Gün gelir devran döner
Sahibini bulur eski tokat
Ulur yine çakallar dolunaya
Oyun içinde oyunlar oynanır
Ve gün gelir devran döner
İsimden isme yol geçer..
Her güne bir yarın ekle birde yarım
Zamana bir gül ekle birde ahu zarım
Çiçekler benimdir artık ve ben ağlarım
Geçip gitti zaman ve bitti her şey
Hicranlı demler hep ölüme götürür
Gidersen yağmur yağar üstüme
Çöküverir bu asuman
Gündelik yaşamım ölür
Toprakta ki köküm...
Bir kuş havalanır pencereden
Ne gördüysek attık torbamıza
Dedik olmasın lüzumsuz cihan
Lüzumu bulmayanlar için
Lüzumsuzlar adeta giryan..
bir ay öldü bugün
ellerinde yapma çiçekler
hani bahçıvanlıktan değil
tüccardan gelme eserler
bir ay öldü akşamın ezanıyla
tarlada çoluk çocuk yaşamda
Ben bir ozan değilim aslında
Bir çıban
Şarkın gölgesi altında
Ellerim titrerken soğuktan
Muzdariplik bu ya
Sıcak nefes kokarken yeryüzü
akşamdır herşey
rüyalarım,kendim
sevgilim
içim titrer yıldızların aydınlığıyla
vücuda girer karanlık..
Durağın sessiz sakini
kimsesiz,gariban bir adam
öylece bekliyor orada
başını yaslamış hafiften
uzak diyarları konuşuyor kendiyle
bir dilenci geçiyor önünden
iğneydi etrafında dönen
gecenin lambası gibi sığ
bir delikanlı edasıyla
fakir bir fukara..
iğneydi etrafında dönen
hüznün şairiyim ben
hüzünlü şarkıların,
dar geçitlerde sıkışmışların,
yalanın ne olduğunu bilmeyen
diken üzerinde yürüyenlerin
ben hüznün şairiyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!