merhaba ömrümün çiçeği
yorgun yatağımdan sana sesleniyorum
sana sesleniyorum cancağzım..
görüyormusun beni ne haldeyim
görüyormusun
bir zambak hikayesiydi
yeni uyanmıştı uykusundan
hani kör ve sağır
ziliyle yaşamın
kollarında olduğunu
ancak sonradan anladı..
İnce bir vesvesedir ateşin üzerindeki oyun
Oyundan oyun çıkarır iblis, görünür görünmez bir sütun..
Başım ağrıyor uzak diyarların çölünde
Sevdiğimi unuttum ben van gölünde
Kokusu içime siniyor o hoş toprağın
Belki de bu kokudur Tamara'nın
Göğe bakıp diyorum: bu güzel kız nerde
Belki şuan karşımda belki de bilmediğim bir yerde
Tutuldu kaleler
Mihverler teslim artık
Sokaklarda ölüm kokusu
Ve asumanda bir gölgedir azrail
Yollar sarp ve çetindir
Ey üstü zifir karanlıkla kapanmış cellat
Açta gözlerini haline bak
Sen mendebur bir rüyanın son hücresi
Çürümüş meyvenin en son tanesi
Düşünü gördüğün dünyaya dur ve bak
Ah dediğin yerde olmaz her şey pak
Ortalık yine,yine sütün mavisi
kapının eşiğinde duruyor bulutlar
ne kadar bağırış gelse de yıldızlardan kavisli
pervazlar,kapılar,pencereler avaza
Kadehimdeyken gökyüzü güzel endamıyla
ve babamın çocukluğuna geri döndüm
annemin sesini duyarcasına
nefes alışına tanık oldum
nefesimin yettiği yerde durdum
bir mum yaktım geceye
yağmurun sinsi takipçiliğine
Dayé rebené
Ka tu dıhat ser dılé mın
Tu dı çavé mın de
Dayé tu lu ku ma..
Zarokek pıçuk bum ez
Her akşam uykuda gördüğüm rüya
Sanki bir mezar,ölüp de diriliyorum güya..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!