topraktaki tohum gibi
geleceğe düş kurarım
üzerimden gölgen geçse
bulutundan su umarım
sevdaların karasından
örülen duvarları
insan bahçesine onurdan sayacağız
kar etmeyecek baharın yeşilliğine
ne süngüler
ne tozlu ayak sesleri
Enez...Enez...
memleketimin bir ucunun
suların içinde doğrulan bileği
yedi bin yıllık tarihindir
mahsenlerine gizlediğin zaman
acıyla giyinik tenleri
------ atmış rengini
alanını yadsımış akıl
ölüm
gözlerde beklenen mevsim
kırıla kırıla dökülürler toprağa
yağmur
biraz kendi gibi yağmalı!
güneşin ışıklarından süzülüp
ebem kuşaklarını
giyerek değil
aşıkların
gönlümüzde baharı az mı gezdirdik
yaz gelsin diye
biz olmak gibi bir derdin içindeydik
yağmur işlemiyordu içimizdeki aleve
hep terliydi yeleleri koşturduğumuz atların
delik deşik yaşıyordu hürriyet
HES Mİ GEREK NEFES Mİ
HES mi gerek nefes mi
özgürlüğe bir kafes mi
bozulmuş doğal dengeler
Ben emekli Cafer DEMİR, hocam bu gece senden ayrıldıktan sonra sayfanızı bir güzel dolaştım şiirlerin zaman zaman beni uzaklara götürdü bazıları için yorumlarımı yazdım, ama emin olun şiirlerine doyum olmuyor.Gecenin ilerleyen saatlerindeyim ama şiirlerin olan uykumu da aldı götürdü hadi uyuyabilsin ...
hocam iyi günler sizle görüşmem gerek telefononuzu bulamadım adım hasan gençay telefonum 4235808 ararsanız memnun olurum saygılar