Amed Ruha Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antolo ...

  • serbest kürsü

    08.05.2020 - 09:17

    Neler, neler beklenmez nihayetsiz bir yerden
    Güneşi içelim mor şafaklar gecesinden.
    Selâm! Sonsuzluklara, hasretli gönüllerden,
    Selam, güneşi, göğü yakanlar bahçesinde!

  • sevdiğim sözler

    14.01.2018 - 08:49

    Bedevi bir kadına bir gün en çok hangi çocuğunu sevdiğini sormuşlar.
    Kadın şöyle yanıt vermiş:
    Hasta olanı iyileşene kadar, en küçüğü büyüyene kadar, yolda olanı da eve dönene kadar.

  • Kendi Kendime Dedim ki

    14.01.2018 - 08:46

    Öfkeyle geçen her dakikanız, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir.

  • Bana Bir Şarkı Söyle

    11.06.2017 - 09:15

  • mutlu insanların hikayesi olmaz

    09.03.2017 - 06:56

    Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
    Beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
    Hep böyle havalar besler fırtınaları
    Korkarım bu mavi ışık çabuk sönecek
    Duymazdım durgun suların bezgin türkülerini
    Alışmak ölümün bir başka adıymış bilmezdim
    Bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
    Bir rüzgar kulaklarımdan hiç eksilmiyor
    Esirgenmiş bir dünyada müthiş yalnızım
    Geri dönsen bile ben artık o ben olmayacağım
    Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek

    Ben mısralarımı kerpiç gecelerinden çekmişim
    Beş numara lamba kaderi var mısralarımda benim
    Deli çizgi gözlerimi kör etmiş, kör etmiş, kör etmiş
    Göçmüş kıtalar üstünde kuşlar dönüyor garipsi
    Çığlık çığlığa kuşlar dönüyor evcil ve tedirgin
    Gök mavisi bir türkü dolanmış yüreciğime
    Selsele yolculuklar tütüyor gözlerimde, neyleyim
    İnsan demişim, kitap yüzlü insanlar demişim gidemiyorum

    Kaderim kaderleri demişim güzelim
    Sen olmasan ben böyle değildim
    Böyle uysal ve kırılmış değildi şiirlerim
    Bir yangın sonu yorgunluğu yakıyor avuçlarımı
    Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek

    Rüzgar gibi ağustos geçti ellerimizden
    Meyvalar bizi bal renkli günahlara çağırıyorlar
    Bir yanda yaşanmamış günlerin hırsı
    Bir yanda boşa geçen gecelerin acısı
    Malum o dramın en güzel perdesindeydik
    Ağustos şarap olmuş, kanımıza akmıştı
    Göçmüş kıtalar üstünde kuşlar gibiydik
    Her gören didik didik bizi denetliyordu
    Biz kendi derdimize düşmüştük

    Orda da akşamlar olacak güzelim
    Kanlı mendil gibi ağustos akşamları
    Şu benim çektiklerimi görmeyeceksin
    Belki yanında başkaları olacak
    Belki düşlerine bile girmeyeceğim
    Gün oldu acıların şiirini yaşadım
    Gün oldu zehir gibi yokluğunu yaşadım
    Bana sen ne diye duyurdun yalnızlığımı
    Ne diye gurbet gibi mısralarıma sindin
    Dokunsan parmaklarıma tutuşacağım

    Yere batan şehrin tek yalnızıyım
    Yüzyılın ağrısını anlayarak çekiyorum
    Ekmeğime barut sinmiş bulanık özgürlükler
    Tepmişim rahatımı, boynu bükük mutluluğumu
    Yaşıyorsam erkekçe yaşıyorum

    Düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz
    En güzel günlerinde gençliğimizin
    Ölümden ötesini aklım almıyor
    Beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
    İstesek cenneti kurtarabiliriz
    Ben bir ışık için tepmişim rahatımı
    Bu güleç yüzlülerin, bu acı türkülerini
    Bu yoksul yerleri anlayarak seviyorum
    Delicesine anlayarak güzelim
    Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek.

  • Sonra dedim ki

    02.03.2017 - 11:24

    Dünyam benim;
    Küçücük dünyam,
    İşim,
    Aşım,
    Uğraşım.
    Kusurum, yanlışım, yanılmışlığım,
    Kızgınlığım, kıskançlığım, alınganlığım,
    Birdenbire evrenliğim;
    Birbaşıma kalmışlığım bir anda.
    Belalara koşmuşluğum;
    Sinmişliğim inimde.
    Dünyam benim;
    Küçücük dünyam benim,
    Sevincim, üzüntüm, gerçeğim benim.

    Dünyam benim;
    Kocaman dünyam benim.
    Gündüzlere, gecelere sığmayanlığım,
    Caddelere, alanlara sığmayanlığım,
    Kocaman dünyam benim.
    Kulübede bir ölüm,
    Dağbaşında bir ışık,
    Kafeste bir kanarya,
    Saksıda bir tohumcuk,
    Bilinende acım benim.
    Bilinmezde kurtuluşum.
    Yana yana kül oluşum,
    Külde çiçek açışım,
    Özlemim, susuzluğum, kaçışım benim.
    Kocaman dünyam benim.

  • Göbeklitepe

    08.01.2017 - 10:21

    Tarihin doğduğu yer....

  • serbest kürsü

    20.12.2016 - 18:22

    Barış hemen şimdi......

  • vurdumduymaz

    30.09.2016 - 12:00

    İnsan olan vatanını satar mı?
    Suyun içip ekmeğini yediniz.
    Dünyada vatandan aziz şey var mı?
    Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

    Onu didik didik didiklediler,
    saçlarından tutup sürüklediler.
    götürüp kâfire: 'Buyur...' dediler.
    Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

    Eli kolu zincirlere vurulmuş,
    vatan çırılçıplak yere serilmiş.
    Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.
    Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

    Günü gelir çarh düzüne çevrilir,
    günü gelir hesabınız görülür.
    Günü gelir sualiniz sorulur:
    Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

  • serbest kürsü

    30.09.2016 - 11:58

    Mürdüm eriği
    çiçek açmıştır.
    - ilkönce zerdali çiçek açar
    mürdüm en sonra -
    Sevgilim,
    çimenin üzerine
    diz üstü oturalım
    karşı-be-karşı.
    Hava lezzetli ve aydınlık
    ' fakat iyice ısınmadı daha '
    çağlanın kabuğu
    yemyeşil tüylüdür
    henüz yumuşacık...
    Bahtiyarız
    yaşayabildiğimiz için.
    Herhalde çoktan öldürülmüştük
    sen Londra'da olsaydın
    ben Tobruk'ta olsaydım, bir İngiliz şilebinde yahut...
    Sevgilim,
    ellerini koy dizlerine
    ' bileklerin kalın ve beyaz '
    sol avucunu çevir:
    gün ışığı avucunun içindedir
    kayısı gibi...
    Dünkü hava akınında ölenlerin
    yüz kadarı beş yaşından aşağı,
    yirmi dördü emzikte...
    Sevgilim,
    nar tanesinin rengine bayılırım
    ' nar tanesi, nur tanesi '
    kavunda ıtrı severim
    mayhoşluğu erikte..........»
    .......... yağmurlu bir gün
    yemişlerden ve senden uzak
    ' daha bir tek ağaç bahar açmadı
    kar yağması ihtimali bile var '

    Nazım Hikmet Bursa Ceza evi

  • serbest kürsü

    30.09.2016 - 11:55

    Behey! kaburgalarında ateş bir yürek yerine
    idare lambası yanan adam!
    Behey armut satar gibi
    san'atı okkayla satan san'atkar!
    Ettiğin kar
    kalmayacak yanına!
    soksan da kafanı dükkanına,
    dükkanını yedi kat yerin dibine soksan;
    yine ateşimiz seni
    yağlı saçlarından tutuşturarak
    bir türbe mumu gibi damla damla eritecek!
    Çek elini san'atın yakasından
    çek!
    Çekiniz!

    Bıyıkları pomadlı ahenginiz
    süzüyor gözlerini hala
    koyda çıplak yıkanan Leyla'ya karşı!
    Fakat bugün
    ağzımızdaki ateş borularla
    çalınıyor yeni san'atın marşı!
    Yeter artık Yenicami tıraşı,
    yeter!
    Ayağa kalkın efendiler...

  • şu an ne dinliyorum

    29.09.2016 - 01:21

    Kazım Koyuncu

    İşte gidiyorum
    Birşey demeden
    Arkamı dönmeden
    Şikayet etmeden
    Hiçbirşey almadan
    Birşey vermeden
    Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum

    Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
    Yürüyorum sanki senin yanında
    Sesin uzaklaşır herbir Adımda
    Ayak izim kalmadan gidiyorum

    Gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
    Gönülkuşu şarkıdan yorulmadı
    Bana kimse sen gibi sarılmadı
    Işığımız sönmeden gidiyorum

  • duvar yazıları

    27.09.2016 - 23:14

    Ahmet kaya..... hadi bize gidelim yar 😉

  • Birine Seslenin

    20.09.2016 - 10:09

    Sakin göllerin kuğusuyduk, 
    Salınarak suyun yanağında. 
    Yarılan ekmeğin buğusuyduk. 
    Gözüm yaşarıyor, yüreğim kanıyor. 
    Olmasaydı sonumuz böyle. 

    Biri saksımızı çiğneyip gitti. 
    Biri duvarları yıktı, camları kırdı. 
    Fırtına gelip aramıza serildi. 
    Biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri, 
    Her şeyi kötüledi, bizi yaraladı. 
    Biri şarabımızı döktü, soğanımızı çaldı, 
    Biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu!  
    Ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor. 
    Olmasaydı, olmasaydı sonumuz böyle. 

    Gözüm yaşarıyor, yüreğim kanıyor, 
    Olmasaydı sonumuz böyle. 

    Dağlarda çoban ateşiydik, 
    Dolanarak mavzer yatağına, 
    Ceylanın pınara inişiydik. 
    Göğsüm daralıyor, yüreğim kanıyor, 
    Olmasaydı sonumuz böyle. 

    Birer yolcuyduk aynı ormanda kaybolmuş, 
    Aynı çıtırtıyla ürperen bir serçe, 
    Hep aynı yerde karşılaşırdık tesadüf bu, 
    Birer tomurcuktuk hayatın kollarında, 
    Birer çiğ damlasıydık, 
    Bahar sabahında, gül yaprağında. 
    Dedim ya, hiç yoktan susturuldu şarkımız. 
    Yüreğim kanıyor, yüreğim kanıyor. 
    Bitmeseydi, bitmeseydi bizim öykümüz böyle. 

    Göğsüm daralıyor, yüreğim kanıyor. 
    Olmasaydı sonumuz böyle.

  • aşk bitti

    20.09.2016 - 10:06

    Değişir yönü rüzgarın
    Solar ansızın yapraklar;
    Şaşırır yolunu denizde gemi
    Boşuna bir liman arar;
    Gülüşü bir yabancının
    Çalmıştır senden sevdiğini;
    İçinde biriken zehir
    Sadece kendini öldürecektir;
    Ölümdür yaşanan tek başına, 
    Aşk iki kişiliktir.

    Bir anı bile kalmamıştır
    Geceler boyu sevişmelerden;
    Binlerce yıl uzaklardadır
    Binlerce kez dokunduğun ten;
    Yazabileceğin şiirler
    Çoktan yazılıp bitmiştir;
    Ölümdür yaşanan tek başına,
    Aşk iki kişiliktir.

    Avutamaz olur artık 
    Seni, sevdiğin şarkılar;
    Boşanır keder zincirlerinden
    Sular tersin tersin akar;
    Bir hançer gibi çeksen de sevgini
    Onu ancak öldürmeye yarar:
    Uçarı kuşu sevdanın
    Alıp başını gitmiştir;
    Ölümdür yaşanan tek başına,
    Aşk iki kişiliktir.

    Yitik bir ezgisin sadece,
    Tüketilmiş ve düşmüş gözden;
    Düşlerinde bir çocuk hıçkırır
    Gece camlara sürtünürken;
    Çünkü hiçbir kelebek
    Tek başına yaşamaz sevdasını,
    Severken hiç bir böcek
    Hiç bir kuş yalnız değildir;
    Ölümdür yaşanan tek başına,
    Aşk iki kişiliktir.

  • serbest kürsü

    17.09.2016 - 23:49

    Kimler geldi kimler geçti...😊

  • serbest kürsü

    17.09.2016 - 23:49

    Slaw u rez....Şew baş...

  • tarık akan

    17.09.2016 - 23:47

    Ülke gerçeğini cesurca savunan bir dava adamıydı....

  • herşey çok güzel olacak

    15.09.2016 - 15:00

    Umut bitti... düşüncenin bile özgür olmadığı ülkede umut yok....

  • dünya

    15.09.2016 - 12:40

    Güz sabahı buğusunda bir salkım üzüm mü avuçlarımdaki ne?  
    Ayışığı yansıyor yüzüne. 
    Ben böyle bulutsu yüzü, ben böyle ışıksı yüzü 
    bir onyedi yaşındakinde gördüm, 
    bir de şimdi düşümde.

  • serbest kürsü

    15.09.2016 - 12:30

    Gün açar,
    Karın verir yağmurlu toprak.
    İncesu Deresi, merhaba.
    Saçakta serçeler daha çılgındır,
    Bulutlarda kartal,
    Daha çalımlı.
    Koparır göğsünden bir düğme daha,
    Tezkere bekliyen biri.
    İncesu Deresi, merhaba.

    Genç bayraklar vardır,
    Barış düşünür,
    Kuyularda işçi mavilikleri.
    Ben hepsini düşünürüm,
    Yirmidört saat
    Ve seni düşünürüm,
    Karanlık, hırslı...
    Seni, cihanların aziz meyvası
    İlan-ı aşk makamından bir mısra,
    Yeşerip, kımıldar içimde,
    Düşer aklıma gözlerin...

    Oysa murad alamam.
    Oysa akdan-karadan
    Bilirim, payım bu kadar...
    Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
    Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
    İncesu Deresi, merhaba...

  • serbest kürsü

    15.09.2016 - 12:21

    Öyle ağırım ki kendime 
    Sen benden gittin gideli 
    Tenim küs olmuş tenime 
    Sen benden gittin gideli 

    Öyle bıkmışım ki kendimden 
    Kurudum düştüm dalımdan 
    Sanki ruhum çıktı canımdan 
    Sen benden gittin gideli 

    Bir cefam var idi bin oldu 
    Aktı gözüm yaşı sel oldu 
    Yaz baharım döndü kış oldu 
    Sen benden gittin gideli

  • serbest kürsü

    13.09.2016 - 00:22

    Bayramınız kutlu olsun....

  • Zülm ile abad olanın, akibeti berbat olur

    11.09.2016 - 00:37

    O günü sevdim...

Toplam 269 mesaj bulundu