendini ele veren sevgili şairimiz Abdülhak hamittir. Birde oğlunu kaybeden de Muaallim Naci olması gerekiyor. Orayıda bi düzelteyim :))
şu an ne dinliyorum
27.06.2020 - 21:49şu an ne dinliyorum
27.06.2020 - 09:26şu an ne dinliyorum
27.06.2020 - 09:19şu an ne dinliyorum
27.06.2020 - 09:11Toplam 37 mesaj bulundu