Ayrık otu kapladı her yanımı
Nefes bile alamadım Zülfikâr
Kimler almadıki garip canımı
Bir kere şad olamadım Zülfikâr
Yakın olki sana yanım vereyim
Damla su değmeden çok umman geçtim
Kup kuru derede boğdu yar beni
Yöneldiği yöne bağrımı açtım
Deryanın içinde yaktı har beni
BİR DERT DÜŞTÜ DÖŞÜME
Bu günlerde bir dert düştü döşüme
Ben söyleyim sen otur say gardaşlık
Yerinden yekinen düştü peşime
Bir görseydin vay anam vay gardaşlık…Ümit Bilgin
TUT ŞU ELİMİ
Perişan haldayım tut şu elimi
Beni bırakıp ta kaçma sevdiğim
Her gelen koparıp yoldu gülümü
Boşuna yaramı açma sevdiğim
Gönül denen hanemi sorma neden kapattım
Yar girince içeri viran edip bıraktı
Kapısını kitleyip anahtarını attım
Düşünmeden köz vurup bütün ömrüm yaktı yar
Endam edip uzaktan sızı saldı içime
SITKI BABA
Bir gece geziyordum hava çok soğuktu
Sokaklar bomboştu kimseler yoktu
Uzakta bir ışık vardı merak ettim o neydi?
Lambası yanan yer köhne bir meyhaneydi
SAKIN ACIMA
Çekip gideceksen bir an düşünme
Al gönlümü yık git sakın acıma
Neşeni kaybedip hicran düşünme
Her şeyimi yak git sakın acıma
RİYAKAR
Lütfuda hoş kahrıda hoş diyenler
Hele bir kahrına düşünde görün
Bir öğünde kırk tür lokma yiyenler
Fakiri bulgurun aşında görün
Kılavuz say sözlerimi yolunda
Garibin ahını alıcı olma
Yurtsuz kuşlar tüner ise dalında
Tüyünü teleğini yolucu olma
Yolda kalır ise bir garip kişi
Derdi güzel didarını açarsan
Kaşlar keman gözler bedir ay olur
Yele verip perçemini saçarsan
İyi sakla el görürse zay olur
Senden gayrı güzel beni eşlemez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!