Ne varsa sen olmayan gönlümden ayıkladım
Kırk derece ateşle adını sayıkladım
Bir nazar salıverip yüreğini yokladım
Beni dağlayan ateş yüreğini dağlamış
Bizi birbirimize aynı kement bağlamış
Dün yine siyah beyaz
Bir resmine rastladım
Çerçeveden fırlayıp
Çıkacak gibi canlı
Ve öyle heyecanlı
Bakıyordun gözlerime
Tomurcuğa durmuş çiçek
Açmaya seni bekliyor
Kelebekler kozasından
Uçmaya seni bekliyor
Niniye hazır beşikler
Ah çor bana çor bana kötü vurdu çor bana
Doktoruma danıştım limon dedi çorbana
Çektiğim bu eziyet havalardan tor bana
Aktardan nane kekik doldur dedi torbana
Sukut derinleşti endişe azdı
Ne bir yaprak sesi, ne bir su sesi
Öylesine tiz ki, yırtarcasına
Saplandı beynime sessizlik sesi.
Üstelik bayıltan ağır havanın
Soluğum göğsüme takıldı bir an
Geçmedi saniye çakıldı zaman
Oflar yüreğime üfledi duman
Dağladı hüzünden sarhoş ederek
Bende sukut etti hayati sesler
Kıvrılıp sürünüp kendini yorma
Beklenen gelmiyor gelemeyecek
Kapısına varıp yüzünü sürme
Döşüne adımlar seremeyecek
Bu şarkı bizim olsun diye çalar söylerdin
Meltemin busesinde bulduğum aynı şarkı
Bir ırmağın akışı gibi onu dinlerdim
Çağlayan su sesinde çaldığın aynı şarkı
Mazinin kapısını hep aralık bıraktım
Alaca saatler tüne sararsa
Derin hülyalara dalarsın yine
Hasret şerha şerha yürek yararsa
Ağlarsın sararır solarsın yine
Yılları yitirdin gönül derdinden
Kanlı dişlerinde birer fâniyiz
Kast ile garezi neden câna var
Dağlarını söktük yanıyor deniz
Şaşırdım Dünya mı biz mi canavar
Altını üstüne getiriyorken
Sevgili hemsehrim siirlerinde bizi okudugum icimin doldugu duygularimin fiskirdigi gözümün nemlendigi gercek sair, ozan yüreklilerden..Bütün siirlerinde bunu okumak bir insan yüregini vicdani bakisi görmek kisaca bizi seyretmek bana büyük haz veriyor..Basarilarinin devami dilegiyle gurbetten saygi ...